- 14.04.2016 00:00
Zengin bir köylü vatandaşın eli çok açık olduğundan, bütün malını-mülkünü har vurup harman savurmuş.
Bu zengin köylü hakkında, “Bütün malını mülkünü dağıttı, akılsız, deli.” gibi söylentiler ve dedi kodular yayılmaya başlamış. Adam bu söylentileri duyar, fakat hiç aldırış etmezmiş.
Bir kış günü, komşulardan birinin samanı bitmiş ve bu zengin ve malını dağıtan adama gelip, “Filan adam sana şöyle diyor, filan adam böyle diyor.” diye, yapılan dedikoduları anlattıktan sonra samanının bittiğini ve biraz saman vermesini istemiş.
Adam, samanlığı gösterip “Şuradan bir sepet saman al.” demiş.
O adam oradan bir sepet saman alırken, kendisi hakkında dedi kodu yapan “deli, serseri” gibi ifadeler kullanan, hatta küfreden adam da gelip o da, adamdan saman istemiş.
O zengin adam, ona da “Sen de şuradan iki sepet saman al.” demiş.
O da, iki sepet saman alıp gitmiş. Bir sepet saman verdiği adam birkaç gün sonra, saman aldığı zengin adamın yanına gelmiş “Sen bana bir sepet saman verdin, sana küfredip aleyhinde dedi kodu yapan adama da iki sepet saman verdin” deyince o zengin adam “İki sepet saman verdiğim adam haklı olarak benim aleyhimde konuşup, bana haklı olarak küfretmiş..
Ben, o adamın dediği gibi, baba malım olan zenginliğimi saçıp savurdum. Onun için o adam, haklı olarak benim aleyhimde konuştuğu için iki sepet samanı hak etti. Sen ise haksız yere, o adamı bana şikâyet ederek haksız dedi kodu yaptın.
Onun için sen bir sepet samanı bile hak etmediğin halde ben, yine de sana bir sepet saman verdim.” demiş. Bu zengin adam, günlerden bir gün hastalanmış ve ölüm döşeğine yatmış.
Tam öleceğine yakın bir zamanda, çocuklarına “Oğlum hoca efendiyi buraya çağır da bana bir okuyuversin.” demiş. Adamın çocukları, imam efendiyi çağırmışlar. İmam efendi gelip selam verip, hal hatır sorduktan sonra adam “Hoca efendi ben gidiyorum. Benim çene bağlarımı hazırla. Bana bir tevbe ver, Yasin Suresi’ni oku.” demiş.
İmam efendi “Korkma, hasta olmakla ölmek gerekmez” gibi teselli edici sözler söyledikten sonra, adam: “Hoca Efendi ben gidiciyim. Sen, benim dediklerimi yap.” der ve çene bağlarını filan hazırlattıktan sonra, İmam efendi ile beraber bir tevbe alır ve sonra da imam, Yasin Suresini okumaya başlar. Yasin suresi bitmiş, adam ruhunu teslim etmiş.
Adam pek de dindar biri olmadığı için, bu olay çok ilgilerini çekmiş ve zamanın değerli âlimlerinden birine sormuşlar. Zamanın o değerli âlimi de “O adam cömert miydi?” demiş. “Evet, çok cömertti.” dediklerinde, o âlim zat “İşte o cömertlik o zatı o dereceye ulaştırmış.” diye cevap vermiş.
Köyümüzde yaşanmış olan bu hikâye, çocukluk ve gençlik yıllarımızda yaşlılar tarafından çok anlatılırdı.
Yorum Yap