BASIN AK PARTİYE Mİ ÇALIŞIYOR?

  • 13.03.2011 00:00

 

        Adalet ve kalkınma partisi kurulduğu günden beri; hatta Sayın Recep Tayyip Erdoğan bey siyasette adaylıkları ile kamuoyu önüne çıktığı günden beri, basınımızın bir bölümü her seçim döneminde bu siyasetçimizin adeta ekmeğine yağ sürmektedir. Acaba aralarında, bizim bilmediğimiz gizli bir anlaşmamı var?

 

        Hatırladığım kadarı ile İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına adaylığı sırasında; kendisini “varoş çocuğu” olarak tanıtıp, küçük düşürmek istemişler ve varoşlardaki halk da kendisini onunla özdeşleştirip, oy seli olarak sandıklara akarak, onu belediye başkanı yapmıştı.

 

         Onun; kaçak gecekonduda oturmasını aleyhine bir olay gibi kullanmışlardı. Ama hiç hesaba katmadıkları, İstanbul da, o tarihler de halkın çok büyük çoğunluğu da aynı durumdaydı. Gecekondu sakinleri onu, kendilerinden birisi olarak görüp, neredeyse tamamı oylarını yine ona verdi.

 

         Partisini kurup halkın önüne çıktığında “devletle başı belada” idi. Okuduğu bir şiir nedeniyle cezalandırılmış, basın manşetlerden “artık muhtar bile olamaz” diyorlardı. Oysa son 80 yılda çeşitli nedenlerle devletle geçinemeyen, merkeze uzak durup, çevreyi temsil edenleri millet bağrına basıyordu. Halkı tahrik ederek oyları adeta onun partisine istemeden(beklide bilerek) yönlendirmişlerdi. Türk halkının mazlum ve mağdurun yanında olacağı gerçeğini, bu halka yabancılaşan elitler, acaba bilmeden mi bunu yapmışlardı?

 

        Bu durumdan ders aldılar mı? Halkın hissiyatını çözmek için kafa yordular mı? Asla, çünkü halkı anlamak onların işine gelmez. Halk onlar için “sopayla adam edilecek cahiller sürüsüdür.” Zaten “% 60ın’dan fazlası da aptaldır.” Hatta bu tekerlemeyi marifet bilerek; sözün müellifi “ateist yazarı” sürekli anmıyorlar mı? 2010 anayasa değişiklikleri için yapılan referandum da olumlu oy kullananları “kültürsüz cahiller” diye küçümseyerek iyice AKP saflarına itmediler mi?

 

         2007 seçimleri öncesi; seçimlerin favorisi olduğu anlaşılınca bu partiye oy verenleri küçümsemek için olmadık kin ve nefretlerini kusarak, halka “göbeğini kaşıyan” diyerek, aşağılamadılar mı?

 

        Aynı seçim döneminde; her gün gazetedeki köşesinde,  İslam ve Müslümanlara olmadık hakaret ve bühtanı yapan bir köşe yazarı hızını alamayıp, Ak parti ve Sayın Erdoğan’a oy verenlere “bidon kafalılar” demedi mi? Bu sebeple de halk bu partiye beklenenin ötesinde oy patlaması yaptırmadı mı?

 

         Yine bir seçim ortamına girdiğimiz şu günlerde aynı medya gurubunun iri gazetelerinden en irisinde kart yazarlarından en kart olanı, güya “kıssadan hisse” kabilinden “yüksek mesaj” dolu bir hikâye anlatarak; bu defada ak partiye oy veren kitleleri ( çok affedersiniz) eşeğe benzetip yapacağını yapmış.

         Eğer Tayyip Bey bu durumu sağlamak için aylarca çalışıp, milyonluk reklamlar yapsaydı, bu yazının kendisine sağlayacağı siyasi faydayı elde edemezdi. Her zaman düşünmüşümdür. Allah (cc) bir insana başarı nasip etmişse ona; onun muarızlarına bile yardım ettirir. İşte bu son üç seçim sürecinde yaşananları ancak böyle bir hikmeti ilahi ile izah etmek mümkündür. Başka bir izahı var mı? Ben içinden çıkamıyorum.

 

         Sayın başbakanın rakipleri ve onların basındaki destekçileri halka yabancılaştıkları için kendilerine “normal” gelen dışarıdan bakanlara da “akıl tutulması” olarak görülen bu mantıksız saldırıları yapıyorlar.

 

         Öteden beri bu; tepeden inmeci, seçkinci çevreler, halkın değerlerine yaşayışına ve daha da önemlisi duygularına yabancı oldukları için bu kabil şeyleri hep yapa gelmişlerdir.

 

         Ben henüz 13 yaşında, ortaokul talebesi iken; geçen hafta rahmeti rahmana kavuşan muhterem Erbakan hocamız Konya dan bağımsız milletvekili adayı idi. Aynı anlayış onu da, kendilerince halkın nezdinde itibarsızlaştırıp gözden düşürmek için hemen her gün camiye girerken veya çıkarken takke ile çekilmiş resimlerini yayınlayarak aynı şeyleri yapmışlardı. Böyle yapmakla hocayı milletin gözünden düşüreceklerini zannediyorlardı. Hâlbuki bilmeden ve istemeden onun reklamını yaptılar.

 

         O seçimlerde muhterem hocamızın seçilebilmesi için 15.000 oy gerekirken bu kabil yayınların yardımı ile Konyalıların İslami hassasiyeti harekete geçirilerek; 60.000 oy alması ile neticelenmişti. 1969 yılından itibaren de; bu çevrelere inat, yerli, milli bir siyasi duruşu, bu günlere getirmiştir. Allah isterse kendi rızası için çalışanların önünü kesmek isteyenleri bile, kendisine hizmet ettirir. Bu yayınlarda bu bağlamda değerlendirilmelidir. Benim naçizane kanaatim budur.

 

         Ama madalyonun diğer yüzü de bu durumun Tayyip beye haksız rekabet imkanı tanımasıdır!! Eğer siyasilerimiz halkla bağlarını kuvvetlendirip onun oyunu almak istiyorlarsa bu medya gurubundan bir yazar bulup, kendilerine karşı yayın yaptırıp, yine kendilerine oy veren kitlelere hakaret ettirsinler!! Siz bakın o zaman oy patlamasına. Yanı demek istiyorum ki; bu konuda marifet iktidarın değil bu muhteremlerindir. Ne dersiniz?

 

         Yoksa Tayyip beyle bu zevat arasında gizli bir anlaşma olmasın?!!!

 

         Selamlarımla…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • serdar deniz
    serdar deniz
    13.03.2011 00:58

    üni gruplarında oynayan arkadaslar halısahadan uzun tarihli saat alamadığımızdan fikstür yayınlayamıyoruz ama gerek sms gerek telefonla arayarak ulasıp mac saatlerinizi bildiriyoruz en kısa zamanda sayfamızda fikstür yayınlanacaktır..

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız