- 14.03.2016 00:00
Uzun zamandan beri sıradan sivil halkı hedef alan bir terör olayı yaşanmıyordu. Ancak bu defa tamamen sivil halkı hedef alan bir kanlı saldırıya imza atıldı.
Resmen açıklanmamasına ve üstlenilmemesine rağmen saldırının PKK tarafından yapıldığı kesinlik derecesinde sabit gibi görünüyor. Geçmişte sadece Ankara da emek iş hanına, İstanbul da ise Çetinkaya mağazalarına bu gibi saldırıları yapmışlardı. Onun dışında genellikle güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar yapıyorlardı.
Bu defa sivil halkı hedef aldılar. Bunu da, öyle anlaşılıyor ki, Türkiye ye izlediği dış politika dolayısı ile mesaj vermek isteyen dünya egemenlerinin emri ile yapmışlar.
Saldırı ile verilmek istenen mesaj ise Suriye merkezli orta doğu da haritalar yeniden yapılırken Türkiye’nin dünya egemenlerine itiraz etmemesi, eğer itirazları sürdürecek olursa bu gibi olayların çoğalacağı mesajını veriyorlar.
Çünkü ülkemiz özellikle son on seneden beri, daha önceleri izlediği batı, ve İsrail yanlısı politikalarını terk ederek bölgede yaşananlara müdahil olmaya başladı. ABD, İsrail, AB ve Rusya bundan hiç memnun değil. Özellikle Gazze de, Suriye de, Irakta yaşananları kabul etmeyeceğini açıkça dile getirip bölge Müslümanlarının haklarını savunmaya başladı.
Bölgemizi yeniden yapılandırmak veya bölüşmek üzere gelen ABD bu itirazdan rahatsız olduğu için Şii İran’a Irak ve Suriye’yi teslim ederek sömürü politikasını sürdürmek istiyor. Irak’ı üçe böldüğü gibi Suriye yi de bölmek istiyor. Türkiye de buna karşı çıkıp asla razı olmadığını bütün kapalı ve açık platformlarda dile getiriyor. Türkiye ye rağmen de bunu yapamıyorlar. Yapmaları için bölgede ya bölgede sürekli kalacak ya da Türkiye’yi ikna edecekler.
Bölgede kalmaları hem insan gücü hem de maddi güç olarak pahalıya mal olacak. Buradan bir an önce çekilmelerini kendi halkları da istiyorlar. İran’a emanet etseler oda Türkiye ve körfez ülkeleri ile baş edecek ne askeri nede ekonomik güce sahip değil.
Rusya ile anlaşarak bu işi ona havale etmek istediyseler de buna hem Avrupa karşı çıktı. Hem de Rusya’nın ekonomik gücüde bu işin altından kalkmaya müsait değil. Büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olduğu için Putin Esat’la görüşerek bir hafta içinde hava kuvvetlerini Suriye den çekeceğini söylediğini artık ajanslar haber olarak geçiyorlar. ABD de seçimlerden önce bölgeden çekilmek istiyor.
Geçmişte çok rahat bir şekilde kendilerine jandarmalık yaptırdıkları ülkemizde eğer siyasetçiler buna yanaşmıyorlarsa onları askeri darbelerle alaşağı ediyorlardı. Şimdi bunu yapamıyorlar. Post modern darbe ve muhtıra devride geçtiği için şimdi ellerinde sadece yüksek yargı ile iktidarı terbiye etmek, paralel yapı ile operasyonlar yapmayı deneseler de onda da başarılı olamayacaklarını anladığı için emrindeki PKK ya bu saldırıları yaptırarak iktidara göz dağı veriyorlar.
Demek istiyorlar ki; “biz Türkiye’yi bize bekçilik yapmak üzere NATO eliyle dizayn etmiştik, ama şimdi bizim politikalarımıza karşı geliyorsun. Ya hemen kuruluş ayarlarına döner “tatlıya sütlüye” karışmaz, Irak, Suriye, İran, Mısır, İsrail ile barışır onlar gibi bize teslim olursun yada böyle kalbinde bomba patlatmaya devam ederiz”
Bu mesajı iktidar ve MHP almıyor. Daha doğrusu alsalar da uymayacaklarını olayın hemen ardından çok net bir şekilde açıkladılar. Buna asla teslim olmayacaklarını haykırdılar.
Mesajı hemen alan ve bu mesaja hak veren CHP genel başkanı ise mesajı aldığını ilan ederek Türkiye’nin batıcı ideolojiye dayanan kurucu ayarlarına dönerek İran, Suriye, Irak, Rusya, ve İsrail ile derhal barışmasını teklif etti.
Ne kadar ilginç bir tesadüf değil mi?
Selamlarımla...
Yorum Yap