SEZERDEN BETER OLMANIN ALEMİ NE?

  • 26.02.2016 00:00


          Bugünlerde yürürlüğe konulan bir hükümet genelgesi ile terör örgütü ile irtibatı olduğu iddia edilen memurların takibi ve gerekli işlemlerin yapılması için yetkili amirlere görev verildiği hükmü yer almış.

        Gerçekten de tarihin tekerrür ettiğini bu genelge vesilesi ile bir kez daha anlamış olduk. Bunun bu iktidar tarafından yapılacağına kırk yıl düşünsem inanmazdım. Ama her ne olduysa olmuş ve genelge 17. Şubat 2016 günkü resmi gazete de yayınlanmış.

        Oysa bugün iktidar mevki ‘inde bulunanların çok iyi hatırlayacağı gibi 2000 yılında buna benzer bir kanun gücünde kararnameyi dönemin DSP, MHP,ANAP dan oluşan Anasol M hükümeti çıkardığında cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer kararnameyi imzalayarak yürürlüğe koymamıştı.  Gerekçesi ise bunun insan haklarına aykırı olduğuydu.

      Bu duruma hem iktidar partileri, hem adına merkez medya denen İslam karşıtı basın, hem de askeri çevreler karşı çıkmıştı. Basın doğrudan cumhurbaşkanını hedef alan haber ve makaleler yayınlamaya başlamıştı. Bu konuda yapılacak kısa bir arşiv çalışması ile çok sayıda haber ve makale bulunabilir.

     Dönemin iktidarı kararnamenin yürürlüğe konulmamasını kabullenemeyerek olayı meclise getirip kanun çıkarmış, ancak yasa da cumhurbaşkanı tarafından veto edilmişti. Eğer o dönemde ekonomik kriz bastırmasaydı bu kanun çıkarılarak bir sürü memur sadece dindar bir hayat yaşadıkları için irticacı gerekçesi ile memuriyetten kovulacaktı. Allah mazlumların yüzüne baktı da dönemin muktedirleri kendi dertlerine düşüp bu konuya eğilecek zaman bulamadılar.

      Aradan bunca zaman geçtikten sonra, ülke 28 şubat zulmünün hesabının sorulmasını, o dönemin mağduriyetlerinin giderilmesini beklerken yeni mağduriyetler doğuracak bu genelgenin çıkarılması iktidar partisini de ülkede adalet özlemi çeken çoğunluk gözünde düzen partisi durumuna düşürecek böylesi bir adımın atılması akla ziyan bir girişimdir.

      Muhalefette adalet ve insan haklarını savunmuş, son dönemlere kadarda bu konuda iktidarın gerekenleri yapacağına inanmış olan halkı sukut-i hayale uğratmanın gerekçesini anlamak mümkün değil. Eğer devlet dairelerinde terör örgütü ve paralel örgüt için çalışan kamu görevlileri varsa bunlarla mevcut kanunlar içinde mücadele etmek gerekmez mi? Eğer kanunlar sizce yeterli değildi ise geçmişteki iktidarın kabahati ne idi de bu millet onları cezalandırıp sizi iktidara taşıdı?

      Bu sütunu takip eden kardeşlerimizin bildiği gibi ben kardeşlik hukuku gereğince bu iktidarı eleştirmekten kaçınan bir insanım. Şimdiye kadar adaletsizlik yaptıkları bir kaç konuda eleştirmiştim.

      Ancak bu konu adaletsizliğe tüy dikti. Hep milletin karşısında durduğuna inandırıldığımız Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer’in bile hukuka aykırı bulduğu bir konuyu yeniden ısıtıp gündeme getirmenin anlamı, insan hakları ve adalet  konusunda ondan daha duyarsız olduğunuz kanaatini milletin zihnine kazımaktan başka bir işe yaramayacaktır.

      Genelge de Ankara da halen bulunduğuna inandığımız hakimler tarafından durdurulacak ve sizi tarihe adalet ve insan haklarını önemsemeyen bir iktidar olarak geçirecektir. Ama genelgede kurnazlık yapılarak yeni hükümler getirmek yerine amirlerin sıkıştırılması tercih edilmiş.

      Zayıfken adalet savunup, muktedirken zulme kapı aralayacak uygulamalar inancımıza yakışmaz. Her gün  her vesile ile gıptayla andığımız  asrımızın bilge kralı Aliya Izzetbegoviç şöyle diyor; “Müslüman zalim olmaktansa mazlum kalmayı tercih etmelidir” 

        Selamlarımla....  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Ziya verim
    Ziya verim
    19.07.2012 14:17

    Zamana bırakın . Hak hayreyler ...

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız