STOCKHOLM SENDROMU

  • 5.02.2016 00:00

 

         Bir iki gün önce Aydın ilinde yakalanan Sabancı suikastı sanığının yakalanması bana bu sendromu hatırlattı.

         Bilindiği gibi 1996 yılında ülkemizde mevcut batı kökenli otomobil firmalarının üretimine alternatif ve rakip olacak ve Japon patenti ile otomobil üreten bir fabrika kurulduğu ve mevcut firmalara esaslı bir rakip getirdiği için merhum Özdemir Sabancı katledilmişti.

        O tarihlerde bu cinayetin ülkemizdeki otomobil üreticisi meşhur bir aile tarafından işlettirildiği dedi-kodu şeklinde yayılmıştı. Cinayet mağduru olan ailede bu söylentilere inanmış olacak ki, olaydan kısa süre sonra vefat eden rakip aile büyüğünün cesedini mezarından çıkartıp kaçırdığı ve cinayeti işlettiği söylenen ailede cesedin iadesine karşılık cinayetin faillerinden birisini Suriye ye teslim ettiği çokça dillendirilmişti. Nitekim o olay olana kadar bu firma Toyota SA iken, firmadan Sabancılar ayrıldılar.

       Yakalanıp, suçunu itiraf eden bu sanık tutuklu, şimdilerde tutuklu bulunan gazeteci Can Dündar’a konuşacağını açıklayınca, bulunduğu Afyon kapalı cezaevinde başka bir çete tarafından öldürülmüştü. Zanlıyı öldüren çete lideri fırsat buldukça devletin içindeki kişilerle olan dostluğunu anlatmıştı. Bu olay şimdiye kadar yeterince soruşturulmadı. Ancak konu bu değil.

      Benim değinmek istediğim konu bu ve benzeri sayısız olay sanıkları hemen soluğu Avrupa da alıyorlar. Bu cinayetin sanıklarından bir kaçı da yine oraya kaçmıştı. İçlerinden birisi de kadındı. Kaç sefer yakalandıysa da iade edilmeye yanaşılmadı.  Ancak şimdi bunlardan birisi kovuldu. Onu da belli şartlarla( Türkiye da savaşarak ölme şartı ile) kovmuşlar.

     Batı ülkemizde iki yüz yıldan beri aynı oyunları oynuyor. Bununla da yetinmeyip, geçen yüz yılın başında Anadolu’yu tamamen işgal ediyor. Canımızı dişimize takarak kurtuluş savaşı veriyor, ve güya kurtuluyoruz. Sonra ne oluyor? Kendi işgalcimize aşık olan rehine misali onun bütün suçlarını aklayıp, onunla birlikte olmaya onu taklit etmeye, onun kültür ve medeniyetine teslim olmaya gönüllü oluyoruz. Onun kılık kıyafetini alıyoruz, bin yıllık kendi kanunlarımızı terk edip onun kanunlarını motamot tercüme ile alıp uyguluyoruz. Yine bin yıllık kendi alfabemizi terk edip onun harflerini alıyoruz. Onun takvimini, onun ölçülerini, onun dini tatillerini alıp uyguluyoruz. Ama gene de yaranamıyoruz.

       Yaklaşık yüz yıldan beri bizi esaret altında inletip, iliklerimiz kadar sömürdükten sonra birazcık palazlanmaya başladığımızda başımıza önce sağ-sol, sonra Kürt-Türk kavgası çıkardılar. Bunlardan birazcık kurtarmaya başlayınca askerimizin başına çuval geçirip, içimize yerleştirdikleri ajanları cemaat kılığına sokarak askerimize kumpas kurarak etkinliğini yok ettiler. Vaktiyle onlarla darbelerde işbirliği yaptıkları için kumpasa tabi olanlar bile bunu onlardan bilmediler.

    Şimdilerde dünya ve bölgemiz yeniden şekillenirken sömürülerini devam ettirmek için hem içimizdeki ajanlarına operasyon emri verip her türlü komployu kuruyorlar hem de bize düşmanlık ettirdikleri bir kısım insanlar suç üstü yakalanınca da onların gazeteci olduğunu ileri sürerek fikir hürriyeti martavalı okuyorlar.

     Ancak bu sefer mülteci krizi dolayısı ile elimize düştükleri için bizi doğrudan AB de terbiye etmek yerine daha komplike planlar kuruyorlar.

      Bizdeki sözde aydınlar, liberaller ve batıcılar ise bunlara ayıkıp, memleketin bu boyunduruktan kurtuluşu için fikir üretecekleri yerde, onlar için adeta gönüllü temsilcilik yapıp, oradan gelen her batılıya yağcılık için idarecilerini şikayet ediyorlar.

       Malum bütün sendromlar gibi Stockholm sendromu da bir hastalıktır. Acilen tedavisi gerekir. Geçmişte Çinliler esir aldıkları Türkleri kafa derilerini yüzüp taze deve derisi ile sıkıca bağlayıp mankutlaştırırlarmış.  Oysa şimdiki batıcılar kendi istekleri ile mankutlaşıyorlar.  Gönüllü mankutlar.

      Nedense Sabancı suikastı sanığı yakalanınca aklıma bunlar geldi.

        Selamlarımla....

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Boluluyum bolulu
    Boluluyum bolulu
    12.07.2012 17:13

    Akil insanın hali bir başka oluyor tabiki....... kaleminize ve objektif değerlendirmelerinize sağlık sayın yazar. umarım tarafsız yazmak diğer yazarlara da nasip olur.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız