- 15.01.2016 00:00
İpler aslında 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra koptu. Bilindiği gibi bu darbe girişimlerinde, darbeyi planladığı iddia edilen paralel örgüt, başta diyanet olmak üzere tüm İslami yapıların desteğini alacağını umuyordu. Ama olmadı. Hiçbir İslami cemiyet veya cemaat bu iddiaların gerçek olduğuna inanmadı. Sadece diyanet işleri başkanlığı değil, kendisinin içinden geldiğini iddia ettiği nurcular bile onlara inanmak yerine hükümeti destekler tavır takındılar.
Paralel örgüt, kendisi dışındaki cemaatlerin bir çoğunu düşmanlaştırarak çeşitli operasyonlar yapmıştı. Darbe girişiminden sonrada başta diyanet olmak üzere tüm İslami yapılarla zaten pamuk ipliğine bağlı ilişkilerini sonlandırarak onlara açıktan savaş ilan etti.
İşte diyanetle savaşına bu tarihten sonra hız vererek diyaneti itibarsızlaştırma yoluna gittiğini gördük. İktidar muhalifleri, basın ve Kürtçülerden oluşan bir blok oluşturup diyanete veryansın etmeye başladılar. Bir tarafta muhalefet partileri, bir tarafta doğan medyası, bir tarafta PKK ve yandaşları diyanete savaş ilan ettiler.
Kimi gün, başkana alınan makam arabasını dillerine doladılar. Kimi gün diyanetin çeşitli dillerde kuran tercümeleri yayınlamasını topa tuttular. Zaman, zaman da diyanet işlerinde verilen fetvaları tersyüz ederek onu halkın nezdinde itibarsızlaştırma amacını güttüler. Çünkü, diyanet son zamanlarda hem ülkemizde, hem de dünyada İslam’ın tebliği için etkin çalışmalar yapmaya başlamıştı. Bu da başta paralel yapı olmak üzere tüm İslam karşıtı cephe oldukça rahatsızdı.
İslam karşıtlarının daha aktif ve İslami birliği daha çok önemseyen bir diyanet işlerine ne kadar karşıysalar Paralel örgütte onlardan daha rahatsız olduğunu açıkça ortaya koydu. Diyanetin dış dünya Müslümanlarına açılması, onlarla ilişki kurması paralel yapının ülke dışındaki çalışmalarına sekte vuracağından çok korkuyorlardı.
Biliyorlardı ki diyanetin dış dünyaya götüreceği İslam mesajı sadece kitap ve sünnete bağlı olacaktı. Yine biliyorlardı ki; diyanet vereceği doğru İslam mesajı ile ittihadı İslam’ın önünü açacak neticede İslam birliğinin öncülüğünü yapacaktı.
Oysa gerek paralel yapı ve gerekse içinden çıktığını iddia ettiği yapının öteden beri İslam birliğine mesafeli hatta karşıt bir tutum içinde durduklarını biliyoruz. Onların idealindeki dünyada İslam birliği yerine ehli kitapla uzlaşıp, Hıristiyan ve Siyonist değerleri “evrensel değer” olarak kabul ettirme amacı vardır. Bütün eğitim faaliyetlerini de Müslümanlara finanse ettirerek bu gaye için yapmaktadırlar.
Son zamanlarda başta başkan olmak üzere diyanet teşkilatı bütün dünyada başta Müslümanlar olmak üzere tüm mazlumlara yönelince paralel ve dış destekçileri kudurmaya başladılar. Onun için her türlü iftira ve karalamayı yapmaktan çekinmiyorlar. Kısaca efendileri emrediyor onlarda operasyon çekiyor. Yerseniz...
Selamlarımla....
Yorum Yap