TERÖRLE MÜCADELE MECRA’INDAN SAPTIRILIYOR

  • 9.02.2015 00:00



        Devlet, uzunca bir süre izlediği Kürt politikasından vazgeçerek kendi dinamikleri ve imkanları ile çözüm süreci başlatmıştı. Amaçlanan ise kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi ve yabancıları bu işe karıştırmamaktı.

     Her şey yolunda giderken dünya egemenleri bu süreçten oldukça rahatsız oldular. Kendi aralarında koordinasyon yaparak işi akamete uğratmak istediler ve bunun için başta paralel yapı olmak üzere içerdeki uzantılarını kullanmaya başladılar.

     Devletin istihbarat görevlileri, terör örgütü içine sızarak terörü bitirecek adımlar atmaya hazırlanırken, paralel mensubu adliyeciler, polisler ve bazı askeri istihbarat içindeki  elemanlar, bu istihbaratçıları deşifre ederek terör örgütünün tedbir almasını sağladıkları gözlendi. MİT müsteşarına yapılmak istenen operasyonda bu faaliyetlerden bir tanesi idi.

    Öte yandan örgüt içinde, başta Öcalan olmak üzere çözüm isteyenler ile dış odakların emrinde olanları ayrıştırılıp çözüm süreci sabote etmeye çalışıldı. Hem dağdaki teröristler, hem de siyasi kanat çözüm sürecinin rafa kaldırılması için ikna edildi.

    Ülkede demokratik seçimlerle kendilerine bağlı kadroları iktidara getiremeyeceğini anlayan batılı emperyalistler Kürt  siyasi hareketini yeniden yapılandırarak, içine Marksist-Leninist eskilerini bu harekete monte ederek kontrolü ellerine aldılar. Yeni parti kurdurarak, emirlerindeki basın organları ile parlatılan eş genel başkana talimatla iktidara saldırtmaya başladılar. Böylece; İsrail’e kafa tutan, dünya egemenlerini eleştiren ve mazlumlara yardım etmeye çalışan Ak partiyi iktidardan indirmek istediler.  

     Daha düne kadar Kürtlere hayat hakkı tanımayan, onlardan  nefret ettiğini açıkça haykıran paralel örgütün lider kadrosu ve basını ile diğer kökü dışarda olan, esasen sürekli ırkçı bir yayın yapan merkez medya Kürt partisinin reklamını yaptılar. Bir kısım tuzu kuru CHP’liyi de bu partiye oy vermeye teşvik ederek seçimlerde nispeten başarılı oldular. Erdoğan nefretinin PKK sempatisine dönüştüğünü seçim sırasında ibretle izledik.

      Ülkede güçlü hükümet kurulamadığını gören bu güçler hemen teröre start verdiler. Bunu yaparken de emirlerindeki basınla kara propaganda yapmaya başladılar. Teröre karşı canını dişine takan polis ve askeri “sarayın askeri, sarayın polisi” gibi yaftalayıp askerin PKK ile mücadele etmemesi gerektiğini savundular. Teröristler bile “asker aradan çekilsin bizim kavgamız AKP ile” deme ahmaklığını gösterdiler.

     Olay sadece bununla kalsa neyse.. Ankara barosu Danıştay’a dava açarak iktidarın askeri terörle mücadelede kullanması kararını iptal ettirmek istiyor. Hesaplarına göre Danıştay nasıl olsa paralel yapının hakimiyetinde onlardan böyle bir karar çıkararak iktidarı zora sokmaya, düşürmeye çalışacaklar.

      Geçmişte mücadele sadece askerle yapılırken, siyasetçiler bu işe karıştırılmazken sesleri çıkmayanlar şimdi işi devlet ile PKK mücadelesi olmaktan çıkarıp Ak parti ile PKK mücadelesi olarak lanse etmeye başladılar.

     Daha iki ay önce Ak parti iktidarını çözüm süreci nedeniyle suçlayanlar şimdi PKK ile neden mücadele ettiğini, neden kan döküldüğünü sormaya başladılar. Kendilerinin çözüm sürecini bitirmek için yapmadıklarını bırakmadığını toplumun unuttuğunu zannediyorlar.

     Daha öncede belirtmeye çalıştığım gibi bu mücadele artık Kürtçü bir mücadele olmaktan çıkıp, İslam karşıtı bir mücadele olmuştur. Onun içinde bölgedeki ve bölge dışındaki Müslüman Kürtler dahi PKK hedefi haline gelmiştir. Kürtler inandıkları partiye oy vermek yerine PKK’ya oy vermeye silahla zorlandılar.

    Bugün PKK ve onun karşıtı gibi görünüp de onun değirmenine su taşıyanlar bu mücadele ile sonuç alamayacaklarını anladıkları için kendilerine bağlı olan elemanlarını sokağa dökmeye başladılar. Son 24 saatte yaşananlar, ömür boyu PKK karşıtlığından beslenenlerin PKK ile aynı plana girerek iç savaş kışkırtıcılığı yapmaya çabaladıklarını gösteriyor.

      Ama bu milletin iman ve feraseti bu oyunları bozacak, mecra’ından saptırılmak istenen bu mücadelede doğru ve yanlışı fark ederek, doğru tarafta saf tutacaktır.

      Selamlarımla...       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Nevzat Usta
    Nevzat Usta
    11.06.2012 12:46

    Eyyy İmdat biraderim,,, Rodidan sattığın ürünlerle Pensilvanyadaki çiftliğinde yaşayan adama ve eleştirdiklerine para kazandırıyorsun. Bunun farkındasın, bu ne perhiz bu ne lahana. Nasıl inanayım sana...

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız