- 3.02.2015 00:00
Son beş seneden beri; bazen gizli, bazen aşikar devam eden Ak parti cemaat kavgasında yeni bir aşamaya gelindi. Kavganın başladığı günlerde toplum bu kavgaya ihtimal vermezken işin bu noktalara geleceğini ve neticenin bizler için çok ağır görünse de toplumun faydasına olacağına parmak basmıştık.
Bugün artık cemaat tamamen dışardan yönetilen bir yapı olduğunu, toplumumuz için değil, emrinde olduğu dış güçlerin yararına çalıştığını devlette millette gördü. Bu bana göre önemli bir kazanım ve tecrübedir.
Tarihimizde böylesine haktan yana görünüp, batıla hizmet için oluşturulan yapılar vardır. Bunlar çıkışlarında İslam’a hizmet gayesi ile çıktıklarını söylemişler, ancak neticede teşkilat imkanlarını ve mensuplarını batılın kucağına atmışlardır.
Bunun en çarpıcı örneklerinden birisi Selçukluya karşı kurulan Hasan Sabbah yapılanması ve yine Selçukluya karşı mücadele eden tarikat yapılarıdır. Bu yapılar Selçuklu karşısında Moğol istilasına destek olmuşlardır.
Keza Osmanlının son dönemlerinde de yine İslam’a hizmet edebiyatı yapanlarında bir kısmının batının güdümündeki ittihat ve terakki ihaneti içinde olduklarını biliyoruz.
Günümüzde de adına devlet belgelerinde “paralel örgüt” denilen Fetullah Gülen hareketinin faaliyet ve davranışları da geçmiştekileri aratmayacak nitelikte. Hatta daha büyük, daha korkunç, ve daha acımasızı olarak tarihe geçti. Her geçen günde yok olma paniği nedeniyle kendisini daha da açığa vuruyor.
Son ipek holding operasyonu olaylarında örgütün iyice paniklediğini, bu panik nedeniyle de temkin ve soğukkanlılığı terk ederek gerçek niyetlerini belli etmeye başladılar.
Örgütün yayın organının başında bulunan kişi dağılmayı durdurmak, tabana moral vermek, kısaca “kuyruğu dik tutmak” uğruna alenen suç işlemekten kendini alamadı. Cumhurbaşkanı’ nın şahsında devleti ve milleti tehdide yeltendi. Kendi televizyonlarına çıkıp dayılanarak “ya adam gibi git yoksa biz göndeririz” demek cüretini gösterdi.
Halkın %52sinin oyu ile seçilmiş cumhurbaşkanının nasıl gideceğini demokratik kurallar belirlemişken kendilerinin nasıl göndereceğini de açıklamasını beklerdik ama bunu açıklamıyor. Çünkü onu kanunsuz yollarla yerinden edebileceklerine tabanını inandırıp tabandaki dağılmayı önlemek istiyor.
Allah’ın her günü bu terör örgütünün lider kadrosu Tayyip Erdoğan’ın kısa zamanda gideceğine inandırılarak ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bunu için ya dua seansları yapılıyor, ya ABD ve Avrupa ya şikayetler sıralanıyor, veya Avrupa ve ABD’nin ülkeye müdahale ederek devlet idaresini uzaklaştırma planları yaptırmaya uğraşıyorlar.
Son bir iki günde zaman gazetesi yazarlarının yazılarına göz atarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Sizin anlayacağınız paralel yapı artık dağılıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde tarih olduklarını görecek, böylesine tehlikeli bir yapıdan bu kadar zayiatla kurtulduğumuz için Allah’a şükredeceğiz. İnşallah daha çok zayiat vermeden bu beladan kurtuluruz. Bunun için tabandaki Müslümanların akıllarını başlarına almalarını temenniden ve uyarıdan başka bir şey yapamıyoruz.
Selamlarımla....
Yorum Yap