ALAFRANGA MI, ALATURKA MI?

  • 31.03.2015 00:00

 

                   

       Malum; gündemde başkanlık sistemi tartışılıyor. Cumhurbaşkanımız getirilmesini istediği başkanlık sisteminin bizim toplumsal yapımıza uygun olmadığını, bu sebeple getirilmesine karşı çıkanlara “ille birilerinin sistemini almamız gerekmez kendi sistemimizi kurarız” dediği için kıyametler koparılıyor.

 

       İlk önce, bir önceki cumhurbaşkanımız Abdullah Gül “Türk tipi başkanlık olmaz” diye karşı çıktı. Arkasından da kendisinin başkanlık sistemine karşı olduğunu ve parlamenter sistemi savunduğunu söyledi. Geçmişte Amerikan tipi başkanlık sistemini savunduğunu bu milletin unuttuğunu zannetti. Oysa geçmişte söyledikleri daha hafızalarımızdan silinmemişken bugün bunları söylemesinin sebebini bu millet anlıyor.

       Ancak bu ve benzer açıklamaları şimdiki cumhurbaşkanı çokta ciddiye almadığını göstererek Abdullah Gül’ün bu açıklamalarına üstü kapalı cevap vererek “Türk tipi başkanlık sistemi bal gibi olur” deyiverdi. Karşısındaki kişi buna cevap vermek yerine sukut etmeyi tercih etti. Mesele buna rağmen kapanmadı. Muhalefet bunu diline dolayarak “Türk tipi başkanlık olmaz, bununla diktatörlük kuracak” diye meseleyi sulandırmaya, bağlamından koparıp demagoji yapmaya başladı.

       Önceki gün Türk tipi başkanlığın gerekçesini havaalanında cumhurbaşkanı kısaca anlattı. İster Amerika tipi, ister Avrupa tipi, ister Latin Amerika tipi hangisi olursa olsun fark etmez. Ama kendi birikimlerimizi de değerlendirerek kendimize uygun bir sistem olmasının da mümkün olduğunu söyledi. Yani maksat bekçiyi dövmek değil üzüm yemek olduğunu anlattı.

      Ancak bu açıklamanın hemen ardından nöbetçi Erdoğan muhalifi Bülent Arınç hiç vakit kaybetmeden cevap verdi; “ başkanlık sistemi alafranga mı, alaturka mı olacak?” diye buyurdular. Sayın bakanımız herhalde bakanlığı dolayısı ile sıkça gittiği batı ülkelerindeki lüks otellerde alafranga helâlara oturmanın rahatlığına alıştığı için tercihini alafrangadan yana kullanacak.

      Türkiye’nin yürürlükte olan anayasasına göre mevcut yönetimi sanki Avrupa’daki parlamenter sistemlere benzeyen bir sistem de başkanlık sisteminin alaturka olmasını istemiyorlar. Oysa mevcut sistem de cumhurbaşkanının veya başbakanın istemediği hiçbir kararı meclisten çıkarmak mümkün değil. Keza cumhurbaşkanı imzalamadığı sürece hükümetin icraat yapması da mümkün değil. Üstelikte mevcut sistemde cumhurbaşkanını vatan hainliği dışında yargılamak ta mümkün değil. Yani yetkili sorumsuzdur.

       Mecliste hükümetin istemediği bir kanun ve kararın çıkarılması da şimdiye kadar görülmüş bir şey değil. Oysa başkanlık sistemi ile idare edilen memleketlerde meclisler onay vermedikçe bir büyükelçi, bir vali, bir bakan atanması mümkün değildir. İktidara gelen partinin genel başkanı başkan olacak diye bir zorunlulukta yoktur.

       Çok uzun yıllardan beri başkanlık sisteminin ülkemiz için en uygun bir sistem olabileceğini düşünüyorum. Yeter ki, alacağımız sistemi kendi toplumsal yapımıza uygun hale getirilip, “alaturka” olarak dizayn edilsin, yeter ki,  anayasa kaç milletvekilinin oyu ile değişirse değişsin halkın onayına sunulsun.

       Selamlarımla…       

          

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız