- 7.03.2015 00:00
Yaklaşık 4 yıldan beri devam eden Kürt sorununun çözümü sürecinde nihayet finale yaklaşıldığı yapılan ortak açıklama ile ilan edildi. Konunun bu aşamaya geleceğini daha ilk günlerde tahmin ederek bununla ilgili yazı yazmıştık. Yanılmadığım anlaşıldığı için değil, bundan sonra şehit cenazesi gelmeyeceği için mutlu oluyorum. Eminim benim gibi milletin kahir ekseriyeti de bu duygu ve düşünce içindedir. Belki kiminiz dediklerimi erken yorum olarak göreceksiniz ama ben şimdiden söyleyeyim. PKK bitmiştir.
Ancak görünen manzaraya göre bazı kesimler bundan hiç memnun olmamışlar. Bunlar Türk ve Kürt laikleri ile ulusalcıları kan ve gözyaşı üzerine kurulu olduğu bilinen mevcut düzenin savunucuları, Siyonistler ve dolayısı ile paralelciler bu duruma çok bozuluyorlar.
Bu kesimlerden her birisinin bu süreci baltalamak için kendine göre ayrı, ayrı sebepleri olmakla birlikte birleştikleri tek konu bu savaş biterse ülke kuvvetlenir kalkınırsa menfaatlerine halel geleceğine inanıyorlar.
Mesela her iki tarafın ırkçı laikleri de siyasetlerini birbirlerine karşıtlık üzerine kurdukları için mevcut siyasetlerinin modası geçmiş olacak ve halka yeni söylemlerle kendilerini kabul ettirme zarureti ile karşı karşıya kalacaklar. Buda yeni politik çalışma gerektirdiği için bunu göze alamıyorlar. Oysa mevcut durumda haftada bir gün yapılacak bir saatlik konuşma için bir hafta çalışıp kürsüye çıkarak sövgü konuşmaları ile işi götürürken yeni söylemler için hazırlanmak emek sarf etmek, bunları halka sunup onların onayını almak çok fazla gayret istiyor.
Bu kadar zamandan beri siyaseti takip ederim. Ama bu iki ulusalcı partinin mesela, sağlık, eğitim, ulaşım, dış politika, gibi konularda görüşlerini açıklayıp, nasıl bir toplumsal yapı hedefledikleri, bunu asıl oluşturacaklarını, ülkeye nasıl bir gelecek düşündüklerini hiç anlatamıyorlar. Adeta şeytan taşlamaktan tavafa vakit bulamayanlar gibiler.
Geçmişte iktidar ortağı olduğu halde PKK ve onun başını düşman görmeyip, olması gerektiği gibi suçlu kabul edip yargılanmasına ve tüm suçlular gibi hapsedilmesine ses çıkarmadığı halde, hatta asılmasının önlenmesinde imzası olduğu halde iktidardan gidince onları düşman göstermesinin hiçbir inandırıcılığı yoktur. İktidarda ses çıkarmayıp şimdi nefret söylemi toplum için inandırıcı değil.
Keza Demirtaş’ın da bir taraftan barış diye yırtınıp, diğer taraftan da sürekli barışı sabote etmesi iki yüzlükten öte bir şey değildir. Kendi içinden geldiğini iddia ettiği halka çıkıp açıkça “ben barış istemiyorum” diyecek cesareti olmadığı için el altından kan dökülmesini sağlayarak, karşı taraftaki ulusalcılar gibi kan üzerinden siyasi rant elde edeceğini zannediyor.
Bu süreci sabote etmek isteyenler sadece beyaz Türk ve Kürtler değil, dış güçlerde olanca güçleri ile bu sürecin akamete uğramsını istiyorlar. ABD, Avrupa ve Siyonist İsrail, dolayısı ile paraleller de ülkemizin yüz yıllık sorununu kendi imkânları ile kimseyi katmadan çözmesine karşılar. Eğer bu sorun barışla sonuçlanırsa ülkeyi dışarıdan yönlendirip yönetmeleri zorlaşacaktır. Onun içinde paralel yapıyı çözüm sürecinin başından beri süreci sabote için taşeron olarak kullanıyor.
Muhalefet partilerinin sürece olan karşıtlıkları zannettikleri gibi kendilerine oy kazandırmak yerine kaybettirecektir. Bu sonucu da; çözüm süreci başladıktan sonra yapılan seçimlerde süreci başlatan iktidarın sürekli oy artışı yaşamasından anlamak mümkündür.
Halkın çok büyük bir çoğunluğu faturası ne olursa olsun artık kan dökülmesini istemiyor. Üstelik sürecin başladığı günlerde yazdığımız bir yazıda da dediğimiz gibi, hükümet bu süreçte karşı tarafa hiçbir taviz vermemek üzere sürece başlayacağını ve sadece insan olmaktan doğan haklarını vereceğini söylemesine Kürt siyaseti razı olduğu için bu süreç başladı. Süreç sonunda insanımızı rahatsız edecek tavizleri hiç kimse beklemesin.
Bu seçimlerde sürece karşı olmanın, Kürt sorununu Kürtleri yok ederek ve sürekli şehit vererek çözmek isteyenleri sandıkta cezalandıracağını düşünüyorum. Barış isteyen Kürtlerinde Demirtaş’a hoş bakmadığını, beklide aday bile yapılmasının tehlikede olduğunu düşünüyorum.
Selamlarımla….
Yorum Yap