- 14.01.2015 00:00
Geçen hafta hocanın genel olarak tesettür konusunu işlerken, televizyonlardaki çıplaklığa ve ahlaksızlığa dikkat çekmek için süslü kadın spikerlerle ilgili söyledikleri manşetlere taşınarak linç edilmek istenmişti. Anlaşıldığı kadarı ile hocaya tepkiden çok tebrik ve destek mesajı geldiğini görmüş olacaklar ki; saldırı ve itibarsızlaştırmada vites yükseltmeye karar vermişler.
Bu defa da evlilik ve nikâh konusunu işlediği yaklaşık iki saatlik sohbetten iki dakikalık bölümünü, siyak ve sibak’ından(bağlamından) kopararak iftira ve melanette sınır tanımadıklarını gösterdiler. Güya hoca; 6 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesine fetva vermiş.
Bu yalan ve iftirayı ortaya atıp, yayanlar da kendilerinden her türlü kötülüğü ve İslam düşmanlığını beklediğim paralel yapıdır. Çünkü bu iftirayı cemaatin yayın organlarından, daha doğrusu internet sitelerinden birisi yayınladı. Sitenin ismini yazıp reklamlarını yapma durumuna düşmemek için genel yayın yönetmeninin ismini ve soy ismini simgeleyen harfleri vermekle yetineceğim. (Ü.Tan..)
Hocaya bu saldırıların neden yapıldığını sorgulamak bence çok yersizdir. Ama gene de bu konuda bazı şeyler söylemiş olmak için söyleyeceğim.
Her şeyden önce Nurettin Hoca, sadece bir hoca değil, eğer sadece camide, imamet, hitabet, irşat görevleri ile görevli olsa onu hedefe koymazlardı. Ama hoca sadece bunları yapmakla yetinmeyip, geleceğin Müslüman aydınlarının inşasına katkı sağlamayı hedefine alıp, bu yolda gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır. Yani hoca çok olmaya başlamıştır!
Anadolu’yu gezip, kabiliyetli, ilköğretimi bitiren Anadolu çocuklarını bularak onları önce hafız-ı kur’an yapıp, daha sonrada ihtiyaca göre hukukçu, mühendis, öğretmen, doktor vs. meslekler alanında eğitim almasını sağlamak istemiştir. Sadece istemekle kalmamış uzun süreden beri bunu başarı ile sürdürmektedir.
LGS imtihanlarında çok başarılı olan bu çocuklar anne ve babalarının rızası ile hocaya gelip bu eğitimi alırlarken, başka cemaatlerde ve özellikle paralel yapıda olduğu gibi şahsiyetlerini yok etmeden, aklını kimseye kiraya vermeden yetiştiriliyorlar. Yetişen gençlerde (bazılarını tanıma şerefine erdim) tıpkı, Mehmet Akif’in tarif ettiği “Asımın Nesli” gibi ideal gençler olması birilerinin uykularını kaçırmış.
Bu olaylar umarım Nurettin Hocanın moralini bozup, hizmetlerine sekte vurdurmaz. Aksine hizmetlerini daha da yoğunlaştırır. Ümmetin her türlü hakaret ve sıkıntılara uğradığı günümüzde bu sıkıntılar onun berat belgesidir. Allaha şükretsin ki, ehl-i küfür onun hizmetlerini ve kendisini zulüm ve sömürülerine bir tehlike olarak görüyorlar. Allah korusun ya kendisini bazı sözde hocalara yaptıkları gibi meth-ü sena etseler hali nice olurdu.
28 Şubat günlerinde İslam düşmanlarının beklediğim zulmü bana iki ay geç ulaşınca sıkıntıya girmiş, kendimi sorgulamaya başlamıştım. Zulüm bana ulaşıp, bir sene boyunca aralıksız zulme uğradıktan sonra şükrettiğimi ve rahatladığımı hatırlarım. Umarım hoca da bu zulüm ve iftiralar karşısında aynı rahatlığı duyacak, şükredecek ve şimdikinden iki kat daha çok çalışacaktır.
Haddim olmayarak onu tebrik ediyor, dualarımı ve salamlarımı gönderiyorum.
Selamlarımla…
Yorum Yap