PARİS SALDIRISI

  • 10.01.2015 00:00


               Paris de, peygamberimize hakaret eden dergiye yapılan saldırı sıcağı sıcağına yorumlanmaya başlandı. Peşinen söyleyeyim ki; ben bunun hangi kışkırtma neticesinde olmuş olursa olsun İslam’a uygun olmadığını, bunun cihat değil cinayet olduğunu düşünüyorum. Batıda 25 yıldan beri bazen karikatürle, bazen Salman Rüştü gibi İslam düşmanlarının hezeyanları ile Müslümanların sabrı zorlanıp şiddete kışkırtılmaktadır. Bunu da aşağıda arz edeceğim planın gereği olarak yapmaktadırlar.

           Son yıllarda Avrupa da Müslümanların yaşadığı İslam karşıtı davranışlar, ırkçıların çoğalarak Müslümanları kendileri için tehlike görmeleri ve onlara çeşitli eziyetler yapmaları , incelenmeye değer ayrı bir sebeptir.  

            Olaylar üzerine basında yapılan yorumların bazısı iyi niyetle , olayın nasıl, niçin ve kimlerin yönlendirmesi ile yapıldığını anlamaya yönelik yapılırken, bazıları da bu olayı dünya Müslümanlarını aşağılama ve hakaretlerine fırsat sayan  yorumlardır.

           Dışarıdakileri anlarım, ama içimizdeki İslam düşmanlarının ve paralel yapının sevinçlerinden eteklerinin zil çalmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü onlar Müslümanların ezilmesini isteseler de, bu saldırılar neticesinde olacak büyük olayların doğuracağı büyük zararlardan Müslümanlar kadar kendileri de zarar görecektir.

          Aslında yaşanan olaylar, her ne kadar Müslüman kimlikli kişiler tarafından yapılmış olsa da, olayın gerçek mağdurları yine Müslümanlar olacaktır. Uzun zamandan beri batı, insanlık tarihinde hiç göremediği, elde edemediği gücü elde ederek İslam dünyasına askeri, ekonomik, siyasi ve kültürel üstünlük sağlamıştır. Bu üstünlüğünü kaybetmemek için hazır kuvvetliyken, kendisi dışındaki dünyayla acele olarak savaşıp, köleleştirip, üstünlüğünün ve sömürüsünün süresini uzatmak istiyor. Bunun için yaklaşık 25 yıldan beri kafa yoruyor.

         1990 ların başında Amerikalı Yahudi düşünür Samuel Hantıngton bu konuda yaptığı çalışmayı ve tezlerini ortaya koyup, “medeniyetler çatışmasını” öngörmüştü. Çünkü ona göre batı üstünlüğünü korumak için başta İslam medeniyeti olmak üzere tüm medeniyetler ile henüz gücünü kaybetmemişken savaşıp üstünlüğünü perçinlemeliydi. Yoksa batı medeniyetinin içine girdiği çürüme başta insan kaynakları olmak üzere tüm gücünü bitirecekti.

           Onlara göre batı medeniyetinin geldiği liberal demokrasi ideolojisi en üstün ideolojiydi ve bunun daha iyisi olamazdı. Onun için kendisi Japon olmasına rağmen batı hayranı olan Fuku Yama artık bu nokta “tarihin sonu” dur diyordu.

           Bu anlayışın bir eseri olarak İslam dünyasındaki olumlu hiçbir gelişmeye tahammül edemediklerinden, bunun için tüm İslam dünyasını kan gölüne çevirip, onları savaşa zorluyorlar. İslam dünyası da birlik olup, batı medeniyetine karşı mücadele edemediği için, yani batıya kafa tutamadığı için onları savaşa kışkırtmak, hatta zorlamak istemektedirler. Son yıllarda yaşanan 11 Eylül olayları da, İspanya ve İngiltere de cereyan eden olaylarda ,batıda İslam karşıtlığının kabartılmasını ve Hıristiyanları birlik duygusuna yönlendirmek ve batı kamuoyu nezdinde savaşı meşrulaştırmak ve İslam düşmanlığını kışkırtmak için yapılmıştır.

         Bu ve benzeri olaylarda, analizi yapan uzmanlar; “bu olaylardan en çok kim yararlanıyorsa arkasında o vardır” tespitini yaparlar. Paris de ki olaydan batılılar, Siyonistler , Arap ve İslam dünyasındaki yerli işbirlikçiler yararlanmaktadır. Onun için olayın arkasında bu güçleri ve özellikle İslam dünyasındaki diktatörler, darbeciler ve batıya hizmete yemin etmiş ülkemizdeki paralel yapı gibi yapıları aramak gerektiğine inanıyorum. Bu sebeple olayın arkasında, Suudi Arabistan, Suriye rejimi, Mısır da ki, darbeciler ve ülkemizde seçimle iş başına gelen hükümeti her Allahın günü batılı ve Siyonist ağababalarına şikâyet eden paralel yapılar çıkabilir.

          Olaylardan sonra Suriye de, durum değişecek, Mısır da ki darbeciler daha rahat Müslüman katledecekler,  körfezdeki diktatörler batıdan daha çok destek talep ederek kendi insanlarına kan kusturacak, ülkemizdeki paralel örgüt iktidarı İslamcı olduğu için terörü destekler konumda gösterebilecektir. Bir taşla kaç kuş vurulmuş olacak?

         Gerçeklerin açığa çıkmak gibi bir huyu vardır. Bu olayda da  hakikatin  kısa zamanda açığa çıkacağına inanıyorum. Yeter ki doğru zamanda, doğru bakış açısı ile doğru yere bakalım.

          Selamlarımla…   

        

              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız