20.ASRIN EN BÜYÜK İSLAM DÜŞÜNÜRÜ

  • 21.10.2013 00:00

        Bazı sıfatlar, bazı insanlara çok yakışır. Hani “cuk diye oturmuş” denir ya işte onun gibi. Bosna hersek merhum cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’ de “bilge kral” unvanı veya tanımlaması da öyle yakıştı.

       1925 den 2003 yılına kadar yaşadığı her dönemde kendi insanı, kendi medeniyeti ve özellikle kendi dininin hâkimiyeti için var gücüyle çalışmış, ömrünü insanlık idealine adamış bir İslam düşünürü ve devlet adamı olarak ömrünü tamamlamıştır. Daha lise mezunu bir genç iken ikinci dünya savaşında yaşanan soykırımdan insanları kurtarmak üzere “Genç Müslümanlar Örgütü” içinde yer almıştır. Bu teşkilat “El Hidaye” teşkilatının gençlik koludur.

       Bu teşkilat çalışması sayesinde birçok insana yardım etme imkânı bulmuştur. Bu faaliyetleri dolayısı ile 1949 yılında diktatör Tito rejimi tarafından hapse atılmıştır. Cezaevinden çıktıktan sonra hem ziraat hem de hukuk tahsillerini tamamlamış ve avukat olarak hizmet vermiştir.

        1970 yılından başlayarak İslami düşünce konusunda, hem Saraybosna da hem de birçok İslam ülkesinde çeşitli yayın organlarında makaleleri yayınlandı. Bu makaleleri, ders kitabı formatında basılarak okullarda okutulmuştur. Yine bu yıllarda ünlü “İslam Bildirisi”ni yayınlayarak, tüm dünya Müslümanlarını uyanışa ve İslami düşüncenin insanlığın derdine çare olması için çalışmaya çağırmıştır.

       Bu çalışmalar neticesi olgunlaşan fikirlerini derli toplu ve sistematik düşünce haline getirerek, Müslüman entelektüel dünya için başyapıt sayılan ve 1980 yılında yayınladığı ünlü eseri “Doğu ve Batı Arasında İslam” isimli eserini yayınlamıştır. Dilimize de çevrilen bu eser Müslüman aydınların başucu kitabı durumundadır. Eserdeki derinlik ve seviye insanı şaşırtacak kadar yüksektir. Bu eser sayesinde kendisine “bilge kral” denilmiştir. İslam coğrafyasında Müslümanların hem batı felsefesinden bihaber hem de mensubu bulundukları dinin felsefesine yabancı olmaları yüzünden batılı entelektüel kamuoylarında isimleri dahi geçmezken böyle bir eser İslam’ın dışa dönük imajını kurtarmıştır.

        İslamcılık hareketinin son asırda bittiğini savunan liberallere inat bu fikrin hem Müslümanlara hem de insanlığa vereceği çok önemli mesajlar olduğunu göstermesi açısından bu eser bir çığırdır. Geçen asırda, Muhammed İkballerin, Mehmet Akif Ersoyların hasretini çektikleri İslam düşünürü tarifine en uygun kişilik merhum Aliya İzzetbegoviçdir. Merhum Akif’in “asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” diye koyduğu fikir hedefe varabilmiş ender düşünürlerden biridir.

        İkbal’in Müslüman dünyada eksikliğini görerek serzenişte bulunduğu felsefi ve ahlaki okuma eksikliğini adeta tatmin eden bir şahsiyet olarak bizlere engin ufuklar açan bu büyük eseri hediye etmiştir.

        O umudun temsilcisi ve İslam inancının önemli bir timsali olarak ömrünün son 10 yılında yönettiği devletin işgalinden ve milletinin soykırıma uğramasından bile umutsuzluğa kapılmamış, sarsılmaz bir iman ile haykırıp, zalimleri imanının gücüyle boğmuş bir bilge kraldır.

        Onun verdiği destansı mücadele İslam dünyasında kuvvetle algılanarak, hiçbir konuda birleşemeyen İslam dünyasını Bosna konusunda birleştirmeyi başarmıştır.

        Var oldukları günden beri birbiri ile mücadele içinde olan ve hiçbir konuda birleşemeyen İran Ve Suudiarabistan Bosna konusunda aynı safta yer almışlar ve İslam ümmeti kendi dinamikleri ile bir sonuç almıştır. Eğer NATO müdahale etmeseydi Avrupa Müslümanların bu başarısını görüp gerçekleri anlayacaklar diye dünya egemenleri müdahale ederek sözde barış gücü marifeti ile soykırıma çanak tutmuş ve acılar derinleşmiştir.

        Bütün bu zor ve sıkıntılı dönemlerde Bosna da böyle bir şahsiyetin bulunması tüm İslam dünyası ve Bosnalılar için çok önemli bir şanstır. İleri görüşlü bu İslam düşünürü vefatından önce ülkemizin bu günlerini tahmin ettiği için kendi ülkesini ülkemiz başbakanına emanet etmiştir. Sağ olsun hükümetimiz şimdiye kadar bu vasiyeti yerine getirmiştir. Umarız bundan sonrada bu konudaki dış politika değişmez.

        Onun hayatı ve fikirleri bir köşe yazısına sığmayacak kadar önemlidir. Sadece vefat yıldönümü dolayısı ile (19 Ekim) onu hatırlatmak istedim. Onun düşüncelerini merak edenler yukarda ismini verdiğim eserini ve vefatından sonra yayınlanan hayat hikâyesini okumalıdırlar. Hararetle tavsiye ederim. Allah kendisine rahmet etsin. Umarız onunla aynı asırda yaşamız bize öbür tarafta bir artı değer katar. Onun mücadelesine şahit olmuş Müslümanların imanlarına şahitlik eder.

        Selamlarımla….                

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız