MAZLUM İSLAM MİLLETİNİN MAZLUM TEŞKİLATI İHVAN-İ MÜSLİMİN

  • 19.08.2013 00:00

          İslam tarihinin çok uzun dönemlerinden beri Müslüman milleti hep ya mazlum olmuş, ya da mazlumun yanında saf tutmuştur. Daha ilk nübüvvet yıllarından başlayarak, Resul-i Ekrem ve arkadaşları insanlık tarihinin gördüğü en çetin ve vahşi zulümleri yaşamışlar. Dövülmüşler, taşlanmışlar, ablukaya alınmışlar, hakarete uğramışlar ve vatanlarından sürülmüşler.

         Asrısaadetten hemen sonra efendimizin mübarek ehlibeyt mensupları adı Müslüman olanlarca insanlığın halen ağlayıp üzüldüğü bir zulüm yaşadılar. O günden beri bu olay nedeniyle imanlı gönüller halen kanıyor.

         İslam düşmanları ile yapılan savaşlarda düşmanlar, savaş hukukunu ve insanlığı ayaklar altına alarak tüm İslam coğrafyasında kadın, çocuk ve yaşlılara olmadık kıyım ve işkenceler yaptılar. Özellikle Moğol istilaları ve haçlı seferleri sırasında bunlar çokça yaşandı.

        Tam yedi yüz yıl medeniyet bayrağımızın dalgalandığı ispanyada zulüm ve soykırımlara uğradıkları için Endülüs Müslümanlarının nesilleri yok edildi. Biz insanlığa adalet, barış huzur ve refah götürdükçe hak düşmanları çileden çıkıp, ilk fırsatta en zalim düşmanlıklarını sergilediler.

         Son bir asırda bile zulüm yaşamayan İslam toplumu neredeyse yok. Asrın başında Anadolu Müslümanları Rum mezalimi, Ermeni mezalimi, Moskof mezalimi gibi mezalimlerin yanında ruhları işgale uğramış zalimlerin mezalimi altında inim inim inlediler. Orta doğuda özellikle Filistin de Yahudi mezalimi yaklaşık yetmiş senedir aralıksız devam ediyor. Irakta, Suriye de ve diğer tüm İslam coğrafyasında aynı zulüm ve kıyımlar hiç bitmedi.

        Avrupa’nın göbeğinde daha dün, sırf Müslüman oldukları için Boşnaklar soykırıma uğratıldılar. Afganistan da son otuz yıldır kan hiç durmuyor. Bir komünist zalimler, bir kapitalist zalimler adeta elbirliği ile Müslüman peştunlara soykırım uyguluyor.

        Orta Asya da, Kafkaslarda yaklaşık bir asır komünist Çin ve Rusya’nın işgali altında Müslüman Türk toplulukları benliklerin den ve kültürlerinden soyutlanıp, olmadık zulümlere duçar oldular. Halende bu kıyımın etkisinden kurtulmadılar.  

        Ama hiçbir zulüm İslam dünyasında ihvana uygulanan zulüm kadar kahredici olmadı. Kuruluşundan beri siyasi, askeri hiçbir hedefi olmayan sadece ülkesindeki mazlum Müslümanlara maddi ve manevi yardım gayesi güden bu talihsiz teşkilat kadar hiçbir teşkilat kahredici zulme uğramamıştır. Bizim ülkemizde de başta milli görüş teşkilatı olmak üzere Müslümanlara zulüm edilmiştir. Ama onlara uygulanan zulüm kadar olmamıştır.

         Bu teşkilatın merhum kurucusu üstat Hasan El Benna Kahire de bir arkadaşının evine ziyarete gider. Yatsı namazı ile akşam namazı arasında ziyaret ettiği evden bir arkadaşı ile çıkıp bir vasıtaya binmek içi beklerken caddenin bomboş olduğunu görürler. Bir vasıta ararken bir cip gelir içinden inen kişiler üstada altı el ateş ederler. Hemen yakındaki hastaneye giderler. Hastanenin de kapatıldığını görürler. Başka bir hastaneye gitmek için vasıtada yoktur. Üstat yanındaki arkadaşına; “ Muhammed ben yolcuyum elhamdülillah. Bugüne kadar hep gayemiz Allah, liderimiz Peygamber-i Zişan, anayasamız Kur’an, yolumuz cihat, en büyük emelimiz Allah yolunda şehit düşmektir. Demiyor muyduk?” diyerek orada şahadete ulaşır. Vasıta bulunup, götürüldüğü hastanede kan kaybından şehit olduğu anlaşılır.

          Daha sonra ihvanın lider kadrosundan olan merhum şehit Prof. Dr. Seyit Kutup ve arkadaşları da idam sehpasında zalim Abdülnasır’dan özür dilemedikleri için şehit oldular. Çünkü onların nihai hedefleri şehit olmaktı.

         Yukarıdaki olayları anlatmamın sebebi bugün Mısır da yaşananları anlayabilmemize yardımcı olmaktır. Bugün zalimlerin tanklarına keskin nişancılarına göğsünü siper eden Rabiatül Adeviye meydanındaki milyonların durumunu ancak bu şekilde anlatmak mümkündür. Eğer dikkat edilirse diğer toplumsal olaylarda olayları organize edenler silahlar karşısında garibanların arkasına gizlenirlerken, kendilerine bir zarar gelmemesi için arkalara arazi olurlarken burada başta ihvanın lider kadrosu şahadete koşar adım gidiyorlar.

         Bu mazlum İslam milletinde özellikle, son asırda hiçbir İslami hareket ihvanın yaşadığı zulmü yaşamamıştır. Yine hiçbir hareket de İslam dünyasında onun kadar etkin olamamıştır. Nasıl ki, teşkilatlanmada ve Müslüman’ın derdi ile dertlenmede örneklik yaptılarsa hak için hesap kitap yapmadan canını feda etmede de örnek olmaktalar. Zulme boyun eğmeyip, hakkı ve hakikati her şartta savunmanın karşılığı olan şahadet şerbetini içmektedirler.

         Asrın sahabeleri, ruhlarınız şad, makamlarınız cennet olsun. Verdiğiniz kutlu mücadele tüm dünya da İslam gençliğine rehber olacaktır. Ödediğiniz bedellerle sizden sonraki mazlumların hürriyetini satın alıyorsunuz. Allah alışverişinizi mübarek kılsın.

         Selamlarımla..                 


        

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız