- 10.07.2013 00:00
Mısırda halkın darbeye direnişi de, her savaşta olduğu gibi kendi kahramanlarını çıkarmaya başladı. Ajansların ve gazetelerin haberlerine göre, Mısır halkı Rabiat-ül Adeviye meydanında uzun saatler direniş ve gösterilere katılınca bazıları yorulup, buldukları gölgelikte bir süre dinlenmek istemişler o sırada yanlarına yaklaşan bir Müslüman kadın dinlenen erkeklere hiddetlenmiş ve bir nutuk çekmiş.
Aynen şöyle; “ Ordu sokaklarınıza, yarınlarınıza el koysun siz yatın. Bugün kalkmazsanız Allaha yemin olsun ki yarın çok geç olacak. Kalkın ayaklanın, onlar kan akıtıyorlar, sizde kanınızla, canınızla karşılarında durun. Kalkın toparlanın burada yatmakla elinize bir şey geçmeyecek. Haydin herkes meydana akın etsin. Şimdi bunu yapmazsanız başınıza daha köstü gelecek. Allahtan başka kuvvet ve kudret sahibi kimse yoktur.”
Tabi bundan sonra dinlenmekte olan erkeklerin ne hale düştüğünü bir düşünün. Bu Müslüman ülkelerde çok uzun zamandan beri bilinen ve alışılan bir durumdur. Batılı emperyalistlerin emrindeki sözde Müslüman veya gayr-i Müslim maşalara karşı yürütülen mücadelelerde hep olmuştur.
Osmanlı-Rus savaşı sırasında Erzurum da ki meşhur Aziziye tabyalarındaki askerleri gece uykuda basıp katleden yerli Ermeniler bu tabyaların Rus askerinin eline geçmesini sağlayınca, kadınlı erkekli tüm Erzurum halkı ayaklanıp, Rus askerlerini tabyalardan uzaklaştırmak istemiştir. Bu olayda Nene Hatun da küçücük çocuklarını evde yalnız bırakarak vatan müdafaasına koşmuş ve destansı hizmetler görmüştür. Bugün sadece Erzurum da değil, ülkenin birçok yerinde onur mücadelesinin bu kahraman kadınları hak ettikleri saygı ve sevgi ile milletin kalplerinde ve vicdanlarındaki mümtaz yeri almışlardır.
Bu sadece bizim ülkemizde değil tüm İslam coğrafyasında böyledir. Emperyalistler tarafından işgal edilen Bosna da, Irak da, Afganistan da, Filistin de sayılamayacak kadar çok sayıdaki mümine kahramanlar canlarını vatanları için feda etmek zorunda kalmışlar, namuslarına alçakça tasallut edilmiştir. Diğer İslam coğrafyasında namusları kirletilen mümine kardeşlerinin durumuna düşmemek için Mısırlı Müslüman kadında feryat etmektedir. Çünkü kendi milletlerinden olan darbeci işgalcilerin, dış düşmana rahmet okutacak namussuzluklar sergilediklerini, kendi milletlerinin örtüsünü açıp, mahremiyetini yok ettiklerini hatta düşman askeri gibi namuslarına tasallut ettiklerini çok iyi biliyorlar.
Bu ümmetin kadınları, batılılar ve onların uşaklığını yapanların eliyle o kadar büyük zulümlere maruz kaldılar ki; İslam dünyasında batıya kafa tutan her insanı kahraman gözüyle görüyorlar. Bugün İslam dünyasında sadece sokaklarda değil, evlerde de Tayyip Bey İslam dünyasının batıya karşı haklarını savunmaya çalıştığı için kahraman olarak görülüyor. Onun için bugün Tayyip Beyi dünde Rahmetli Erbakan Hocamızı “mücahit” diye anıyorlar. Onlara bu şekilde tezahürat yapılması onun için batılıları, yerli işbirlikçilerini, hatta batı hayranı sözde “İslami Cemaatleri” kudurtuyor. Onun için başında desteklemek zorunda kaldıkları Mısırda Mursi’ye ve Türkiye de Tayyip Beye cephe alıyorlar. Onun için tecavüzcü işgalci veya yerli askerlere dua ediyorlar.
Bırakın Tayyip Beyi, ABD’ye kafa tutarak canını feda eden Bin Laden de özellikle Arap dünyasındaki Müslüman kadınların kahramanıdır.
Daha önce başka bir vesile ile anlattığım, Kahire de yaşanmış bir olayı bu vesile ile yeniden aktarmak isterim.
Müslüman, tesettürlü bir kadın sokakta gezerken bir kahveye girmek ister. Sokakta bulunan bir erkek, ona “bacım erkeler var, oraya giremezsin” diye ikazda bulunur. Kadın aldırmaz, geri dönüp erkeğe “ yoksa bu kahveye Bin Laden geldi de benim haberim mi olmadı?” diye sorar. Erkekte hayır gelmedi, deyince kadın; “ o halde beni neden durduruyorsun. Koskoca Arap dünyasında Bin Laden den başka erkek mi var?” diyerek yürüyüp gider.
İslam dünyasının mazlum halkları ve özellikle Müslüman kadınları, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin zulüm ve tecavüzlerinden o kadar çok çektiler ki artık zulme direnmeyen erkeklerini haklı olarak aşağılamaya hor görmeye başladılar. Onun içinde Endülüs sultanının anasının oğluna dediği gibi; onlarda erkeklerine “ erkek gibi savaşmadınız bari kadın gibi ağlamayın” deme noktasına geldiler.
Ne hazin bir durum…
Selamlarımla…
Yorum Yap