TERÖRÜN BİTMESİ İÇİN YENİ SÜREÇ

  • 13.01.2013 00:00

 

          30 yıldan beri devam eden bu kanlı mücadelenin bitmesi için, daha öncede bir sürü çabalar sarf edildi. Bu çabalarınbilinenlerinden ilki, rahmetli Turgut Özal zamanında gösterilmişti. Hatırladığım kadarı ile arabulucu olarak yine aynı şahıslar vardı. Basın kanadından, Cengiz Çandar ve arkadaşları ile siyaset kanadından Ahmet Türk ve arkadaşları vardı.

          O dönemde yapılan görüşmeler, Bingöl, Muş karayolunda 33 silahsız sivil askerimizin şehit edilmesi olayından sonra kesildi. Şimdi daha iyi anlıyoruz ki, barışın gelmesini istemeyen birileri süreci baltalamak için, bu elim olayı planlamışlar. Sadece bununla da kalmamış, devlet içinde bu sürecin planlayıcısı kim varsa hepsini teker, teker öldürmüşler.

          Ölümü halen tartışılan, Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Adnan Kahveci, Orgeneral Eşref Bitlis hep şaibeli ölümlerle o dönemde öldüler. Yine iddialara göre gazeteci Uğur Mumcu da o dönemde PKK ile derin devlet arasındaki ilişkiyi tespit ettiği ve bunu açıklamaya hazırlandığı için ortadan kaldırıldı.

          28 Şubat sürecinde dönemin iktidarı kendi usulü ile terörü bitirme mücadelesine girişmiş, toplumda İslami kimliği ile öne çıkan bazı aydınları arabulucu edip, görüşmeler yaptırmayabaşladığında da yine derin güçler devreye girerek, hem siyasal cinayetler işlemiş hem de terörü yeneceğine kanaat getirdikleri meşru hükümeti alaşağı etmekten çekinmemişlerdir.

          Bütün bunları bilen hükümet yeni bir hamle yaparak, “açılım” başlatmış terörün ve Kürt sorununun çözümü için etkin adımlar atmaya başlayınca yine aynı çevreler devreye girerek Habur sınır kapısında işi maskaralığa döktürüp, çözümü sabote etmekle kalmamış, bu çözüm projesinin mimarlarına ardı ardına başarısız suikast planları yapmışlardır. Mesela başbakana neredeyse düzinelerce suikast planı yapılmış hepside başarısız olmuştur.

          Bu açılım sürecinde aktif rol alan başbakan yardımcısı Beşir Atalay bir cemaatin hedef tahtasına oturtulmuş, açılımı bizzat yürüten MİT müsteşarı Hakan Fidana, iddialara göre aynı gurup tarafından adli operasyon yapılmak istenmişse de TBMM hızlı bir şekilde yasa çıkararak komplonun önüne geçmiştir.

          En son başbakanımızın açıkladığı son süreçte ise yaşananlar malum. Hemen, süreci baltalamaya yönelik hareketler son sürat başlatılmıştır. Bir önceki açılım sürecinde olduğu gibi bu süreçte de aktif rol oynayan MİT müsteşarı hakan fidan öncelikle hedeftahtasına konularak ekarte edilmek istenmiştir. Malatya Bölge ağır ceza mahkemesi savcılığına suç duyurusunda bulunularak Hakan fidan hakkında soruşturma başlatılmıştır. Daha önceki adli operasyon henüz akıllarda iken bunun yapılması büyük tepki çektiği için, savcılık basına açıklama yaparak “Hakan Fidan soruşturmaya resen dâhil edilmemiştir” açıklaması yapmış tepkileri etkisizleştirmek istemiştir.

           Açıklamaya dikkat edilirse, Hakan Fidan hakkında soruşturma yok demiyorlar. Bunun yerine soruşturmaya biz dâhil etmedik, “şikâyet üzerine soruşturma yapıyoruz” demeye getiriyor.

           Bu süreçte hükümet ve kamu görevlileri süreci çok dikkatli yürüttükleri için genel olarak halktan da destek görüyorlar. PKKiçindeki bazı odaklar süreci sabote etmeye kalkışıyorlar, ama bu sefer becerileri yetmiyor. Paris de meydana gelen PKK’lı kadınlara suikast olayı da süreci sabote etmeye yetmeyecek gibi.

           Sürece karşı çıkan her iki tarafın milliyetçileri ve derin devletin güdümündeki ulusalcılar da bu defa süreci engelleyemeyecekler gibi duruyor. Ama dış güçler olaya etkin bir şekilde müdahale ederek içerdeki uzantıları ile birlikte terörün devamını sağlayacak oyunları her an sahneye koyabilir. Bu defa cemaat de süreci engellemek istemediğini en yetkili ağızdan açıkladığına göre yargı operasyonu sonuçsuz kalacak demektir.

           Devletin hafızası bu kez bu süreci kazasız, belasız yürütecek tecrübeye sahiptir. Geçmişte arabuluculuk yapan insanlar ile bugünküler hemen, hemen aynı kişiler. Tecrübelerinin barışı sağlamaya yeteceğini biliyoruz. Güvenlik güçleri de sağlam durur, hem PKK içindeki hem de dış güçlerin emrindeki odaklarınprovokasyonuna çare olacak tedbirler geliştirip uygularsa sonuç alınabileceğini umut ediyorum. Allah yardımcıları olsun…    

           Selamlarımla…

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız