Son 15 gün içerisinde, terör ve terörden beter kazalar ile yüz’e yakın vatan evladı hayatını kaybetti şehit oldu. Bunların hısım ve akrabaları da dâhil edilince yüzlerce aileye kor ateş düştü. Bunun dışında yüreğinde insan sevgisi barındıran birçok insanın da yüreği dağlandı.

          Memlekette, eğlenceli resmi programlar iptal edildi. Bu programların birçoğunda eğlence sayılabilecek etkinlikler, yaşanan acı olaylar nedeniyle düzenlenen programlardan çıkarıldı. İnsanlar yaşanan acılara saygı göstererek, sazlı sözlü, içkili çengili programları iptal ederek acılı ailelere saygı gösterme, onların acılarını bir nebze paylaşmak adına davranış sergilediler.

          Perşembe günü Afyonkarahısar da kazamı, katliam mı, suikast mı? Belli olmayan bir olay yaşandı. 25 asker şehit, 5 asker ağır yaralı.. Millet öfkeden çıldırıyor. Sebebini sorguluyor, yas tutuyor. Anadolu insanı karalar bağlıyor. Bırakın eğlenceyi birçok yerde insanlar daha önceden planladıkları düğünlerini iptal ediyor. Sadece nikâh merasimleri ile yetiniyorlar.

          Bütün bu olaylardan etkilenmeyen bir yer var. Orada yaşayan iş sahipleri ve yerel idareciler, toplumun yaşadığı bu acılara kulaklarını tıkamışlar. Hiç istiflerini bozmuyorlar. Daha önce kamu kaynakları ile planladıkları eğlencelere tam gaz devam ediyorlar. Şemdinli de, Afyonda devrilen fidanlar için tüm yurtta dökülen gözyaşlarına, katlanılan acılara ve yürek yakan feryatlara inat, şarkıcı, çalgıcı ordusu ile vur patlasın çal oynasın eğlenceye devam ediliyor. Geceleri 10 binlerce liralık havai fişek patlatılması ile eğlence doruğa çıkıyor.

          Geçen sene de aynı çılgınlıklar yaşanmıştı. Bizlerde, bu eğlencelere harcanan paraların Van depremzedeleri ve Somali ye yardım olarak verilmesini teklif etmiştik. Ama kıyamet kopmuştu. Beyaz etçilerin İstanbul da ki ağababaları ve onların destekçisi odaklar bizi gericilikle itham edip, “beyaz et sektörüne cihat ilan etmek”le suçlamışlardı. Belki bu senede yazımıza kızanlar yine aynı teraneyi çalmaya devam edeceklerdir.

          Ama hiç umurumuzda olmaz. Biz doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz. Memlekette bu kadar acı ve gözyaşı varken, milletin tamamı canlarına yanarken Bolu da kendi rahat ve eğlencesini düşünen bir avuç insanın, sözde Bolu yu ve beyaz et sektörünü tanıtmak için, belediye imkânları ile sazlı sözlü, fener alaylı, havai fişekli eğlence tertip etmeleri vicdanı olanların vicdanını kanatmıştır kanaatindeyim. Eğer bundan da vicdanlar rahatsız olmuyorsa, milletin acıları bazılarımızı hiç ilgilendirmiyor demektir.

          Hâlbuki bir vatanı paylaşan vatandaşların millet olabilmesi için tasada, kıvançta, sevinçte ve mutlulukta duygudaş olmaları gerekir. Yoksa o vatandaş topluluğuna millet demek mümkün olmaz.

          Böyle bir topluluğa Müslüman demekte imkânsızdır. Zira İslam dinini insanlığa tebliğ eden Resul-i Ekrem efendimiz (S.A.V) “Müslümanlar insan vücudunun azaları gibidirler. Bir aza hastalandı mı, diğer azalarda bundan etkilenir” buyurmuştur. Eğer müminler birbirlerinin dertlerini, acılarını paylaşarak azaltmıyorsa, mutluluk ve neşelerini paylaşıp çoğaltmıyorsa ne millet, nede ümmet olabilirler.

         Bu aziz milletin acılarını hiçe sayarak eğlencelerinden taviz vermeyen  vicdanları !! sizlerin duyarlı vicdanlarına havale ediyorum.

          Saygılarımla.