NEREDEN ÇIKTI BU YENİYETMELER!?

  • 7.05.2012 00:00

 

        Ülkenin birlik ve beraberliğe en muhtaç olduğu bir dönemde! ( ne zaman daha az muhtaç olduysa ben hiç bilmiyorum) Başımızda muhafazakar demokrat!! ve de imam-hatipli bir başbakan varken, Müslümanlar yeni, yeni palazlanıp dünya nimetlerinden faydalanmaya başlamışken, İslam ahlakının ve adaletini, emeğin kutsiyetini tarihin sayfalarına gömmüşken yeniden asr-ı saadet kavramlarını kullanan bu yeni yetmeler nereden çıktı?

         Daha kendilerine ne ad konulacağını bile belirleyemediğimiz bu anlayış, ülkenin zengin Müslümanlarının tekerine çomak sokmak üzere “dış mihraklar” tarafından çıkarılmışa benziyor!!!

         Kendilerine “Müslüman solcu” diyoruz kabul etmiyorlar. “Sosyalist Müslüman” diyoruz kabul etmiyorlar. Peki söyleyin siz ne siniz? Dediğimizde, dedikleri; “bizi tanımlamayın tanıyın”. Yok canım işimiz yokta sizi tanıyacağız. Sizi de sizin gibi daha önce aynı fikirleri savunanları da biz tanımayız ve tanımadık ta!! Siz ne olduğunuzu söyleyin. Bizde sizi tanımlayalım. Siz kendinizi tanıtın, bizde sizi tanımlayalım. Kendisini tanımlayanı biz tanımayız. Çünkü “biz milletiz! Kararı biz veririz. Sözde karar da artık bizimdir.”

         Ama ukalalık edip de “biz ant-ı kapitalist Müslüman’ız ” demeye kalkmayın. “Hepimiz biliyoruz ki; ant-ı kapitalist demek, komünist demektir. Müslüman hiç servet karşıtı olur mu? Sizden öncede bunları çok gördük!” “Adil düzen” diyerek ortaya çıkmışlardı da; onların nasıl komünistler olduklarını ispatlamış, “yeşil komünist”  olduklarını, hatta karpuz gibi “dışı yeşil içi kızıl” diye tanımlamıştık.

         Yedikleri naneye bak! Birde tutmuş iş kazalarında ölenlere cenaze namazı kılmışlar. Sanki onlar namazsız defnedilmişler. Onlara devlette Müslüman işadamları da iktidarımızda görevlerini fazlası ile yapmıştır. Onlar bu memlekette iş bulabilmiş şanslı kişilerdi. Neymiş efendim asgari ücretle çalışıyorlarmış, kıdem tazminatı yokmuş, onları çalıştıranlar onların üzerinden milyonlar kazanıyorlarmış. Ne yapsınlar yani kazanmasınlar mı? Memleket kalkınmasın mı?

         Milleti kışkırtmaktan başka bir iş yaptıkları yok zaten. Birde taşeronluğa takmışlar. Neymiş bular uyanık sömürücülerin sömürü aracıymış, hiç yatırım yapmadan, fakir insanların emeğini devlete aracılık edip satarak para kazanıyorlarmış. Her şeyi devletin yapmasını isteyen komünist bunlar. Gözlerini yeni, yeni birkaç kuruş kazanan imanlı!  Mücahit pardon, müteahhit ve taşeronun kazancına dikmişler. Kendileri kazanamadığı için kıskanıyorlar.

         Geçen seçimlerde de bazı solcular ve milli görüşçülerde aynı densizliği yapmadılar mı? Onlarda kıskançlıklarından kudurup Müslümanların ciplerine göz dikmemişler miydi? Sanki Müslüman cipe binemezmiş gibi! Hatta mübarek ramazanda yenilen yemeklere bile göz dikip zeytin ve ekmekle iftar yaparak, onları protesto etmediler mi?

         Şimdide Müslümanların verdiği zekatı küçümsüyorlar. Onlara göre Müslüman kazancının ihtiyaçtan fazlasını dağıtmalıymış. Biz 40 da bir zaten veriyoruz, meyinize yetmiyor.”

         Yukarıda okuduğunuz satırlar ve benzeri kelamlar bugünler de kapalı kapılar arkasında çokça konuşuluyor. Bunların gündeme gelmesi inanan insanların, özellikle zengin olanlarının rahatını kaçırıyor. Zengin olmayanlarında duygularına tercüman oluyor. Ama hepsinin ezberlerini bozuyor. Zengin olsun, fakir olsun ülkemiz Müslümanlarının özellikle “mazlumun yanında olma” konusunda eksikliklerimizi bize haykırıyor. “mazluma kimlik sorulmaz” diye unuttuğumuz yerli düşüncemizi gündeme getiriyor.

         Son birkaç asırda ekseni kayan Müslümanların yitirdikleri medeniyet değerlerini yeniden gözümüze sokmayı başardıkları için bu “Müslüman devrimci gençleri” kutluyorum. Belki uyanmamıza vesile olurlar.

         Selamlarımla…

            

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız