PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİYDİ

  • 9.02.2012 00:00

         Tarih 08.02.2012 Çarşamba; ülkede siyasi deprem yaratacak bir adli soruşturmaya başlandığını ajanslar son dakika haberi olarak geçiyor.

         İstanbul özel yetkili C.Başsavcı vekilliği yaptığı bir soruşturma kapsamında MİT müsteşarı, eski müsteşarı ve yardımcısı, şüpheli sıfatıyla ifadelerine başvurmak üzere telefonla makamına çağırıyor.

         Konuyu inceleyen basın çevreleri; bu işlemin hangi soruşturma nedeniyle başlatıldığını tartışmaya başladılar. Tartışmada iki ihtimal öne çıktı. Birisi başbakanın emriyle yurt dışında PKK lider kadrosu ile yapılan görüşmeler, diğeri ise; KCK ’ya yönelik operasyonlarda işlenmiş olması muhtemel suçlar nedeniyle olabileceği dile getiriliyor.

         Olay bazı çevrelere sürpriz olduğu için fazlaca şaşkınlık yaratmışa benziyor. Ama nedense bana hiç sürpriz olmadı. Ben esasen böyle bir operasyonu bekliyordum. Hatta bu köşeyi takip eden dikkatli okuyucuların hatırlayacağı üzere, bundan aylar önce AKP ile malum çevrelerin hesaplaşma içinde olduklarını, harcanma sırasının da er veya geç başbakana da geleceğini tahmin ettiğimi okuyucularla paylaşmıştım.

         Sadece onunla da kalmayarak, bu hesaplaşmalarda sıranın kime asla gelmeyeceğini ve sebeplerini de açıklamaya çalışmıştım.

         Daha olay henüz çok taze iken kehanette bulunmuş olmak istemem, ama henüz soruşturmaya çağrılanlar dahi ifadeye gitmemişken, hatta gidip gitmeyecekleri dahi belli değilken, soruşturma sonucunda başbakanın da sanık sandalyesine oturtulması talepleri hiçte tesadüf sayılmamalıdır.

         Olaya küresel mücadele bağlamında bakıldığında ister istemez bu soruşturmanın, çokta tesadüfi, plansız ve programsız olmadığı izlenimi uyandırılmaktadır. Dünyada ve bölgemizde bu kabil operasyonlar yapılıyorsa bunda İsrail parmağı aramamak büyük bir noksanlık olur. Hele de bu soruşturma Hakan Fidan ve onu destekleyen başbakan hedef alınarak yapılıyorsa İsrail parmağı olmaması bence mümkün değildir.

         Sayın Hakan Fidan MİT müsteşarlığına atandığı günden beri kendisinden önceki müsteşarların aksine İsrail ve mossad la bilgi paylaşımına karşı çıkmış, İsrail de bu konuda diplomatik gelenek ve nezaketi de bir tarafa bırakarak açıktan iç işlerimize müdahale anlamına gelecek şekilde Hakan Fidan’ı istemediğini açıklama cüretini göstermişti.

         İsrail’in sayın Başbakanımıza karşı olduğunu saten sağır sultanda biliyor. Aslıda başbakana bir plan uygulayıp, hiç olmazsa onu siyaseten yok etmek için fırsat aradığı belliydi. Nihayet ortamın müsait olduğuna karar vermiş olmalılar ki düğmeye bastılar.

         Bu operasyonun yapılmasında İsrail’in yalnız olduğunu düşünmüyorum. Her zaman olduğu gibi, bu konuda da kendisini kayıtsız ve şartsız destekçisi ABD dır. Peki ülkede bugün askeri vesayet bitme noktasına geldiğine göre hangi etkin odaklar  bu operasyona yardımcı olmuş olabilirler.

         Bana göre; bunun uzun uzadıya araştırılmasına, kafa yorulmasına pek gerek de yok. Hükümetle İsrail’in arasının açılmasına sebep olan mavi Marmara olayını hatırlamak yeterlidir. Hani Siyonist caniler 9 vatandaşımızı bu gemide ağır silahlar kullanarak şehit ettiğinde, İsrail’i kınamak yerine şehit olanları suçlayarak “İsrail den izin almadan gittikleri için ölmeyi hak ettiler” mealinde açıklamalar yapanlar vardı ya, bu olayda da aynı kişilerin parmak izini aramak isabetli olur.

         Hani ülkede yaşanan her hastalıkta, her cenazede, her kötü olayda mesaj yayınlayan, ama sayın başbakan çok ağır bir ameliyat geçirdiğinde, ona bir kuru “geçmiş olsun” demeyi dahi çok görenler var ya işte onların parmak izinin aranması gerektiği kanaatindeyim.

         Dediğim gibi bana hiç sürpriz olmadı. Olayları yakından izlemeye çalışan kimseye de sürpriz olmadığı kanaatindeyim. Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir.

         Ama herkesin bir hesabı olduğu gibi Allah’ın da bir hesabı vardır. Onu hesabının üzerine hesap olduğuna inanmak insanı imansız yapar. Her şeye rağmen iyi niyetinden ve Allah rızası için mücadele ettiğinden şüphe etmediğim başbakanımızın bu olaydan da onların beklediğinin aksine kuvvetlenerek çıkacağına inanıyorum. 

         Selamlarımla…     

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • zekeriya çapar
    zekeriya çapar
    11.09.2011 17:21

    bolu deyince ilk akla gelen tabiki ahçılarımız,abant,yedi göller,kartalkaya,köroğlu,eşsiz dogası,somun ekmek,keş,çatçat helvası,köfter,ha bide ismailin yeridir heralde:)

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız