SEÇİM SONRASI NELERE GEBE?

  • 13.06.2011 00:00

 

         12 Haziran seçimleri yapıldı. Beklendiği gibi, Adalet ve kalkınma partisinin %50 oy alma başarısı ile noktalandı. Aslında aksine yorumlara rağmen ben Sayın Başbakanın bu sonuçları noktası ve virgülüne kadar bildiğini sanıyorum. Hatta seçim kampanyasının başlarında partisinin 315- 330 arası milletvekili çıkaracaklarını ifade etmişti. Onun içinde bu sonuçlar kendisine sürpriz olmadı.

         Bu sonuçları bildiği için, yeni anayasa ve başkanlık sitemi getirme konusunda, kendisini dönülemez sözlerle bağlamadı. Bu konulardaki sorulara açık ve net cevaplar vermek yerine “geçiştirici” cevaplar vermeyi tercih etti. Ben balkon konuşmasından da yeni anayasaya ilişkin, kapıları kapatacağını zannediyordum. Ama yanıldım. Başbakan yaptığı konuşmada anayasa yapımından geri durmayacağını ve bu konuda uzlaşma arayacağını söyledi.

         Ama buna da pek ihtimal vermiyorum. Eğer yeni anayasa ve Kürt sorununun çözümü hem derin devlet hem de dış güçler tarafından dayatılmıyorsa bunu yapacağına ihtimal vermiyorum. Çünkü meclisin bu yapısı ile başbakanın istediği ve ülkedeki Müslüman ahalinin derdine derman olacak bir anayasanın yapılması zor. Meclisteki partilerden CHP ve MHP ilk üç madde ve özellikle laiklikle ilgili hükümlerin değişmesine karşı çıkacaklardır.

         Keza BDP de Kürt sorunu dışındaki sorunların çözümü ile ilgilenmeyeceğini, ilgilense bile CHP ve MHP den farklı bir yaklaşım gösterip, inanç özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılmasına içindeki, çoğunluk sosyalistlerin ve Marksistlerin blokajı ile karşılaşacağı için yanaşamayacağını düşünüyorum. Onun için anayasa konusu kolayca anlaşılacak bir olay olarak görülmemelidir.

         Peki bu durum adalet ve kalkınma partisi için bir handikap oluşturur mu? Hiç zannetmiyorum. Bugüne kadar nasıl sorunların çözülememesinin vebalini ya derin devlete, ya yargıya veya bürokratik oligarşiye attıysa bundan sonrada anlaşamadığı muhalefete atar ve sorumluluktan kurtulur. Nasıl olsa millet bu mazeretleri sorgulamadan kabul ediyor.

         9 seneden beri anayasayı değiştirecek sayı ile iktidarda iken Müslümanların sorunları için risk almaya yanaşmayan bu iktidarın böyle bir meclis yapısı içinde bu sorunlara eğileceğini hiç zannetmiyorum. Aslında benim düşünceme göre iktidar ülkedeki egemenlerle hem Kürt sorununu hem de, Müslümanların sorununun çözülmemesi konusunda anlaşma yapmış gibi geliyor. Seçimlerden önce bu gibi problemli konularda hemen hiç söz etmedi, etse bile kendisini bağlayacak hiçbir beyanda bulunmaması bunun işareti değil mi?

         Önümüzdeki günlerde iktidarın önünde iki ihtimal olduğunu düşünüyorum. Birincisi kendisine % 50 oy veren inançlı kesimin müzminleşmiş sorunları ile yeterince kan dökülmesine sebep olan Kürt sorununun çözümü için samimi olarak uzlaşı arayacak. İkinci olarak ta; bu sorunlara çözüm arıyormuş gibi yapıp diğer partilerle “uzlaşmamak üzere” uzlaşı arayışına çıkıp kendi deyimi ile “topu taç’a atacak” tır. Ben ikinci ihtimalin daha yakın olduğuna inanıyorum. Dilerim yanılıyorumdur.

         Selamlarımla…      

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız