ZEKÂT MALİ BİR İBADETTİR (1).

  • 21.06.2016 00:00

 

       Zekât: artma, çoğalma, arıtma ve bereket anlamlarına gelmektedir. Terim olarak zekât: Allah’ın belirli yerlere sarf edilmek üzere Dince zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın ayrılması işlemidir. Kur’an-ı Kerimde 27 ayette zekât namazla birlikte zikredilmiştir.

       Zekat: hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Zekât, İslam’ın beş temel esasından biridir. Her şeyden önce mali bir ibadettir. Müslümanlar bu ibadeti, Allah’ın emrine uyarak gönül hoşnutluğu ve samimi bir niyetle yerine getirmelidirler. Ancak bu şekilde eda edilen zekât, Allah katında kabul görür. Yüce Allah Kuranında” Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, kendiniz için hayır bakımından önden ne gönderirseniz  Allah”ın katında onu bulursuz.Şüphesiz ki Allah,sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür., buyurmuştur.” Bakara, 110.   

        Zekât kimlere farzdır: Zekât, Müslüman, hür. Akıllı ve erginlik çağına eren, tabi ihtiyaçlarından fazla artıcı mala sahip olan ve sahip olduğu malın üzerinden bir kameri yıl geçen kimselere farzdır. Bu farzın yerine getirilmesi için zekâtın niyetle ehline verilmesi gerekir. Yani zekât almaya hakkı olanlara verilmesi lazımdır. 

        Zekâta tabi olan mallar: beş çeşit mal zekâta tabidir. 1- Para (  altın, gümüş vb ). 2- Ticaret malları. 3- Toprak ürünleri. 4- Hayvanlar. 5- Define ve madenler. Zekâta tabi mallarda nema  (artıcı) şartı arandığından bu şartı taşımayan örneğin binek hayvanları, çalıştırılan hayvanlar, oturulan evler, ev eşyaları, meslek kitapları, mesleki aletler ve benzeri mallar zekâta tabi değildir. Ticaret mallarında para ve altın gümüş dâhil zekât oranı, kırkta birdir. Toprak mahsullerinde onda birdir. Devede beşe ulaşınca, koyunda kırka, sığır cinsinden hayvanlarda otuza ulaşınca zekât verilir.     

        Bir Müslüman, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin senelik zaruri ihtiyaçların ve borcunun dışında nisab (ölçü) miktarı ticari mala veya buna muadil paraya sahip ise zekât vermekle mükellef olur. Buradaki ölçü 80,18 gr altındır. Bu kadar altını veya parası olan ve yahut ta altına muadil ticari eşyası olan kişi, yukarıdaki vasıflara sahip olduğunda zekât vermekle mükellef olur.            

        Zekâtı ödeme zamanı: İslam âlimleri, şartları gerçekleşen malda zekâtın derhal, yani sene biter bitmez ödenmesi gerektiğinde görüş birliğine varmışlardır. Çünkü malda gerçekleşen zekât borcu, artık kul hakkıdır. Bu hususta Yüce Allah, şöyle buyurmaktadır. “Onların mallarında saillerin (yokluktan dolayı dillenme zorunda olanlar) ve mahrumların hakkı vardır. Zariyat, 19. Zekâta tabi olan malın üzerinden bir kameri yıl geçmesi gerekmektedir. Bununla beraber yıl dolmadan da zekâtın verilmesinde bir sakınca yoktur. Yıl dolduğu zaman geciktirmek, zekât mükellefi açısında sakıncalıdır. Zira zekâtı verilmeyen malda hak sahibi muhtaçların hakkı doğuyor ki, bu hak ilgiliye verilmediği müddetçe, malda manevi kirlilik var demektir. Ticari mal, para, altın ve gümüşün zekâtı kırkta birdir. Yüzde iki buçuktur. Kişi zekâtını usul ve furuuna veremez. Zekata tabi olan malın önce hesabı yapılmalı, elde edilen rakam kırka bölünmelidir Çıkan bölüm,muhtaç olanlara vereceğimiz zekatımız olur.Elde ettiğimiz miktarı bir yoksula verebileceğimiz gibi, birden fazla muhtaç olan kişilere de verebiliriz.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • İbrahim Karagöz
    İbrahim Karagöz
    16.08.2012 11:09

    Evet arkadaşım eski bayramları anımsatacak ve bugünkü bayram mutluluğumuzu yansıtacak yazını merakla bekliyorum. Tüm İnananlara Hayırlı Bayramlar.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız