- 9.10.2014 00:00
Dünya sahnesine yaratana itaat etmek üzere gelen insanoğlu, yaratılış gayesine uygun şekilde hayatını sürdürmesi gerekir. Bunun için Allah’ın isteklerine cevap verip dünyada var olan nimetlerden istifade etmesi önem arz etmektedir.
Bu husus da yüce Mevla Kur’an-ı Kerim de Kasas Suresinde şöyle buyurmaktadır.”Allah’ın sana verdiği dünya nimetleri ile ahiret yurdunu talep et. Bunu yaparken dünyada ki nasibini de unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Yeryüzünde fitne ve fesadı isteme. Gerçekten Allah, bozgunculuk yapanları sevmez.”
Allah’ın verdiği dünya nimetleri ile ahiret yurdunun kazanılması yaratanın isteğidir. Zira insanın yaşadığı bu dünyada ahiretini kazanması esastır. .Yaşadığımız bu âlem, bizler için Allah’ı memnun ederek rızasına ulaşabileceğimiz mekândır. Bundan dolayı hayat nimetini öyle dengeli kullanmalıyız ki, hem yaşadığımız süreçte, içinde bulunduğumuz bu dünyada huzur ve mutlu olabilmeliyiz, hem de göçüp gidereceğimiz ahiret yurdumuzu da arzu ettiğimiz bir mekân olmasını sağlamalıyız.
Peygamber (SAV) efendimiz,”gerçek mümin dünyası ve ahiretini müsavi kılandır ”buyurmuşlardır. Dünya ve ahiret işlerini birlikte götürme, dünya ve ahiret hazırlığını birlikte yapma, kişiyi kazançlı kılar. Bu bağlamda neyi nasıl yapacağımızı Allah’ın elçisindenöğrenmeliyiz. Onun yaşantısı, bizler için en güzel örnektir.
Peygamber efendimiz, “ iki günü eşit olan ziyandadır” buyurarak vaktin kıymetini bilmemizi, çalışıp üretmemizi, veren el olmamızı, elimizde olanları diğerleriyle paylaşmayı, tavsiye etmektedir. Kendimiz ve aile bireylerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmanın esas olduğunu beyan ederken, Allah’ın yapmamızı istediği ilahi vazifeleri de zamanında ifa edilmesini istemektedir.
Müslüman için sadece dünya için, çalışıp ahireti terk etmesi uygun olmayacağı gibi, sadece ahire için çalışıp dünyasını terk etmesi de uygun değildir. Bubakımdan Müslüman Allah’ın farz kıldığı ilahi vazifeleri aksatmadan yerine getirmelidir. Bugörevler hepimizin bildiği gibi, namaz başta olmak üzere sevap ve mükâfatı gerektiren her türlü amellerdir.
Allah’ın bizlere sunduğu her türlü imkân ve nimetlerle dünya ve ahiretimizi
huzurlu ve mutlu kılmaya çalışmalıyız. Arzu ettiğimiz bu ortama kavuşabilmek için Peygamberimizin yaşantısını örnek almalıyız. Din ve dünya işlerimize onun rehberliği ile yönvermeliyiz. Bilmeliyiz ki, Peygamberimizin hayatı, dünya ve ahireti dengeleyen ve her ikisini de huzurlu kılan yaşama şeklidir.
Yorum Yap