- 30.05.2013 00:00
İstanbul’un fethi, orta çağı kapatıp yeniçağı açan, Bizanssın bin yıllık hükümranlığını son veren, hakkın batıla üstün geldiğini gösteren önemli bir zaferdir. Fatih Sultan Mehmet, 1451 yılında Bursa’da iken İstanbul’un fetih çalışmalarına başladı. Önce Anadolu hisarının karşısına Rumeli hisarını yaptırdı. Boğazı kontrol altına aldıktan sonra Edirne’ye geldi. Burada büyük hazırlıklara başladı.Cihan tarihinde görülmemiş büyük topların dökülmesine başlandı.Bu toplar sayesinde bir buçuk tonluk taş gülleler bir km den ileri atılabiliyordu.
Fatih Sultan Mehmet, Nisan 1453 tarihinde İstanbul surlarının önlerine geldi. Şehri iki yüz bin kişilik ordu ile kuşattı. Batta loğlu Süleyman Bey’in komutasındaki Osmanlı donanması Fatihin emriyle galata sırtlarından halice indirildi. 72 parçadan oluşan Osmanlı donanmasını haliçte gören Bizanslılar, şaşkına döndüler. Çünkü onlar halicin önünü zincirle kapatmışlardı. Türk toplarının açtığı delikleri gece ve gündüz kapatmaya çalışıyorlardı. O güne kadar böyle dehşetli bir muhasara görülmemişti.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın ikinci defa teslim olma teklifini onbirinci kostantin kabul etmedi. Bunun üzerine Fatih, son hücuma karar verdi. 27 Mayıs 1453 tarihinde harp meclisinden savaşa devam kararı çıktı.29 Mayıs 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet sabah namazını kıldıktan sonra Müslüman Türk askerinin muzafferiyeti için Allah’a dua etti. Karadan ve denizden saldırılar başladı. Akşemseddin ve Molla Gür ani hazretleri askerlerin içinde onlara moral veriyorlardı. En şiddetli çatışma Topkapı ile Edirne kapı arasında meydana geldi.
Ulu batlı Hasan padişahın sancağını Topkapı surlarına dikmeyi başardı. Hasan ve beraber irinde 18 asker sancağı düşürmediler, hepsi de hükümdarlarının gözü önünde şehit düştüler. Bizans düşmeye mahkum oldu. İmparator onbirinci kostantin savaşta öldü. Fatih Sultan Mehmet, Peygamberimiz (s,a,v) efendimizin müjdesine mazhar olmanın verdiği sevince, secde ederek Allah’a Hamdi sena etti. Her taraftan şehre giren Türk ordusu, Ayasofya’ya doğru yürümeye başladı. Bizans halkı Ayasofya kilisesine dolmuş kurtarıcı bekliyordu. Öğle vaktinde ezan ve tekbir sesleriyle şehre giren Fatih, Ayasofya’ya geldi. Bizans halkı ayağına kapandılar. Atından inen Fatih, bir konuşma yaparak her kesin hayatının ve hürriyetinin bağışlandığını bildirdi. Ayasofya kilisesi camiye tahvil edilerek ilk Cuma namazı kılındı.
Rivayetlere göre çeşitli zamanlarda 6 defa kuşatılan Kostantiniyye bir türlü Bizanssın elinden alınamamıştı. Ashaptan Eba Eyyubi el Ensari hazretleri Bizanslılara karşı yapılan savaşta burada şehit düşmüştür. Efendimiz bir hadislerinde: “Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askeri ne güzel askerdir” buyurdular. İşte 20 yaşında bir Genç hükümdar Fatih Sultan Mehmet Han, Bizanssı mağlup ederek orta çağı kapatıp yeniçağı açmıştır.
Arif Nihat Asya nın bir şiirinde;
Sen de geçebilirsin, yardan, anadan, serden.
Senin de okuyalım destanını ezberden.
Haberin yok gibidir, taşıdığın değerden.
Elde sensin, dil de sen. Gönüldesin baştasın.
Fatihi İstanbul’u fethettiği yaştasın.
Dediği gibi, gençliğimiz kendi değerini idrak etmeli ve gereğini yapmalıdır. Bu noktada Fatih Sultan Mehmet Hanın kişiliği irdelenmeli, Fatihi Fatih yapan değerlere sahip olmaya çalışılmalıdır. Gençler olarak kendimizi fikir muhasebesinden geçirmeliyiz. Çağ açamazsak bile, içinde bulunduğumuz çağı en iyi şekilde yaşayabiliriz. Vatana, ülkemize ve toplumumuza ışık veren, üreten, yaraya merhem olan birer genç olabiliriz. İstanbul’un fethi nin 560. yılında Hakkın karşısında batılı mağlup etmeye vesile olan başta Fatih olmak üzere onun güzel ordusunu hayırla yad ediyorum. Ruhları şad olsun.
Yorum Yap