CAMİ VE DİN GÖREVLİSİNİN TOPLUMDAKİ YERİ

  • 29.09.2012 00:00

 


           Yeryüzünde yaşayan Müslümanların birlikte ibadet ettikleri mabetlerin adı mescit ve camilerdir. Hirıtiyanlık dinindeki mabedin adı kilise, Yahudilik dinindeki mabedin adı, havradır.Miladi 610 tarihinde Hz Muhammed Mustafa (sav) efendimize peygamberlik görevi verilmesiyle dünyada yaşayan tüm insanların onun peygamberliğini kabul etmeleri zaruri hale gelmiştir. Zira Hz Muhammed (sav) efendimizin peygamberliği evrenseldir. Tebliği ettiği din  İslam da evrenseldir. Bu bağlamda “ La ilahe illallah muhammedün resülullah “ diyerek Allah’a teslim olup Müslüman olanların ferden veya topluca ibadet ettikleri yerlere mescit veya cami denir.

            Mescit genelde beş vakit namazların kılındığı, cami ise beş vakit namaz, Cuma ve bayram namazlarının kıldığı yerlerdir. Mescit, secde edilen yer anlamında, cami ise toplayan, bir araya getiren anlamındadır. Camiler, Müslümanları ibadet için bir araya getiren, müminleri kaynaşmasını, birlik ve beraberlik içinde olmasına vesile olan mekânlardır. Aynı zamanda Kur’an okumasının öğrenildiği, ilim tahsil edildiği, ilmi müzakerelerin yapıldığı Allah’a zikir ve tefekkürde bulunulduğu yerlerdir.

            Müslüman toplumu için büyük önem arz eden mescit ve camilerin imarı müminlere verilmiştir. Kuranında Yüce Allah şöyle buyurmuştur. “ Gerçekten Allahın mescitlerini Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği şekilde kılan, zekâtı usulüne uygun olarak veren, sadece ve sadece Allah’ın azabından ve gazabından korkanlar imar ederler. Bunlar, hidayete ermiş olmalı umulanlardandır.” Tövbe/18.

            Allah’ın evleri olan cami ve mescitlerin ihtiyaca binaen yapılması, korunup kollanması, Müslümanlara has kılınmıştır. Müslümanlar, ibadet niyetiyle camilere karşı görevlerini yerine getirdiklerinde karşılığında Allahtan sevap ve ecir alma hakkına sahiptirler. Genelde dünyanın her tarafında yaşayan Müslümanlar mabetleri (cami ve mescidleri)ni kendi imkânlarıyla yaparlar. Her yerleşim bölgesindeki camilerin imarı ve tezyini, o bölgede meskûn olan müslümanlara ait hale gelmiştir. Camilerinde topluca namazlarını kılan Müslümanlar genciyle yaşlısıyla dışarı çıktıklarında birbirleriyle hasbıhal ederler. Sevinçlerini paylaşırlar. Dert ve sıkıntılarına ortak olup var olan problemi çözmeye çalışırlar. Karşılıklı güven tazelerler. Varsa dargın ve küskünler barışma ortamı yakalamış olurlar.. Bu yönüyle camiler toplumun huzur ve güvenini temin eden mekânlardır. 

            Müslümanların Yüce Allah’a karşı kulluk görevlerini toplu olarak yapma imkânı veren cami ve mescitlerde İmam Hatiplik ve müezzinlik görevlerini ifa eden gönül erleri vardır. Bunlar Allah’ın evlerini günün her saatinde temiz olmasını, ibadet saatlerinde açık kalmasını sağlarlar. Bunun yanı sıra cemaati dini yönden aydınlatma görevlerini de ifa ederler. Halkın problemleri ile ilgilenirler. Bu bağlamda dini rehberlik ve danışmanlık görevlerini de yerine getirmeye çalışırlar. Sosyal etkinlere katılarak cemaatin istek ve arzularını cevap verirler. Din gönüllüsü ile cami cemaati arasında sıkı bir bağ vardır. Müslümanlar kendi aralarındaki bir takım sorunlarını cami görevlisine iletir ve ondan çözüm beklerler. Din hizmetlisi de halktan gelen bu nevi taleplere cevap vermeye gayret gösterir. Bu bakımdan Din gönüllüsü  toplumdaki bireyler arasındaki kaynaşmayı, huzur ve güven duygusunu sağlayan önemli bir şahsiyettir. Bu önemli görevin devamı için sürekli okuyup araştırmalıyız. Kendimizi yenilemeliyiz.

Bu vesileyle meslektaşlarımın 2012 tarihleri arasında kutlanacak olan Din grevlileri ve camiler haftasının hayırlara vesile olmasını yüce Allah tan niyaz ederim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hasan Altuntaş
    Hasan Altuntaş
    22.11.2011 11:40

    Yolsuzluğa,haksızlığa karşı bayrak açarak iktidar olanlar bu hukuksuzluğu ve adaletsizliği nasıl yapabildiler.Yetkili biride çıkıp kardeşim şu nedenden bu düzenlemenin böyle olması gerekiyordu demesini bekliyoruz.Diyemiyorlar çünkü ne yaptıklarının farkındalar.Halk arasında bir söz vardır "Alma mazlumun hakkını çıkar aheste aheste".Namık Baranın ailesinin ahını alanlar sanmasınlar ki bu ah onlarda kalır.Yüreğinize,kaleminize sağlık.Cesaretinizi kutluyorum.Eleştirmek suç biliyorsunuz.

Nöbetçi Eczaneler

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız