NOEL VE YILBAŞI

  • 25.12.2011 00:00

 


               Dünya hareket halinde, gündüzün yerini gece, gecenin yerini de gündüz almaktadır.Böylece haftalar yerini başka bir haftaya, aylar yerini başka bir aya bırakarak yıllar geçip gidiyor.Sonuçta ömür bitiyor.Önemli olan da hayatı, Yaratana teslim olup isteklerini cevap vererek bitirmektir.           

               Her yıl Hıristiyan dünyasında kutlanan Noel, onlar için dini bir bayramdır. Hz İsa nın 24 Aralıkta doğduğuna inanırlar. 24- 31 Aralık tarihleri arasını Noel bayramı olarak kutlarlar.Bir hafta boyu süren Noel kutlamaları, ayın son günü yılbaşı ile birleşik olarak kutlanır.

               Noel bayramının Müslümanlar tarafından kutlama zorunluluğu yoktur. Eğer böyle yapılması gerekseydi, diğer Peygamberler için de doğum günleri kutlanması gerekirdi. Dünyada böyle bir uygulama yoktur. Bizler her yıl Peygamberimizin doğum gününü mevlit kandili adıyla kutluyoruz. Ayrıca Hz İsa peygamberin doğum günü kutlanacak ise onun şahsiyetine uygun olması gerekir.                

              31 Aralık 2011 tarihinde dünya insanlığı tarafından kutlanacak olan yılbaşı kutlamalarında Müslümanların kendi örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini ön plana almalarında büyük yarar olacaktır. Hıristiyan âleminin yaptığı gibi bu günlerde hindilerin kesilmesine, çamların kesilerek bir takım süslemelerin yapılmasına gerek yoktur. Zira bunlar olmazsa olmazlar değildir.

              Peygamberimiz bir hadislerinde “ Kim söz ve davranışlarıyla bir kavme benzemeye çalışırsa o, ondandır.” Buyurmuşlardır. Biz müslümanız elhamdülillah. Bizleri mutlu kılacak hayat, Peygamberimiz (sav) efendimizde mevcuttur. Onun dışındaki şekilden ibaret olan bir takım davranışlar bizleri huzura götüremez.

              Biz Müslümanların da sohbete, eğlenmeye ihtiyacımız vardır. Bizler bu  tür ihtiyaçlarımızı kendi öz benliğimize uygun şekilde gideririz... Biz, biziz. Başkası olamayız. Olmamıza da gerek yoktur. 366 günlük zaman diliminin son gününde üzüntü ile sevincin bir arada olması gerekir. Çünkü ömrümüzden bir yıl geçmiştir..Bu bir yılın hakkı verilebilmişmidir?. Zarar damıyız?, karda mıyız?.Bunu sorgulamalıyız.Yılbaşı gecesi bir yılın hesabını verme adına bir fikir muhasebesi yapmalıyız. Bilmeliyiz ki, zaman bir nimettir. Her nimet de bir emanettir. Emanetin hakkını vermek gerekir Hz Ömer (ra)” hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin “ buyurarak, nefis muhasebesi yaparak kendimizi kontrol etmemizi tavsiye etmektedir.                    

              Bizler Müslüman olarak yeni yıla zaten girdik. 1433 üncü İslami yılı ve Muharrem ayının onuncu günü olan aşure gününü kutladık. Bu hicri yılda dünyayı ve Ahireti kazanacak şekilde çalışmalara devam etmeliyiz. Bizler, dünya insanlığı için model şahsiyet olan Peygamberimizi örnek alıyoruz..Çünkü o,insanları dosdoğru yola, Allah’ın yoluna götürüyor. Ne mutlu onun izinden yürüyenlere.

             Bu vesileyle okurlarımızın ve her kesin miladi yeni yılını tebrik eder, huzurlu ve başarılı geçmesini temenni ederim                 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız