ORUÇ TUTMAMAYI MUBAH KILAN ÖZÜRLER

  • 3.08.2011 00:00

 

 

         Ramazan ayının gelişinden sevinç duyan Müslümanlar, oruç tutmaya mani bir halleri olmadığı sürece bu aya has olan oruçlarını huzur içinde tutarlar. Hasta veya seferi durumda olanlar, bu hallerinden dolayı oruç tutamadıkları zaman günah işlemiş olmazlar. Seferilik ve hastalıktan kurtulduklarında oruçlarını gün sayısınca kaza ederler.

          Yüce Allah, Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır.” Ramazan ayı sayılı günlerden ibarettir İçinizden kim hasta olur veya seferde bulunursa tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde orucunu tutar. Oruç tutmaya takakı olmayanlar bir düşkünü doyuracak kadar fidye verirler.. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.”Bakar suresi / 184.    

          Bu ayette oruç tutmaya gücü yetmeyen (şeyhi fani ) lerin her gün için bir fakir doyumu fidye vermeleri gerektiği beyan edilmektedir. Bunun yanı sıra oruç tutmaya mani bir hastalığa yakalanmış bir kimsenin bu hastalıktan kurtulma ümidinin olmadığı tespit edildiğinde, her gün için bir fidye vermesi gerekir.   

          Oruç tutmamayı mubah kılan özürleri şöyle sıralayabiliriz. Seferilik: 90 km uzaklıkta bulunan bir yere giden kişi seferidir. Oruç tutmaması mubahtır. Daha sonra kaza eder. Tutarsa fazilettir. Hastalık: oruç tutmaya mani bir hastalığı olan kişi, sürekli ilaç kullanmak zorunda ise ilaç kullanmadığa zaman hastalığın artmasından endişe ediyorsa bu haliyle oruç tutmaması mubahtır. İyileştiği zaman tutamadığı günler sayısınca kaza edecektir.           

          Düşman ile cihat:Ramazan ayında düşma birlikleriyle savaşmak zorunda kalan askerler de aynı durumdadır. Bunlar da daha sonra kaza ederler. İkrah (zorlama), zorlama, cana kıyma veya bir uzvu ziyana sebeb olacak şekilde yapılan bir cebir ve ikrahtan dolayı oruç açılabilir. Daha sora kaza edilir. 

          Şiddetli açlık; oruçlu bir kimse açlık veya susuzluktan dolayı sağlığının bozulacağından korkar ise bilahare tutmak üzere orucunu açabilir.

          Hamilelik ve sütanneliği: Ramazan ayında hamile olan ya da sütannesi olan kişi kendisi veya çocuğu hakkında bir zarar

görmesinden korkarsa orucunu açabilir. Daha sonra tutamadığı günleri kaza eder.

           İhtiyarlık;Oruç tutmaya takati olmayanlar (şeyhi fani) oruç tutmayabilirler. Bunlar her gün için bir fidye verirler. Bunu Ramazan ayından önce verebilecekleri gibi, bu ayın içinde de verebilirler. 

           Hayız ve nifas: Ramazan ayında adet gören veya doğum yapan hanımların oruçları bozulmuş olur. Hayız ve lohusa günleri devam ettiği müddetçe oruç tutamazlar, namaz kılamazlar, Kur’a n okuyamazlar. Bu hallerden kurtulunca oruçlarını gününe gün kaza ederler. Kılamadıkları namazları kaza etmezler. 

           Mübarek Ramazan ayında gerçekten oruç tutmaya mani bir halimiz yak ise rahmet ayı olan bu ayı, Allah bizden ne bekliyorsa cevap vermeye çalışmalıyız Çünkü zaman çok önemli bir nimettir. Rasgele ulu orta kullanılamaz. Özellikle içinde bulunduğumuz zaman dilimi zamanların en kıymetlisidir. İyi değerlendirirsek dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşabiliriz inşallah.    

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız