Bir hafta önceki yazımızda Cumhur Başkanlığı sistemine değinmiştik. TBMM sinde Cumhur Başkanlığı Anayasa değişikliği ikinci tur oylamaları süreci olumlu bir şekilde devam etmektedir.

YASAMA, YARGI, YÜRÜTME

Bu arada muhalefet tek adam yönetiminin geldiğini ifade etmektedir ki bu doğru değildir. Mevcut Anayasa da geniş yetkileri olan hem bir Başbakan hem de bir Cumhurbaşkanı vardır. Bu durum yönetimde sistemsel sorunlara yol açmaktadır. Yetki çatışmasını doğurmakta ve acil durumlar karşısında karar merciini geciktirip zaafa uğratmaktadır. Önerilen sistemde yönetimde üç büyük güç olan Yasama, Yürütme ve Yargının yetkileri net olarak belirlenmiştir. Yasama ve Yürütme yetkililerini doğrudan, Yargı Yetkililerini ise dolaylı olarak halk belirlemektedir.

Bugünkü anayasada kanun tasarı ve tekliflerini yürütme hazırlamaktadır. Mevcut anayasada Meclis hükümet olan partinin emir eri gibi sadece Hükümetin teklifi olan kanunları hazırlayıp kabul edebilmektedir. Meclis içinden verilen ve de muhalefetin verdiği teklifler kale alınmamaktadır.  Yeni sistemde yürütme kanun tasarısı hazırlayamayacak, teklif edemeyecektir. Kanun teklifi hazırlama ve kanun koyma yetkisi Meclise aittir. Yani meclis daha da güçlendirilmiştir. Meclis gerekli olan kanunları kendisi hazırlayıp kendisi kabul edecektir. Milletvekilleri başka üzerine düşmeyen yani yetkili olmadıkları işlere burnunu sokamayacak sadece görevleri olan olması gereken yöresini ilgilendiren, memleketin ihtiyacı olan kanuni düzenlemelerle görevli olacaklardır. Yürütme yani Cumhur Başkanı ve seçip atadığı hükümetin de görevi Meclisin çıkardığı yasalara göre memleketi yönetmek olacaktır.

Mevcut sistemde çok geniş yetkileri ve sorumsuzluğu olan ve sadece vatana ihanetten yargılanabilen Cumhur Başkanının yeni sistemde her türlü eylem ve işine yargı yolu açılmaktadır. Yeni sistemde Bütçeyi, savaş ilanını, HSYK nın yedi üyesini, Uluslar arası anlaşmaların onayını Meclis yapmaktadır. Cumhur Başkanı’nın kanuni düzenleme yetkisi yoktur. Cumhur Başkanı’ na tanınan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yetkisi bugün Hükümetin yaptığı gibi, Anayasa ve Kanunlara aykırı olmayan düzenleme yapma yetkisidir. Bu da icraatın hızlandırılması ve etkin yönetim için kullanılacaktır.

Yeni, düzenlemede Cumhur Başkanı’nın bir partinin Genel Başkanı olması şart değildir. Ancak olması için de engel kaldırılmaktadır. Cumhur Başkanı’nın seçimlerde kampanya yapabilmesi için partiye ihtiyacı olacaktır.

MECLİS VE CUMHUR  BAŞKANI

Cumhur Başkanı seçimleri ve Parlamento seçimleri aynı anda ayrı sandıklarda yapılacaktır. Seçimlerin aynı anda yapılması birçok dalgalanmaları ve seçmen iradesinin dağılmasını önleyecektir. İlk turda Cumhur Başkanı seçilemezse ikinci turda en çok oyu alan adaydan biri Cumhur Başkanı olacaktır. Eğer partiler uzlaşırsa 2. Ve 3. Sırada oy alan partiler bir aday etrafında birleşip kendilerine uygun adayı tam yetki ile beş yıl için Cumhur Başkanı yapabilecektir. Yani seçimden önce koalisyon yapılıp beş yıl için tam yetkili Cumhur Başkanı seçilecektir. Bugünkü anayasada olduğu gibi koalisyonların bitmesi tarihe karışacak ve yarı yolda hükümetin ve yönetimin bozulması diye bir istikrarsızlık olmayacaktır. İtalya’da olduğu gibi koalisyonların yasaklanmasına gerek kalmayacak.  Yeni Cumhur Başkanlığı sistemi ülkemizde siyasetin kurumsallaşmasını getirecektir. Siyasi uzlaşı tercih olmaktan çıkıp iktidar olmanın zorunlu amaçlarından biri olacaktır. İktidara gelmek için genel ilkelerin belirleyici olması sağlanmış olacaktır. Koalisyon yapılacaksa halka gitmeden seçimden önce yapılacaktır. Kutuplaşmalar azalacaktır. Meclisteki kavgalar son bulacaktır.

Bugün görüştüğüm muhalefetten arkadaşların yeni sistemin bölünmeye sebep olacağını beyan etmektedirler. Aksine yönetimdeki karar merkezlerinin geç harekete geçmeleri yüzünden bugüne kadar terör ve bölücülük faaliyetleri artarak günümüze kadar gelmiştir. Kırk seneden beri devam eden terör ve bölücülük faaliyetleri başta koalisyonların yönetim zafiyetlerinden azmıştır. Daha sonra Ak Parti iktidarında da memleketin yönetimindeki köklü gelenekten gelen vesayet altındaki örgütlerle kuşatılmış Askeriye, Adliye, Emniyet ve Bürokrasi içindeki paralel yönetim karmaşasından dolayı üstün gayretlere rağmen terör ve bölücülükle mücadelede bugünlere gelinmiştir. Cumhur Başkanlığı anayasa değişikliğinden sonra terör örgütleri ve bölücülük ile bundan sonra karar mekanizmaları hızlanacağından daha etkin mücadele imkanı doğacaktır.

HER ZAMAN MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ

Bizim seçtiğimiz Meclisimiz birinci tur oylamada 18 maddelik Anayasa değişiklik paketini kabul etti. İkinci tur oylama da kabul edilerek büyük ihtimalle tamamlanacak. Bazılarımız hem niye çok telaş ediyoruz. Bundan sonra en büyük hakem olan halkımızın önüne Cumhur Başkanlığı anayasa değişiklik paketi oya sunulacak. Halkımız EVET derse kabul edilecek. Halkımıza güvenmeyenler şimdiden “Ne çıkarsa çıksın tanımayız.” diyorlar. Biz de diyoruz ki; Siz halka zaten hiç güvenmediniz. Halka “ bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, çoban ile benim oyum bir değil vs” dediniz olayları her zaman çarpıttınız. Halk da size gereken cevabı vermektedir.

Milletimize her zaman güvendik, bundan sonra da güveneceğiz. Seçmene saygılı olacağız. Milletin seçiminin her zaman yanında olacağız. Millet iradesine tıpkı 15 Temmuzda şehitlerimizin sahip çıktığı gibi sahip çıkacağız. Türkiye’mizin yakaladığı büyüme çizgisinin sekteye uğramasına müsaade etmeyeceğiz. Ne olursa olsun, nerden gelirse gelsin, hain saldırılara karşı Devletimizin ve Milletimizin yanında durarak Cumhur Başkanlığı Anayasa teklifinin savunucusu olacağız. Hukukun üstünlüğünü ve halkın iradesini yok sayanlara karşı çıkacağız. Kendi neslimizin geleceğine ve memleketimizin istikbaline kimsenin engel olmasına müsaade etmeyeceğiz.