Çok yoğun bir gündemle çalışıyoruz. Bolu’da ayrı çalışıyoruz, bütün vatandaşlarımızla hemhal olmaya gayret ediyoruz, bir taraftan Ankara'da çalışıyoruz, genel merkezdeki görevimiz, komisyondaki göreviniz, tüm bunların içinde aslında bunları anlatmaya bile vakit yokken malum şahıs diyeceğim ve malum şâhıs demeye de devam edeceğim. Kendisi bunu hiç sevmediğini söylüyor lakin onun genel başkanı da bizim seçilmiş Cumhurbaşkanımıza da hemen hemen aynı ifadeyi kullanıyor. Dolayısıyla şu bahsettiğiniz söylemlerde bulunan bir kişiye de malum şahıs demekte bir mahsur görmediğini ifade ediyorum. Bu kesinlikle Bolu halkının takdirine tercihine bir saygısızlık değil lakin şahsı ile alakalı bir durum. Şu sorduğunuz sorular bile aslında bu sıfatı hakettiğini de gösteren durumlar. Yani evet bir su zammı ile alakalı bir açıklama yaptı. Nikah ücretleri ile alakalı yaptı.

AKILLARA ZARAR

Yani bir Belediye Başkanı düşünün sanki Bolu Belediyesinde her şey güllük gülistanlık ya da belediye başkanının yapması gereken hiçbir faaliyet yokmuş gibi baktık basın mensuplarını çağırmış, işi gücü bırakmış yani olmayan işi gücü bırakmış nikâh ücretleri ile alakalı durup dururken açıklama yapan bir Belediye Başkanı düşünün. Gerçekten akıllara zarar. Peki, bu belediye meclisine gelecek mi? Ulusal basına yansıdığı zaman sizlerde biliyorsunuz beş madde ifade etti. İkinci evlilik olursa şu kadar para ve burada dikkat edin bir ayrım da yapmadı. İkinci evlilik dedi üçüncü evlilik yapanlardan dedi burada işte yabancı demedi ya da işte Türk vatandaşı demedi. Ondan sonra olayı başka bir mevzuya getirdi. Ben aslında ikinci evliliklerin önüne geçmek istiyorum gibi bir şey ifade etti ama bugün göreceksiniz belediye meclisine getirilen ya da maddelerde yalnızca bunlardan bir tanesi kalmış olacak. O da iki tane yabancının evlenmesi durumunda. Peki, yabancı derken bunun bir Bolu'da yaşayan Alman’da olabilir İngiliz’de olabilir. Yani bu ayrımı da yapmıyorum, vatandaşın ayrımını da yapmıyorum. Bunlar olduğu zaman da mı bu 100 Bin Lira alınacak? Böyle bir şey mi var? Yoksa gene aynı su zammında olduğu gibi bu ırkçı tavrını devam ettirmek mi? Yoksa derdi tüm bunların ötesinde yine ulusal basına gelmek mi?

TÜRK HEKİMLERİNİN MUTLAKA DEVREYE GİRMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Yani biz bunu ısrarla söylüyoruz. Bu nasıl bir ruhsal bunalım halidir? Bunu ben bir hukukçuyum bunu tahlil etmek bana düşmez lakin bir hukukçu olarak basından da görüyoruz kendi hocası kendi hukukçuluğu ile alakalı da serzenişte bulunmuş. Dolayısıyla ben onun hukukçuluğunu değerlendirmeyeceğim.  Hocası onun hukukçuluğunu değerlendirmiş.  Ama bu tıbbi vakıa konusunda Türk hekimlerinin mutlaka devreye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Ciddi bir ulusal basında ve gündemde olmakla alakalı bir sıkıntısı var.

BELEDİYE ARITMAYI ÇALIŞTIRAMIYOR

Bolu’da geçende ifade ettim arıtma ile ilgili çok büyük sıkıntı var. Biz bütün köyleri gezdik. Bütün köylere gittiğimizde Büyüksu ile alakalı çok ciddi sıkıntı var. Oradaki vatandaşlar bırakın suyu kullanmayı, sulama da bile bu suyu kullanamıyor. Bunu sürekli ifade ediyoruz. Arıtmayı çalıştırmıyorsun. Niye çalıştırmıyor arıtmayı? 80 Bin kapasiteli bir arıtma yapması gerekirken İller Bankası’ndan gelinip kendisinden rapor istenmesine rağmen, belediye doğru düzgün çalışmadığı için 30 Bin kişiye hitap eden bir arıtma yapıldığı için şu an belediye arıtmayı çalıştıramıyor. Dikkat edin bize oradan sürekli videolar geliyor. İnsanlar fotoğraflarını atıyorlar. Bununla ilgili bir açıklama yap ya da buna ilave mi yapacaksın Ne yapacaksın Bununla ilgili bir çalışma yap diyoruz o çıkıyor su diyor çıkıyor nikâh diyor.

CİDDİ BİR TAHLİLE İHTİYACI VAR

Biz durup dururken herhangi bir söylenmedi bulunmuyoruz.  Başta ifade ettim zaten vaktimiz de buna müsait de değil. Çalışan insanların zamanla ilgili sıkıntılar olur. Boluyla ilgili bizim bir derdimiz var. Bu memleketle ilgili bir derdimiz var. Ben kendisini yine söylüyorum Türk hekimlerine emanet ediyorum. Bu konuda ciddi bir tahlile ihtiyacının olduğunu da düşünüyorum.

NE ZAMAN BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞUNUN FARKINA VARACAKSIN?

Malum şahsı ben bu noktada işini yapmaya davet ediyorum. Kendisi bakın bütün söylemlerinde ısrarla ben dört dönem milletvekilliği yaptım diye söze başlıyor. Belediye başkanlığını bir sonra ifade ediyor. Aslında insan ne iş yaptığını bilmeli. Şuan görevi mevcut diye başkanlığı. Bakın bu ifadeyi kullanmamızın sebebi de bu. Kendisi daha belediye başkanı olduğunu içselleştirebilmiş değil. Bolu gibi çok güzel bir coğrafyanın çok güzel insanların muhkim olduğu şehrin Köroğlu’nun torunlarının şehrinin başkanı olduğunu ne zaman içselleştirip ne zaman bunun farkına varır? Ne zaman asli vazifesinin farkına varırsa o zaman belediye başkanlığı sıfatının gerekliliğini de yerine getirdiğini düşünürüz he beraber.

Haber TVBOLU