Tarih yapan ve tarih yazan milletler vardır.

Onları tarihin aktörü yapan güvenip arkasından yürüdükleri liderleri ve insanüstü mücadeleleridir.

Bilenler bilir Aziz milletimiz de, dünya tarihine yön vermiş, tarih yazmış bir millettir.

Milletimizi tarih yazmayı sahip olduğu ve her türlü koşulda uğruna canını seve seve vermeye hazır olduğu kutsal değerleridir. 

Bu da, inandığı imanla sevdiği vatanı ve bayrağıdır, milli birlik ve beraberliğidir, ümmet olma bilinci, şuuru ve kardeşliğidir.

 

Osmanlıdan günümüze milletimizin tarih boyunca verdiği mücadele hak ve batıl mücadelesi olarak tarihte yerini almıştır.

Osmanlıdan günümüze kadar tarihi incelediğimizde haçlı seferlerinde, balkan harplerinde, kurtuluş savaşında, Çanakkale de sadece bir milletle, bir orduyla savaşmamış, her seferinde karşısına Batı'nın  tüm güruhları ve destekçileri, kısacası batılın yedi düvel ile savaşmıştır. 

 

Bu savaşlar bazen yiğitçe, bazen kahpece, bazen sinsice olmuş, ama dünya kurulalı beri yedi düvelle mücadelemiz hiç bitmemiştir.

 

En son yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi yukarıda bahsettiğimiz yedi düvel, tarafından yıllar öncesinde hazırlanarak yapılmış ve milletin her türlü imkanlarını seferber ederek geliştirip büyüttükleri içimizdeki vatan hainlerini  kullanarak milletimizi birbirine kırdırmayı ve vatanımızı işgal ederek bölüp parçalamayı hedeflemişlerdir.

 

Tarih tekerrürden ibaret olduğu gibi bu seferde milletimiz, Onbaşı Hasanların, Seyyid Çavuşların, Nene Hatunların, Hasan Tahsinlerin, tarihte nice destanlar yazmış yiğitler gibi nice isimsiz kahramanların hala yaşadığını canlarını ortaya koyarak bu yedi düvele göstermişlerdir.

 

O geceye kadar sinsi bir planla bizden biri gibi gözüken niceleri de, o geceden birer hain, birer vatan ve millet düşmanı olarak çıkmışlar, yıllar önce planlanan sinsi ve kahpe hesaplarının altında, rezil olmuşlardır. 

 

Son günlerde de gerek yazılı gereksese görsel basında siyonistler tarafından "Osmanlı Bitti" söylemlerini yüksek sesle duyurulmaya çalışılmaktadır.

Yaşamla tecrübe edilmiş gerçekse; 

Bu milletin evlatları için Osmanlı demek!önündeki siperlerde bulunan tüm arkadaşlarının vurulduğunu gören ve sıranın kendilerine geldiğini bildikleri halde hiç tereddüt etmeden şehadete koşan, tarihinin görebildiği en büyük medeniyetin; gittiği her yeri hoşgörü ile inşa ve ihya eden, yetim ve öksüz çocuklardan göçmen kuşlara, yolda kalmışlardan müflis ve borçlulara kadar insanlığın ve bütün mahlukatın ihtiyaçlarını karşılamak üzere şehirler ve vakıflar kuran bir medeniyetin adıdır. 

 

Değerli dostlar bu vesileyle bir anımı paylaşmak istedim; 

 

Bundan iki yıl önce 2-3 arkadaşımla  beraber Üsküp eski çarşı dedikleri Osmanlı'dan kalma yerleşkede dolaşırken birden yanımıza orada  yaşayan Üsküp'lü müslüman bir kardeşimiz Türk olduğumuzu anlayarak Türkçe lehçeyle Türkiye'den geldiniz sanırım diyerek yanımıza geldi kısa ve hoş bir sohbetin ardından bize içten, samimi ve özlem çekermişçesine "siz buraları bıraktınız ama biz Hale'n emanete sahip çıkıyoruz" dediğinde sanki vücudumdan bir şey koptu, hüzünlendim ve gözlerim doldu. Hale'n ümmet bilincinin, kardeşliğimizin ve gönül bağımızın yeşerdiğini orada yaşayan kardeşimiz özlem dolu söylemiyle bize yaşattı.