Üçüncü kez Bolu Belediye Başkanlığına seçilen Alaaddin Yılmaz 30 Mart seçimlerinde karşısına çıkması gereken kişinin Tanju Özcan olması gerektiğini belirterek; “CHP’ de aday olarak Tanju’nun çıkması gerekirdi, bana göre. Ben bunu hep ifade ettim. Hem rövanş olurdu hem de Tanju Özcan’ın meclisteki bana göre çok şovmen olan yapısının Bolu’da nasıl algılandığını görmek isterdim. Bazı insanlar şovmenlikle tanınmak ister, bazıları da yaptıkları işlerle tanınmak ister. Örneğin Tunceli Milletvekili Kamer Genç’i herkes niçin tanır bu şovmenliğinden dolayı tanır. Muharrem İnce’yi de şovmenliğinden dolayı herkes tanır. Bizim milletvekilimiz de Türkiye gündeminde herkesin tanıdığı bir milletvekili olmaya özendi ve şova yönelik pozisyonlarda ortaya çıktı. Tabi bu bana göre yanlıştı. Bana göre yanlıştı da, CHP’ye, Bolu'ya, kendisine göre nasıldı ölçmek lazım. Ölçmek içinde kendisinin de aday olmasını istemiştim. Maalesef Tanju Özcan kendisinin bile meclis sıralamasında 18’inci sıraya attığı bir bayanı piyon olarak öne sürdü.  Sürerken de kendi partisinin içindeki dengeleri de alt üst ederek öne sürdü. Ben Tanju’nun çıkmasını istemiştim, kendisinin algısını ölçmesini kendine faydalı olabilmesi için istemiştim. Tabi bende hatalı olabilirim. Neticede bunun kararını halk verecektir. Seçim sürecinde kendim dışındakileri rakip görmedim. Çünkü ben 10 yıl Belediye Meclis Üyeliği, 10 yıl da Belediye başkanlığı yapan ve başarılı olmuş bir Belediye Başkanı olarak kendini adlandıran birisiyim. Karşımdaki insanların ise Bolu'yu tanımaları bile mümkün değil. Bolu’da tanınmaları bile mümkün değil. İşte bir adayımız sadece ailesini, biri de mesleğini öne sürüyor” şeklinde konuştu.

“ONLARA GÖRE ALAADDİN YILMAZ HERKESİ KIRAN, İNSANLARLA DİYALOG KURAMAYAN ASTIĞI ASTIK, KESTİĞİ KESTİK NE ETTİĞİ BELLİ OLMAYAN BİR ADAMDIR”

   Bu seçimde CHP’nin tamamen provokasyona yönelik bir seçim çalışması yürüttüğünü söyleyen Alaaddin Yılmaz; “Tabi burada asıl sıkıntı Türkiye genelinde .Başbakana yönelik her türlü iftira, komplo yalan ne ise bizde de CHP tamamen provokasyona yönelik olarak çalıştı. Bundan önceki çalışmalarımı da provoke etmeye çalışan Tanju Özcan ve ekibi seçimleri de provokasyonlarla kazanmayı hedeflediler. CHP nin tek bir avantajı vardı, bir önceki seçim bin 800 oy fark olması. Nasıl olsa bu farkı kapatır ve alırız düşüncesindeydiler. Niye bunu düşündüler? Onlara göre Alaaddin Yılmaz herkesi kıran, insanlarla diyalog kuramayan astığı astık, kestiği kestik ne ettiği belli olmayan bir adamdır. Onlar kendi içlerinde kapalı kaldıkları için, vatandaşın içinde olmadıkları için yanıldılar. Bizde bazen acemilik yaptık. Sanayi işini seçimden önce halledelim bize destek olur dedik. Ancak sanayi esnafını öyle bir provoke etiler ki, üç yıldır beklediler neden şimdi yapıyorlar havası vermeye çalıştılar. Tabi orada bir hırsızlıkta oldu. Sanki onu da ben yapmışım gibi yansıttılar malum medyayı da arkalarına alarak. Pazar yeri projesinde pazarcı esnafını bize karşı doldurdular, baz istasyonuyla bize saldırmaya çalıştılar. Her şeyde provoke ederek seçimi kazanmaya çalıştılar. Tabi malum medyanın desteğini de kullanarak Alaaddin Yılmaz hırsızdır ibareleri yansıttılar. İşte yandaşlarıyla şu kadar parayı yiyor havası yaratmaya çalıştılar. Seviye bu kadar belden aşağı düşmemeliydi. Bu bizi son derece rahatsız etti. Biz Karadere sularının tahsisini yaptırıyoruz, Tanju, Mehtap ve malum medya çıkıp manşet üzerine manşet attılar yalan söylüyor diye. Bu çok saygısızcaydı. Karadere sularının tahsisini almak bunları rahatsız ediyor. İşte Bolu’nun kazanımları bunları rahatsız ediyor. Dolayısıyla bunları görünce insan çok üzülüyor. Yazık yani bunlar kazansaydı nasıl idarecilik yapacaklardı. Birde kazandıkları zaman kim belediye başkanı olacaktı? Tanju Özcan mı yoksa Mehtap Mısırlıoğlu mu başkan olacaktı?” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞ OLAYA EL KOYMAK ADINA SANDIĞA GİTMİŞTİR”

   Vatandaşın ülke genelinde yaşanan gerginliğe el koymak adına sandığa gittiğini söyleyen Alaaddin Yılmaz; “Mehtap hanım her yerde Bolu'da hiçbir şey yapılmamış gibi davrandı. Bolu halkına bir hakarettir bu. Malum medya da bizi aday yapmamak için Ak Partili bazı kesimlerle müşterek hareket ederek bizim aleyhimizde başlangıçta yolsuzlukla ilgili yaptığımız çalışmalarla ilgili raporlar hazırlayıp başbakana iletilmişti. Tabi bu Alaaddin Yılmaz’ ı aday yapmamak için yapılmıştı.  Bunu engelleyemediler Alaaddin Yılmaz’ın kazanmamasını ölüm kalım meselesi haline getirdiler. O yüzden çok yanlış yaptılar, çok iftira attılar, kendi mesleklerini unuttular. Başbakana karşı nasıl saldırılar olduysa bu burada da bana karşı oldu. Hizmetin CHP’ye oy vereceklerini açıkladıktan sonra CHP iyice şımardı. Şuna inandırmışlardı Bolu'yu, kesin kazanacağız. Bir televizyonda program bile ayarlamışlardı. Malum yapıların da içinde olduğu. Biz böyle bir farkın olacağını beklemiyorduk. Benim için vatandaş karar vereceği için kaybedebilirdik te. Seçim için benim niyetim Tokad-i Hayrettin’e oyumu kullandıktan sonra gidip kafamı dinlemekti. Arkadaşlar dediler ki tüm sandıkları dolaşalım. Bensiz dolaşmaları şık olmayacağı için saat 5 e kadar bende dolaştım. Şunu gördüm oy kullanımı yüzde 90’ın üzerine çıkmıştı. Bu milletin dönen tartışmalara bir el koymasıydı. Bizim şahsımıza yâ da karşımıza oy kullanabilirdi ama vatandaş olaya el koymak adına sandığa gitmiştir. Tabi benim kazanma konusundaki problemim olmayışını gösteren başka şıkta şu sahada hiç tepki almadık. Her yer de halkımız bizi kucakladı. Aynı mahallelerde çalışıyoruz ama CHP de halkımız bizi kucaklıyor diyor. O zaman dedim bunlar başka bir ilde çalışıyor o zaman.  Hatta ben bazı programlar da dedim ki heralde biz onlardan başka illerde dolaşıyoruz diye. Seçim katılım oranının bize fayda getireceğini bekliyordum. Netice itibari ile öyle oldu” dedi.

“ÇOK DÜŞÜNDÜM BİZ BU DUALARA LAYIK MIYIZ DİYE”

   İnsanların kendisi için dua ettiklerini, kendilerinin bu dualara layık olup olmadıklarını çok düşündüğünü söyleyen Alaaddin Yılmaz; “Kahveye gittim çay içtim oradan da gittim CHP’ye baktım fıkıh tepesinden. Tabi onlarda baktığımı hissettiler. Beni etkileyen olaylardan bir tanesi şu oldu; seçim çalışmalarında mahallelerde dolaşırken yaşlıların bizim için dua ettiklerini kız çocukların gece kalkıp bizim için dua ettiklerini, hatim indirdiklerini, işte bir ayeti bin sefer okuduğunu duydum. Bu seçim bizim için çok duygusaldı. Ben çok ağladım bu seçimde. Kendi iç dünyamda da çok ağladım. Çok düşündüm biz bu dualara layık mıyız diye?  Tabi çok saygı duyduğumuz CHP’li insanlarda var. Bu yapı bozuk bir yapı, güven vermeyen yapı. Bu hapı içerisinde ki bazı insanlara selam vermek bile bana yük oluyor. Ama şu anki Kazım il başkanı Kazım abi saygı duyduğum bir insandır. Seçimden sonrada beni aradı tebrik etti. Zaten abimiz olduğunu söylemiştim oda bunu kanıtlamış oldu. Önceki gün Tanju Bey ve ekibi bir lokantada karşılaştık. Benim yanlarına gitmem yanlış anlaşılır diye gitmedim. Onlarda olgunluk gösterip gelmediler. Beni yine yanıltmadılar” ifadelerini kullandı.

“AMA SEÇİM SONUNDA TORUNUM BİLE AĞLADI”

   Seçim döneminde ailesiyle irtibatının çok zayıf olduğunu dile getiren Alaaddin Yılmaz; “Ailemle irtibatım zayıftı seçim döneminde. Ama seçim sonunda torunum bile ağladı. Demek ki torunumu da hislendirmiş bu seçim. Hatta torunum anaokulunda arkadaşıyla durumu mütalaa etmişler. Torunum annesine anlatmış. Arkadaşı torunuma ‘Annem Mehtap'a oy verdi, ama ben olsam dedene oy verirdim’ demiş. Bu yaştaki insanlar bile etkilenmişler. Ben şamataya dönüşmesini isteyen biri değilim seçimin. Arkadaşlar rica ettiler ve buna da ihtiyaç varmış. Seçimden sonra Belediye önünde arkadaşlar toplandı. Çünkü çok ihtiyaç varmış. Bolu'da insanlar çok dolmuş. Hayatımdaki en gergin seçimdi. Benimde en rahat seçimimdi. Hatta seçim günü 5’ten sonra ben kahveye gittim, oradakilerle çay içtim hatta oturup okey bile oynadım” şeklinde konuştu.

“BİZ NEREDEYİZ ONLAR NERDE”

   Kadın kolları ve gençlik kollarının bu seçime damga vurduğunu belirten Alaaddin Yılmaz; “Bir ekibimiz var. O ekip her şeyi sonuna kadar yürütüyor. Kadın kolları, Gençlik Kolları, ilçe yönetimleri çok iyi çalışıyorlar.  Her şeyi hak ediyor. Fatih beyin son hafta gelmesi biz motive etti. Allah razı olsun. Şunu söyleyebilirim, parti gücünü yani kadın kolları, gençlik kolları gücünü en çok hissettiğimiz seçimdi. Çalışmalarda dolaşırken etrafımda ki kalabalığın azlığından değil çokluğundan şikâyetçiydik. Çalışmalarda evleri dolaşırken yüz evden doksanı kesin oy vereceğiz diyor. 10'u inşallah diyor. Bizde dedik ki ‘Herhalde Belediye Başkanıyız diye bir çekinceleri var’. Ekipleri böldük ve benim olmadığım ekiplerden de aynı sonuçlar geldi. Yani burada CHP’yi anlayamıyorum, seçimi kazandıklarına kesin gözüyle baktılar. Biz neredeyiz onlar nerde” dedi.