Evet;

Yaklaşık üç aydır iç sahada kazanamayan ve tehlikeli bölgeden bir türlü uzaklaşamayan bir takımdan bahsediyoruz.

Kendi sahamızda en son Altay galibiyeti sonrasında dört yenilgi ve sadece alınan bir puan var.

Bugün gelinen noktanın en büyük nedeni de budur.

İç saha performansının kötü olması ligdeki pozisyonumuzu net göstergesidir.

Dış saha performansımız sayesinde iyi puanlar aldık.

Bursa maçı ile iç saha kazanamama sorununu da çözmüş olduk.

Geriye dönüp baktığımızda zor günler yaşadık.

Ligde kalacak mıyız? Düşecek miyiz?

Soruları altında sıkıntılı bir süreç geçirdik.

Bu iş bitti mi?

Tabiî ki hayır.

Havaya girmek, bu iş bitti demek için çok erken.

Unutmayın lig bizim için yeni başlıyor.

Bolusporun kanayan yarası olan golcü sorunu bu maç ile ortadan kalkmış oldu.

Ligin 25.haftasında nihayet golcüsünü buldu.

KABONGO attığı goller ile artık bu bölgenin oyuncuyum demiştir.

Sonradan oyuna giren ARAZ’ında hakkını teslim edelim.

İki gole de direkt katkısı olmuştur.

“ARAZ VE KABONGO farkı” demek daha doğru olur düşüncesindeyim.

İki gol attık ve fazlasını kaçırdık.

Kolay maçı zorda olsa kazandık.

Bence önemli olanda budur.

Ligin ilk yarısındaki takım artık yok.

Devre arası yapılan transferler ile iyi bir ivme yakalandı.

Ligin ikinci yarısına dört maçta sıfır puan almanın sıkıntısı büyük oldu.

Fakat Tuzla maçı ile başlayan ve Bursa maçı ile son bulan dört maçta on puan bize nefes aldırdı. Bu çıkışımızı devam ettirmeliyiz.

Kadro yapısının değişmesinin alınan sonuçlardaki etkisi tartışılmaz.

İyi ki bu transferler yapılmış.

Sezon başı kadro yapısı ile bu ligi bitiremezdik.

Boluspor yönetiminin sezon başında alınan yirmi bir transferdeki başarısızlığı kabullenmesi gerekir.

Ligin bitimine dokuz maç kaldı. Geriye dönerek yapılan hataları artık konuşmayalım.

Hayırlısı ile sezonu iyi bir yerde bitirelim.

Sonrasını sezon bitince konuşuruz.

İYİ HAFTALAR…