DETAYDA KAYBOLMAK…

  • 15.01.2015 00:00


Günümüz yöneticilerinin süregelen hastalıklarından birisidir detayda kaybolmak… Basit olay ya da olgulara takılı kalmak, araçlar üzerinde yoğunlaşarak, onları amaç haline getirmek… Önceden yapılagelen işlerin alışkanlığı da bunu tetikliyor aslında… Bir çalışan olarak bir sürü iş yapıyorsunuzdur. Fotokopi çekmek, evrak getirmek ve götürmek, yazı yazmak, telefonlara bakmak, evrakların düzenli olarak dosyalanması, vb işlerin yapılması gibi… Ama yönetici olunca bu işlerin hepsi takım arkadaşlarına devredilmesi gerekir. Artık yöneticisiniz…

Sizin göreviniz artık işi yönetmek. İşin çoğunu yapmak takım arkadaşlarınızın işi. Siz elinize geçen bu zamanı yeni fikirler üreterek, şirketinizin vizyonu doğrultusunda ileriye dönük çalışmalar tasarlayarak geçireceğiniz için maaş alıyorsunuz artık… Çalışanlarınıza güvenli ve huzurlu bir ortam hazırlama, kurumun misyonu, amaç ve hedefleri doğrultusunda yönetim süreçlerini harekete geçirme ve teknolojiyi kullanarak sürekli kendini geliştirebilme yeni göreviniz olmalıdır.

Bir lider olarak yöneticinin görevi büyük resmi anlamak ve ona odaklanmaktır. Ancak giriştikleri tüm projeleri mikro ölçekte yönetmeye çalışan yöneticiler,  ilerlemenin önünde engel oluşturabilirler. Yöneticiler takımlarına güvenip sorumluluk vererek akıllıca yetkilendirme yapmalı ve önemsiz ayrıntılara takılmamalı. Yöneticinin, bir çalışanın veya altındaki bir birim yöneticisinin yapması gereken bir işi yapması, çalışanların üzerinde güvensizlik oluşturacaktır. Ekibe verilen küçük sorumluluklar işleri herkes için kolaylaştırır.

Yöneticinin görevi sorun çözmektir. Çözümün bir parçası olamayan yönetici, sorunun bir parçası olmaya mahkûmdur. Çoğu zaman yöneticiler sorunun etrafında döner durur. Ya soruna bulaşmak istemez, ya da asıl sorunu tespit edemez. Problemi tespit edebilme ve çözebilme yöneticinin liderlik özelliğini ön plana çıkarır. Sorunları bilimsel yöntemleri ve süreçleri kullanarak çözer ve çözümü sanatsal özelliğiyle de çalışanlarıyla paylaşır. Bir yöneticinin liderlik özellikleri yoksa, basit, küçük ve detay işler arasında kaybolur gider. Liderlik özellikleri yöneticinin en azından bir planlama yaparak, amaç ve hedefler ile ana sorunların tespitinde ve çözümünde bir rol üstlenmesini sağlar.

Lider yönetici, kuruma, çalışanlara ve süreçlere her zaman bütüncül yaklaşır. Bütünü gören ve bütüncül düşünen yönetici, altındaki yönetici ve çalışanlarının aralarındaki eşgüdüm ve iletişimlerini takip eder. Motivasyonu yüksek tutmak için çalışanlarını güdüler. Başarıları ödüllendirir, başarısızlıkları telafi edici önlemler alır. Risk alır. Çalışanlarının özelliklerini bilir ve özelliklerine göre sorumluluk verir.

Bir kurumda yönetici tarafından çalışanların yerleri ve görevleri sürekli değiştiriliyorsa, toplantı yapmaktan iş yapmaya fırsat bulunamıyorsa, görev ve sorumluluklar net değilse, iş tanımları yapılmamışsa, iş yoğunluğu belli bölüm ve kişilerde yoğunlaşıyorsa, görevler ehline verilmiyorsa, lider yöneticiden bahsedilemez. Böyle bir kurumdaki yönetici kendi menfaatlerine göre, belli bölümlerle ve belli çalışanlarla sürekli iletişim kurarak, günü kurtarmaya, sorunları halının altına süpürmeye çalışır. Kişisel amaç ve hedefler kurumun amaç ve hedeflerinin önüne geçer. Gücünü mevzuattan alır. Çalışanlarını etkilemekten çok, sürekli yetkisine sığınır ve kurumda soruşturmalar ile cezalar çoğalmaya başlar.      

Eğitimden örnek vermek gerekirse, okullarda müdürlerin çoğu bakım-onarım işlerinden eğitim-öğretim işlerine zaman ayıramadıklarından şikâyet ederler. Hatta ve hatta yöneticilerin zorunlu olarak girmeleri gereken derslere bile giremediklerini, bu dersleri çoğu zaman öğrencileri görevlendirerek veya boş geçirdiklerini belirtmektedirler. Yine okul müdürünün e-okul, TEFBİS, e-taşınır modülüne veri girişi gibi bilgisayar başında uzun zaman harcaması da iki üç müdür yardımcısının olduğu bir okulda detay iş olarak görülebilir. Okulun ana görevi eğitim-öğretimdir. Burada okul müdürünün okulun amaçları, vizyonu ve misyonu üzerine yoğunlaşması beklenmektedir. Detay işler yardımcı yöneticilere, bölüm şeflerine veya görevli öğretmenlere belli bir sorumluluk bilinciyle bırakılmalıdır. Sorunlar ve işler yöneticilerce ve öğretmenlerce ne kadar paylaşılırsa, yük o kadar az olur. Bu da ilgili kişilere görev tanımlarının yapılıp, çalışanların özelliklerine göre sorumlulukların dengeli dağıtılması ile kolaylaşır. Kim, ne zaman, nerede, neyi yapması gerektiğini bilir…

Konuyla ilgili şöyle de bir hikaye anlatılır:

Bir öğretmen öğrencilerine:

“Hadi, küçük bir sınav yapalım.” demiş. Ve masanın üzerine kocaman bir kavanoz koymuş. Sonra bir torbadan irice kaya parçaları çıkarmış, dikkatle üst üste koyarak kavanozun içine yerleştirmiş. Kavanozda taş parçası için yer kalmayınca sormuş:

“Kavanoz doldu mu?” Sınıftaki herkes,

“Evet, doldu.” yanıtını vermiş.

“Demek doldu.” demiş hoca. Hemen eğilip bir kap dolusu küçük çakıl taşları çıkartmış, kavanozun tepesine dökmüş, kavanozu eline alıp sallamış, küçük parçalar büyük taşların sağına soluna yerleşmişler. Yeniden sormuş öğrencilerine:

“Kavanoz doldu mu?” İşin sanıldığı kadar basit olmadığını sezmiş olan öğrenciler,

“Hayır, tam da dolmuş sayılmaz” demişler.

“Aferin” demiş zaman kullanım hocası. Masanın altından bu kez de bir kap dolusu kum çıkartmış. Kumu kaya parçaları ve küçük taşların arasındaki bölgeler tümüyle doluncaya kadar dökmüş. Ve sormuş yeniden:

“Kavanoz doldu mu?”

“Hayır, dolmadı!” diye bağırmış öğrenciler. Yine “Aferin” demiş hoca. Bir sürahi su çıkarıp kavanozun içine dökmeye başlamış. Sormuş:

“Bu gördüklerinizden nasıl bir ders çıkardınız?” Atılgan bir öğrenci hemen fırlamış:

“Şu dersi çıkarttık. Günlük iş programınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman yeni işler için zaman bulabilirsiniz.”

“Hayır” demiş öğretmen. “Çıkartılması gereken asıl ders şu: Eğer büyük taş parçalarını baştan kavanoza koymazsanız daha sonra asla koyamazsınız. Ve tabii, herkesin kendi kendisine sorması gereken soruyu sormuş:

“Hayatınızdaki büyük taş parçaları hangileri? Onları ilk iş olarak kavanoza koyuyor musunuz? Yoksa kavanozu kumlarla ve suyla doldurup büyük parçaları dışarıda mı bırakıyorsunuz?”

***  

    

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız