Bolu örnek bir kent olma yolunda ilerlerken, trafik konusuna ne zaman değinileceği merak konusuydu. 

Bolu Valiliğinin başkanlığında hayata geçirilen “Trafik Yaya Güvenliği ve Önceliği” projesi ile kentin önemli bir sorununun çözümüne el atılmış oldu. Yeterli mi? Hayır…

Bu sadece bir başlangıç, bir kıvılcım…

Trafik kurallarının küçük bir bölümüne hitap eden bir süreç…

Oysa trafik kuralları, tüm insanlığa hitap eden oldukça kapsamlı kural ve davranışları içerir ki, eğitim ile kazanılır ve kültürleşir. Toplumsal alışkanlıklar manzumesine dönüşür ki, bu da medeni toplumların bir göstergesidir.

İlimizin trafik sorununa ilimizin yetkilileri yıllar sonra ele almışken, tüm kamu kurumları ve biz bolulular bu projeye sahip çıkıp, tüm trafik kuralları için hassasiyet göstermeliyiz.

Görevli olduğum direksiyon sınavında, sürücü adaylarının gözü önünde kırmızı ışık ihlali yapan, sinyal vermeden dönen, şerit ihlali yapan, sol dikiz aynasına bakmadan aniden yola çıkan, dörtlülerini yakıp yol ortasında aracını bırakan, geçiş üstünlüğüne dikkat etmeyen,kavşaklarda aracını park eden sürücüleri bol miktarda gözlemledik.

Bu sürücülerin bu kuralları bilmediğini zannetmiyorum. Sadece önemsemiyoruz, gerek duymuyoruz…

Trafik kurallarına uymak aslında diğer insanlara saygı duymaktır.

Nadir de olsa park edecek yer bulamayan ve diğer araçların geçişine engel olabileceğini düşünen bazı sürücüler, araçlarının ön camına cep telefon numaralarını asarak bu saygıyı gösterebiliyorlar…  

Tabii trafik sadece araç sürücülerinden ibaret değil.

Araç park yerleri, trafik sinyalizasyon sistemi, tek ya da çift yönlü yollar, şehir planı vb. Cadde üzerinde araçlar için yapılmış yatay park yerine sürücüler neden çapraz park ederler?

Aracın ön tarafının bir kısmı kaldırımda, arka tarafının bir kısmı yolda…Geç geçebilirsen…

Araç park yeri mi hatalı, sürücü mü?

Bazı illerde bu sorunlar kısmen aşılmış durumda. 

Bu illerde, yaya geçidine ayak basan bir yaya olduğunda araçlar, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, duruyor ve yol veriyorlar.

Yol boş olsa bile yayalar yeşil ışık yanmadan geçiş yapmıyorlar.

Bolu’nun ne eksiği var?

Eksiği yok fazlası var…

Biz de yapabiliriz. 

Hem de daha iyisini…

Hem pilot uygulamalardaki başarısı hem de coğrafi ve demografik yapısı ile Bolu Türkiye’deki çoğu uygulamalarda pilot il olarak dikkat çekmektedir.

Kuralların alışkanlık haline gelmesi önce eğitim, sonra denetimle mümkün.

Denetimde sadece kurumsal değil, toplumsal denetimin de önemli yeri vardır. 

Ayrıca kuralların uygulanacağı alanın da kuralların kolayca uygulanabileceği bir düzene ihtiyacı vardır.

Araçların hareketini sağlayan yolların, yaya kaldırımlarının ve yaya geçitlerinin durumu, araç park yerlerinin düzeni, otoparklar, trafik işaret ve levhaları ile ışıklandırmalar bu düzenin bir parçasıdır.

Eğer bir sistemin başarılı olmasını istiyorsak, sistemin bütün parçaları aynı amaç etrafında üzerine düşeni yapmak zorundadır. 

Bu nedenle, trafik de birilerinin ya da bir kurumun sorumluluğuna bırakılacak kadar dar kurallardan oluşmaz.  

Önemsersek, sabredersek, istikrarlı olursak, insana saygıyı ön planda tutarsak, hayat standartlarımızı yükselterekmedeni yaşamın bir parçası olabiliriz…