Çocuklar küçük yaşlarda daha çok deneme-yanılma, taklit etme ve örnek alma yöntemlerini kullanarak öğrenmelerini gerçekleştirirler. Ta ki okul yıllarına kadar….

Tabi bu öğrenme yöntemleri okula başladıktan sonra daterkedilmez…

İnsanlar yaşantılarında ihtiyaç hissettiklerinde duruma göre bu yöntemleri kullanmaya devam ederler…

İnsan davranışlarının da büyük oranda 2-6 yaşlar arasında şekillendiğini bilimden öğreniyoruz… 

O yüzden ki, aile bireylerinin davranışları çocuk üzerinde çok etkilidir. Çocuk, gözlerini hayata açar açmaz anne-babayla karşılaşır, öncelikle onları örnek alır; kendisi için önder olarak öncelikle onları kabul eder. Çocuğun taklit yoluyla öğrenmesi söz konusu olduğundan anne-babalar çocuğun özdeşim kuracağı, model olacağı uygun davranış örüntüleri geliştirmelidirler. Okula başladıktan sonra çocuklar, aile bireylerinden başka öğretmenlerini kendine model alırlar. Öğretmenlik mesleğinin önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Çocuklar söylediklerimizden çok, yaptıklarımıza ilgi duyarlar. Bu nedenle ebeveynler çocuklarına karşı örnek model davranışlar sergileyebilmelidir. Özellikle söylediklerimizle yaptıklarımızın paralelliği çok daha önemlidir. Günümüzde çocuklarımızın model alabilecekleri unsurlar medya sayesinde daha da farklılaşmaya ve değişmeye başladı. Çocuğun çevresi genişledikçe modellerde iyisiyle kötüsüyle çoğalmaktadır…

İnsanın fıtratından olsa gerek, kötü örnekler ve kötü modeller iyi modellere göre daha ilgi çekici görünmektedir.  Özellikle çocuklarda kötü örneklerin çok daha kolay kavranabildiği görülmektedir. Bu nedenle, çocukların çevresinde iyi örnekleri, iyi modelleri çoğaltmakta fayda vardır. Kötü modelleri de azaltılmalıdır. İyi bir eğitim ortamı oluşturulacaksa, iyi örnekler, iyi modeller çoğaltılıp uygun yöntemlerle etkinleştirilebilmelidir...

Eğitimde model insan, kendini iyi tanıyan, vizyonu, hedefleri olan, empati kurabilen, insanlara sevgi ile yaklaşabilen, değiştiren, dönüştüren, insanları karakter ve davranışlarıyla etkileyen ve çevresine pozitif enerji veren, herkesin olmak istediği merkez insan demektir. Peygamberler bu noktada insanlarla Allah arasında elçilik görevini üstlenmiş ve Allah’ın insanlara bildirilmesini emrettiği hükümlerin pratiğe yansıdığı ilk model şahsiyetler olmuşlardır. Nitekim Hz. Muhammed (a.s) tam bir model şahsiyettir.

Biz millet olarak da tarihimizde ve kültürümüzde; ülkemize, milletimize ve insanlığa hizmet etmiş, örnek insanmodellerini bol miktarda bulabiliyoruz ama hayatımızda yer almasına önem vermiyoruz. Eğitimde yeterince kullanamıyoruz… Önemsemiyoruz… 

Bu nedenle, kültürümüze ve manevi değerlerimize uygun olmayan kötü örnekler, kötü modeller mantarlar gibi çoğalmaya devam etmektedir.

İnsan eğitiminin en etkin yolu model ile eğitimdir. Toplumda model olacak canlı şahsiyetleri çoğaltmak ve tarihi model şahsiyetleri tarihi eser, roman, hikâye, tiyatro ve film gibi yöntemlerle çoğaltıp gençlere sunarak medyalaştırmak,  bu konuda görsel ve yazılı basından yararlanmak, eğitimde en sağlam yol olarak görünmektedir…