Haberin aslını da, alınan haberin kaynağını da, twitter’de gördüm.

Haberin manşeti şöyle; “Omurgasız bir canlıya Zelenskiy’nin adı verildi.”

Bilim adamları, beni şaşırtmaya devam ediyorlar.

Afrika'da yeni keşfedilen omurgasız bir deniz canlısına, Ukrayna Devlet Başkanı VolodimirZelenskiy'nin adını verilmiş.

Bana pek inandırıcı gelmedi, hatta isabetli de bulmadım.

Hem omurgasız, hem de cesaret ve yiğitliği nedeniyle "Ausichicrinites zelenskyyi" isminin verilmesi bana fazla tuhaf geldi.

150 milyon yıllık bir fosilden; yıldız yaratmaya çalışma fikri hayli enteresan.

Bu deniz fosilinin hayvanın, 10 uzun kolu ve keskin dokunaç benzeri pençeleri varmış..

Araştırmacılar, fosilin deniz hıyarları ile yakından ilişkisi olduğunu da ortaya çıkarmışlar.

150 yıllık bir hayvanı Zelenskiy’e isim yapmak da neyin nesi onu çözemedim.

Neyse; mevzuyu burada kapatıyorum.

Konu mecrasını aşacak, bilim milim derken, konumuz tsunami olup; A4’müzün dışına taşacak.

XXX

O diil de; şu bilim insanları garip insanlar.

Bazen neye kime hizmet ettikleri belli olmuyor.

Mevzuya dair; Open Science adlı dergide yayımlanan çalışmanın baş yazarı Profesör Mariusz Salamon’unilginç tespitleri var.

“Ausichicrinites zelenskyyi’nin 10 büyük kolu ve pençe benzeri uzantılardan oluşan bir halkası varmış.

Hayvan 150 milyon yıl önce yaşamış.

Bu Zelenskiy denilen canlı,  Etiyopya’da Mavi Nil Havzası adı verilen büyük bir jeolojik oluşumda ortaya çıkarılmış.

İsminin de;

Ukrayna’yı savunmadaki cesareti ve yiğitliği nedeniyle Ukrayna’nın altıncı ve şu anki cumhurbaşkanı Volodimir OleksandrovychZelenski’nin onuruna verilmiş.

Avrupa’dan, Amerika’dan Nato’dan İngiltere, Fransa ve bir çok ülkeden silah dilenen,

Zelensky’e kala kala 150 milyon yıllık, deniz hıyarıile ilişkisi olan bi fosilin adı kalmış.

Diyorum ya!

Bilim adamları enteresan adamlar.

XXX

Gelelim BBB Sayın Tanju Özcan’a..

Boluspor Tuzlaspor hazırlık karşılaşmasında gözümün önünden geçti..

Protokoldeki yerine varıncaya kadar etrafıyla epey bir göz/söz/el temasında bulundu.

Kimin telefonuydu bilmiyorum; dışardan kutusu açılmış değil, cevap tuşuna basılmış, konuşmaya hazır bi telefon getirdiler…

Telefonu kulağına getirmesi ile yerinden kalkması bir oldu Tanju Beyin…

Sağ eli ile telefonu , sol eli ile dudaklarını kamufle ederekten hemen önümden sağ çaprazımdaki merdivenlerden konuşa konuşa çıktı gitti.  

Yorgun, uykusuz halini, göz altındaki torbalarını görünce şöle bi düşündüm ve insani olarak üzüldüm.

Çalışmaktan olduğunu aklıma getiremiyorum; lâkin stres de böle bi şey olmalı.

Maç bittikten, tribünler boşalmaya başlamışken, bana yakın geçtiği bir anda fısıltıyı andıran bir tonda “Allahaısmarladık” dediğini duyar gibi oldum.

“Allahaısmarladık!”

Muhatap kimdi, mevzu neydi, 3-1 lik skordan ve maçın heyecanından olacak anlayamadım.

XXX

BBB Tanju Özcan 25 Temmuz günü sözlü savunma verecek.

Vakıaya dair bilim insanları ne der; mevzuya ne isim koyarlar bilmem..

CHP’li siyasi aktörler nasıl bi karar ve vaziyet alacaklar anlamam..

Kesin ihraç talebi diisplin kurulunda nasıl bir sonuca evrilir, kimse bir şey bilmiyor/demiyor.

An itibariyle hiçbir tespit, tahminden öteye gitmez.

Bir köşe yazarı olarak meseleyi okumam, bi analiz yapmam gerekirse;

BBB Tanju Özcan, kendisinin ihraç edilmesini bekliyor veya öyle olmasını istiyor diye bir tahminde bulunabilirim.

Hangi partiye geçeceği konusunda da fikir üretebilirim..

Geçecek değil, kalacak manasında söylüyorum.

Bir başka partiye geçmez ama kalır.

Nerde mi?

Tabii ki meşhurlar partisinde…

Tanju Özcan an itibariyle meşhur bir adamdır ve hep o seviyede durmak isteyecektir.

Sokaktaki bir kişiye sorsanız Belediye Başkanı mı olmak istersin; yoksa meşhur olmak mı.?

Cevap net olarak şu’dur! Meşhur olmak isterim.

Sayın Tanju Özcan’da BBB olarak yaptığı hizmetler noktasında meşhur olmamış, meşhur olmanın yollarına başvurmuş bir kişidir.

CHP Disiplin kurulu ihraç kararı alırsa bu; CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na artı yazar.

Tanju Özcan’ın ihraç edilmesi de onun Özcan’ın hanesine artı yazar.

Alışveriş böylece tamam olur.

25 Temmuz ve devamında karşımıza çıkacak manzaranın adını siyasi bilimciler şu şekilde koyacaktır.

“Alan razı, veren razı”