Tamam!

‘Takımın zamana ihtiyacı var’dedik, ‘uyum’ dedik, ‘güzel düşünelim güzel olsun’ dedik.

Ve

En önemlisi ‘sabır’ dedik.

De

Be muhteremler!

Nasıl bir ilk yarıydı, nasıl bir maçtı öyle.

Son yıllarda seyretmiş olduğum en aciz en basiretsiz bir Boluspor seyrettik.

***

Adanademirspor’un Pa Dibba, Trare, Mehmet Akyüz gibi etkili oyuncuları var.

Ne yapalım?

Rakibe geniş alan bırakmayalım, orta sahayı kalabalık tutalım.

Tuttuk ta…

Ama

Buna rağmen Adanademirsporlu oyuncular havadan, karadan denizden her yerden geldiler de geldiler.

Pozisyon üzerine pozisyon buldular

Arkasından da golü…

***

Boluspor bırakın gol pozisyonuna girmeyi, ilk yarı ceza sahasına birkaç duran top dışında giremedi bile.

Kazandığımız ve gol ile sonuçlandırdığımız penaltı doğru karar mıydı?

Önemli değil, penaltı ya da değildi.

Ama

O gol bize ilk yarının son saniyesinde can verdi.

***

 ‘Hoca biz yeni kurulan bir takımız olacak o kadar diyebilirsiniz, karşımızdaki takım ise Adanademirspor.

Ankaraspor değil’diyebilirsiniz.

Doğru da dersiniz

İyi de

Bizde genç futbolculardan kurulu Ankaraspor, ya da Eskişehirspor değiliz ki.

Beğenmeyip gönderdiğimiz ya da göndermeyi düşündüğümüz futbolcuların yerine transfer etmiş olduğumuz futbolcuların bir geçmişleri var.

Tamam

Bu arkadaşlarımızın istenilenleri sahada verebilmeleri için sadece futbolculuk kariyerleri, gelmiş oldukları kulüpten getirmiş oldukları fiziksel kondisyonları yeterli olmaz, maç oynamaları lazım

Doğru!

Ama

Bu futbolculara bu maçtaki bireysel performanslarına ne demeli?

***

Yazılarımızda ve katılmış olduğumuz dost sohbetlerinde devamlı vurguladığımız bir konu var.

Diyoruz ki

‘Futbolun gerekleri ve gerçekleri…’

Yani

Futbol takımını zamanında oluşturmak ve oluşturmuş olduğun bu takımı futbolun ana prensipleri ile çalıştırmak.

Hocamız Giray Bulak maç sonu sanki bizi doğrulamak için

‘…Hemen hemen yepyeni bir takım oluşturduk. Geçen hafta beklemediğimiz bir yenilgi olmuştu ama bu hafta oyuncularımız daha birbirini tam anlamıyla tanımıyor…’diyor.

Ve

Ekliyor

’…Bu takım önümüzdeki haftalarda çok daha iyi olacak.’

Muharrem Hoca sen kafayı mı yedin? Hocamız Giray Bulak değil ki; hocamız Ahmet Taşyürek.’

Doğru valla!

Sezonlardır aynı şeyleri dinleyip duruyoruz, biz de karıştırdık galiba…

***

Kıymetli Boluspor Dostları!

Yıllardır dinlediğimiz hikâye aynı hikâye.

Siz yine iyisiniz, sadece dinliyor ve seyrediyor gibi yapıyorsunuz

Ya biz?

Hem dinleyip, hem seyrettiğimiz gibi, bir de ‘yazıyormuş’ gibi yapıyor, günlerimizi sezonlarımızı geçirip, gül gibi de geçinip gidiyoruz işte.

Hoca sen de hikâye okuma, yine de bizi umutlandıracak moralimizi artıracak bir ilaç söyle.

Söyleyeyim, hem de bedava.

SABIR!