Özledim seni oy oy…

  • 12.01.2019 00:00


Şöyle gel bir yanıma da halimizce halleşelim, derdimizce dertleşelim.

Ama

Şartım var,

Ne olur birbirimize gücenmeyelim. 

Âşık ile maşuk’u bilir misiniz?

Eğer siz de kaşukla maşuk, çatal ile matal gibi anlamayacaksanız

Anlatayım isterseniz…

***

Âşık ve Maşuk birbirlerini çok seviyorlar.

Bir gün âşık, maşukun evine gidiyor, kapıyı çalıyor.

İçerden bir ses

‘Kim o?’

Âşık cevap veriyor.

‘Benim.’

Maşuk içeriden sesleniyor.

‘Git buradan.’

Âşık şaşırıyor ve ayrılıyor kapıdan üzgün bir şekilde…

Bir süre sonra tekrar gidiyor âşık.

Ama

Yine aynı sahne tekrar ediyor.

Âşık deliye dönüyor. Bir türlü anlamıyor aşkının bu tavrı ona niye yaptığını, aradan zaman geçiyor yine gidip kapıyı çalıyor. İçerden bir ses;

‘Kim o?’

Âşık cevaplıyor.

SENim.’

Maşuk içerden sesleniyor.

‘Gir içeri o zaman.’

Yani

Sevdiğinde yok olmak, BEN olmaktan vazgeçmektir aşk anlayana.

 ***

Bizi yönetenlerde güya âşıklar…

Ve

Zaman zaman gelip kapıyı çalıyorlar.

Geldiklerinde maşuk soruyor;

Kimsin?

‘Nerdesin aşkım, dediğin de;burdayım aşkım .’ diye kapında bekleyeninim,

Sana 

‘Özledim gülüm seni, OY OY ’,

 ‘Aşkına kurban OY OY, yar sana kurban OY OY ’. Diye seslenenim.

‘Senin derdinle dertlenenim, hüzünlerinle hüzünlenen, neşelerinle neşelenenim…’

Yani

‘Senim sen!’diye cevap veriyor sözde âşık.

Kapılar da açılıyor.

***

Ya sonra…

Maşukun tertemiz hisleri ile oynuyor.

İstediğini elde edince, ‘Tak sepeti koluna, sen yoluna ben yoluma’ deyip çekip gidiyor.

Kısacası;

Kapıları SEN im SEN diyerek açtıran âşık, dönüyor yine BEN’im BEN’e…

***

Bir önceki gelişinde tatlı sözlere inanan,

Ve

Üçüz üçüz doğuran ve de âşık’ ı üzmemek için

‘Aşkım, çocuklar büyüdü; kızlar hanımefendi, erkekler yağız delikanlı oldular. Hadi beni geç; sana olan aşkım ortada, ama ya çocuklar? Ne yerler, ne içerler halleri nicedir demiyorsun. Tatlı sözler ile geliyor istediğini alıyor, ardına bakmadan çekip gidiyorsun’bile diyemeyen,

Ve

Yine üçüze yüklü olan maşuk, özlemleri, beklentileri ve çileleri ile kalıyor yan yana…

***

Hoca, âşık maşuk anladık ta, bu kaşuk maşuk ne?

Doğru! Onu da anlatalım

Temel, Fadime ile yolculuk ederken, Fadime üzerinde otel, motel, yazılı bir tabela görür.

Sorar;

‘Ula Temel ha bu oteli anladık ta, motel ne oliyi?’

Temel bilgiç bilgiç cevap verir;

‘Ula Fadime; kaşuk, maşuk diyoruk ya, bu da öyle bişedur da…’

***

Bu gözü yaşlı milletin çilekeş insanları, ha bu gün ha yarın, neden olmasın diyerek yıllardır umutla bekliyorlar,

Her kapı çalındığında;

‘Seni bu dünyada en çokkim sever?
 Ben tabii ki…
 Seni bu yerlere göklere kim sığdıramaz?
 Ben tabii ki…’
Sözlerine inanıp

 ‘İşte beklediğim bu sefer hakikaten SENİM SEN diyerek geldi.’ Diyorlar, kapılarını yine açıyorlar.

Ama

SENİM SEN! Diye gelip, maşuk’un tertemiz duyguları ile oynayan güya âşıklar ne anlıyor?

Çatal matal, kaşuk maşuk…

Yazuk yazuk!


Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız