Müdür Bey kabul etseniz…

  • 10.09.2018 00:00


Esmer vatandaşlarımızdan birinin evladıydı, okulumuzda birkaç sene okumuştu.

Ama

Şimdi Tabaklar Hamamı’nın önünde dileniyordu.

Beni görünce ayağa kalktı, elimi öptü; kucağında da minik yavrusu…

Bende sümükleri yanaklarına bulaşmış Mircan adını verdiği kızının yanaklarından öptüm.

Hiç iğrenmedim, iğrenmem de…

Çünkü insan evladıdır rengi, kimliği, dili, dini ne olursa olsun kıymetlidir.

***

Ama yetişkin biri var ki, resmi bir dairede ve kalabalık bir ortamda karşılaştım.

Ne oldu bana anlamadım.

Sanki o an iğrendim, diğerleri ile tokalaştım.

Sıra ona geldi, elini uzattı; elimi uzattım mı uzatmadım mı bilemiyorum.

Çünkü yaşadıklarım gelmişti aklıma…

***

‘Müdür Bey bu çocuklarımız öğrenimlerine bizim okulda devam ederlerse korkarım bunları kaybedeceğiz.’

Siz de de problemli öğrenciler varsa bize gönderin. Onlara değer verdiğimizi hissettirelim, yeni bir kimlik kazansınlar. Sevgi yoksunu bu çocukları kazanacağımıza ve topluma kazandıracağımıza inanıyorum.’

Ne dedi?

‘Geçen defa gönderdiğinizden ağzımız yandı.’

Israr ettim.

‘Başka okullardan bizim okulumuza da nakil yolu ile problemli öğrenciler geldi. Bu çocuklarımıza özel şefkat gösterdik, yavrularımızı kazandık, bunları da kazanabiliriz.’ Diyerek örnek verdim.

‘Olmaz!’ dedi.

‘Bu kız evlatlarına, yeni bir kimlik sağlayacak ortamlar sunmazsak kaybedebiliriz.’ Dedim.

Nuh dedi peygamber demedi iyi mi?

‘Müdür Bey kabul etseniz…’ dedim yalvarırcasına.

İkna edemedim.

Üstüne üstlük konuşmalarımdan rahatsız olmuş olmalı ki; ”Benim muhatabım müdüründür.” derken güya bizi aşağılamaya çalıştı ve telefonu da iyi günler demeden kapattı.

Elimi uzatmadığım an bunları mı hatırlamıştım ne?

***

İki kız öğrencimiz vardı 7.sınıfta; erken gelişmişlerdi.

Ailenin biri parçalanmıştı, diğeri ise çok fakirdi; çocuklarla ilgilenemiyor, sadece hayatta tutunmaya çalışıyorlardı.

Bu sevgiye ve desteğe muhtaç öğrencilerimiz, tabiri caizse birbirinin şeytanı oluyorlar ve okuldan sık sık beraberce kaçıyorlardı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Eğitimde kaybedilecek tek bir fert dahi yoktur! ’ sözünün ışığında,

Okul Aile Birliği ve öğretmen arkadaşlarımla beraber, yalnızlık çeken ve de sevgiye muhtaç bu öğrencilerimizi kazanmak için çok çalıştık olmadı.

Sorumluluk verdik olmadı.

Evlerine giderek, aileler ile sık sık görüştük olmadı.

Okulumuzun rehberlik öğretmeni başaramadı, rehberlik araştırma merkezi ile bağlantı kurduk yine olmadı.

***

Gerekli olan her şeyi yapmış, tek çare olarak bu çocuklardan birini başka bir okula göndererek yeniden kazanma yolunu deneyelim demiştik.

Ama idareciliği sadece öğretmeni derse giriyor mu girmiyor mu anlayışı ile yapan,

Sadece koltuk dolduran,

Öğrencileri kendi evladı gibi görmeyen

Çocukları problemli görüp almak istemeyen,

Ve

Dikensiz gül bahçesi isteyen

Ve de

İleriyi göremeyen idareci yüzünden başarılı olamadık.

***

Birkaç sene sonra İzzet Baysal Caddesinde gördüm bu kız evladımızın birini…

Yaşından oldukça büyük görüntüsü ile bankta yılışık bir şekilde otururken, ağzındaki sakız ile telefonla görüşme yapıyordu.

Dudakları kıpkırmızıydı, boyalıydı; gözleri kaşları da öyle.

Korktuğumuz başımıza gelmişti, kızlarımızdan birini kaybetmiştik.(Bilgi edindim)

Beni gördü başını hafifçe eğdi, yanına gitmek için yöneldiğimde telaşlandı ve koşarcasına uzaklaştı.

Yanakları da kızarmıştı.

Ancak o müdür denilen müdürün yüzü hiç kızarmayacaktı.

Çünkü yüzü yoktu!

***

Yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyoruz, nakiller var kayıtlar var.

Müdür ve müdür yardımcısı arkadaşlarım, öğretmen kardeşlerim;

İlkokul, ortaokul, lise fark etmez.

Şu bir gerçek!

Sevgiye muhtaç

Ve

Sizlerden yardım bekleyen o kadar çok evladımız var ki…

Çocuklarımızı iyi okuyunuz

Lütfen…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Fatime Hilal
    Fatime Hilal
    12.01.2013 18:04

    Öncelikle yazımın yayınlanmasında yardımcı olan Hocam İbrahim KARAGÖZE ve gazete sahibi Emin CANDAN beyefendiye çok teşekkür ediyor yorumlarıyla yazımı süslendiren arkadaşlarıma, dostlarıma, İzzet Baysal Mesleki Eğitim Merkezi Md. Yrd. İlyas Beye teşekkürlerimi ileterek yanımda olduğunuz için mutluluğumu ifade etmek istedim bu nacizane yazımla...Sağolun.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız