Erdoğan Mühürcüoğlu ağabeyimizin ‘Tombul Yarim…’ başlıklı yazısında şöyle bir paragraf vardı.

  ''Bu şehir sanki film platosu'' diyen bir arkadaş vardı, ''Tırpan Altan'' o geldi aklıma.. Taşhan’ı, Buket Meyhanesi’ni ve karşısındaki Çukur Han'ı anlatıyordu.. Çukur Han'ın avlusundaki atları, eşekleri.. ''Glenn Ford'u atını bağlarken görsen şaşırmazsın'' diyordu.. ''Ayhan Işık'ı Taşhan'ın avlusunda gördük, şaşırdık mı?’ Diye devam edip giden…

Erdoğan Ağabeyimiz Bolumuzdaki Çukurhan’ı da biliyor, Aşağı Taşhan’ı da, Yukarı Taşhan’ı da…

Ama bir han daha var, Erdoğan Ağabeyimiz de bunu bilmiyor.

Yolgeçen hanı…

***

Rahmetlik Süleyman Demirel’in meşhur sözleri vardır, hatırlar mısınız?

Ne demişti?

‘Memlekette benzin vardı da biz mi içtik.’

Buradan yola çıkarak hocamız Sayın Sait Karafırtınalar şöyle diyebilir; ‘Oyuncu vardı da biz mi oynatmadık?

Onu bilmem.

Ama

Yine rahmetlinin sözünü ‘Gap’ı gaptırmam’ sözünü hatırlarım ve arkasından da cümlemi şöyle bağlarım

Biz orta sahayı gaptırdık.

***

Bu hafta Boluspor maçında gördük, orta saha yolgeçen hanı gibiydi.

Erzurumspor’un orta saha elemanları bu yolu pek güzel kullandılar. Yana gittiler, olmadı beri geldiler, olmadı öte gittiler.

Yani demem o ki;

Ne Yusuf Emre, ne kendisine çok yük binen Özgür, ne Sefa,  ne de ikinci yarı oyuna giren Akabueze rakiplerine dur diyemediler.

Çabuk, çevik ve topla ilişkileri iyi bir oyuncu olan Gökhan Karadeniz’i durduramadık.

Topu ayağına her aldığında öne doğru giden Jasmin’i de…

***

Rakip takımın hem sağ bekleri hem de sol bekleri, hem savunma anlayışlarını yaptılar hem de öne doğru çıkarak hücuma destek verdiler.

Ya bizim beklerimiz?

Çıkamadılar!

Anlayamadığım bir şey daha var. Kazandığımız bütün topları da, duran topları da havadan kullandık.

Niye ki?

Erzurumspor’un ekmeğine yağ sürdük.

Rakip takımın uzun boylu 5 numaralı oyuncusu olan Jasmin’ de, 3 numaralı oyucusu olan Stephane’de bütün topları armut toplar gibi topladılar.

***

Her zaman söyleniyor ya, maçları bazen takım alır, bazen çıkar bir futbolcu alır, bazen de hocalar alır.

Bu maçta oynanan oyun ve taktik anlayışını göz önüne getirdiğimizde, Erzurumspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak’ın katkısını da gördük.

Maç sonu açıklamasında ne diyor Altınparmak;

“ Boluspor’u çok iyi analiz ettik. Boluspor’a özellikle açık alan bıraktığınız da çok etkili olabilen bir takım. Özellikle Poepon gibi çok etkili bir oyuncular var. Zaten bizde Poepon’u çok iyi kilitledik ve ona koşu mesafesi bırakmadık. Çünkü Boluspor takımına önde basıp, arka alanı açık bıraktığın çok etkili olan bir takım. O yüzden kapalı bir futbol oynadık ve arkada fazla boş alan bırakmadık.’demiş;

Doğru mu?

Doğru!

Hem de kelimesi kelimesine…

Ama açıklamasının başında kullanmış olduğu’  ilk yarı içeriye 3-1, 4-1 girebilirdik…’ ifadesi…

Yanlış!

Derler ya o kadar da b.kunu çıkartma…

***

İlk yarı Erzurumspor üstün oynamasına rağmen golü bulan taraf biz olduk, eğer oyunu orta sahada tutabilseydik bu maçtan kötü oyunumuza rağmen 3 puanla ayrılabilirdik.

Ne yazık ki tutamadık.

Aslında bu maç ile ilgili, kadro yapılanması ile ilgili, oynamayan, alınıp ta oynatılamayanlar ile ilgili, Boluspor’a maç kazandıracak olan bir oyucudan saha içi performans beklerken, 75 bin liralık bilet satma performansını alkışlama ile ilgili söylenecek çok şey var da…

Aaaa!

Her neyse…

Erzurumspor karşısında beğenmediğimiz bu Boluspor Manissaspor ve Adanademirspor karşılaşmalarından 3 puan almadı mı?

Aldı!

O zaman ne diyeceğiz?

Cevap yine Süleyman Demirel’den

‘Dün dündür, bugün bugündür.’

***

Bugün yazımızı Rahmetli Süleyman Demirel’in sözleri ile süsledik

Ve

Süslerken de, eleştirdik.

Bizim soyadımızda Demirel.

O zaman yazımızı Muharrem Demirel’in iki sözü ile tamamlayalım.

‘Her hafta lig yeniden kurulur, her maç yeni bir umuttur.’

‘Daha oynanmamış 11 maç, dağıtılmamış 33 puan var.’