1 puanla dönmüş olsa idik başarı idi, Boluspor 3 puanla döndü bu büyük bir başarı.

Ama

Bu durum başımızı döndürmemeli.

Teknik Direktörümüz Sait Karafırtınalar’ın oyunun son bölümlerinde yaptığı değişikler ile maçı kazanmamıza katkı sağlaması,

Oyuna sonradan giren Santos’un ve Melih’in attığı goller ile hocamızın oyunu okumasını taçlandırması,

Kalecimiz Gökhan’ın ‘Bir kaleci nasıl maç kazandırır? Sorusunu kalesinde devleşerek ispatlaması,

Özgür’ün cezalı, Yusuf Emre’nin sakat olduğu bir ortamda görev alan Burak Hasan’ın bu şansı iyi değerlendirmesi dillendirilmeli.

Ama

Geleceğe ışık tutması ve eksikliklerimizi görmemiz açısından bazı gerçeklerde söylenmeli.

***

Sayın ki uzatma dakikaları oynanmadı, gol atamadığımız gibi gol de yiyip sahadan bir sıfır mağlup ayrıldık.

Yorumlar yine aynı olacak mıydı, hocamıza, futbolcularımıza bakış açımız yine aynı olacak mıydı?

Zannetmem!

O zaman bazı şeyleri atlamayalım.

***

Mesela neleri?

İyi oynamadığımızı, bu maçın kazanılmasında 5-6 futbolcunun dışında kalan diğer futbolcuların vasatın altında olduklarını,

Stoperlerimizin çabuk oyuncular karşısında zayıf kaldıklarını,

Gol pozisyonu bulmakta zorlandığımızı,

Orta sahada İshak’ın beklenenden uzak kaldığını,

Oyun kuracak olan İrfan’ın fiziksel yetersizliğini ve bu açığını teknik ve taktik açıdan üst düzeye taşıyarak kapatamadığını,

Fiziksel yeterliliği olan ve oynadığında Boluspor’a maç kazandıran Santos’un ise kondisyonel eksikliğini

Ve

Kendini tam anlamı ile Boluspor’a vermediğini, 25. 30 dakika ile ağzımıza bir parmak bal çaldığını

Belirli bir sistem üzerine değil, doğaçlama oyun oynadığımızı…

Daha pek çok şeyler,

Hem saha için de hem de saha dışında…

***

Hoca galip geldik ama yine eleştiriyorsun.

Evet!

Çünkü ben oyunu sonuca göre değerlendiren ve maç sonun da sevinen ya da üzülen taraftar değilim ki…

Yani

Sonuca bakarak konuşamam, yazamam…

Bakınız galip geldik ama konuşmadığımız bir pozisyon var.

Hani Umut Meraş’ın İrfan’ın önüne yuvarladığı,

Ama Giresunsporlu oyuncu Dimitriadis’in yatarak müdahale ettiği,

Ve

Kornere çıkmakta olan topu kaleci Ahmet Şahin’in kontrol edemediği

Ve de İrfan’ı yıktığı…

Eğer mağlup olsa idik, bunu ve bunun gibi pek çok pozisyonu konuşup yazacaktık, oyuncu tercihlerini ve değişikliklerini tartışacaktık.

‘Ahmethan gibi bir transfer yaptık niye oynatmadık?’Diye soracaktık.

Santos’u konuşacaktık.

Yanlış mı?

***

İlk yarının son maçını küme düşme korkusu yaşayan Denizlispor ile oynadık,

İkinci yarının ilk maçını da şampiyonluğun en iddialı takımlarından olan Giresunspor ile…

Galip geleceğimiz Denizlispor maçından berabere ayrıldık,

Berabere kaldığımızda sevineceğimiz Giresunspor maçından ise galip…

Yani

Teraziye sonuçlar ile değil, girdimiz ya da giremediğimiz,

Kendimiz adına pozisyon bulduğumuz ya da rakibe vermiş olduğumuz pozisyonlar açısından bakalım.

Mevkileri masaya yatıralım.

Ve

Kendimize soralım.

Her mevkinin KENDİ ÇAPINDA alternatifi olan bu takım, bizi süper lige taşır mı?