Ne demiş atalarımız,

’ Göz odur ki dağın ardını göre, akıl odur ki başa geleceği bile’

Bunun karşılığı nedir? Tecrübe!

Bir şey daha var; Olmak-Bulmak- Kalmak

Yani hangi işi yaparsanız yapınız, ne kadar temiz düşünceler içerisinde olursanız olunuz eğer işin içinde kendinizi olmadan bulursanız, kalmak için, hizmet için zorlanırsınız.

Hem kendinizi hem de görev yapmış olduğunuz kurumu yıpratırsınız.

Boluspor Kulübü Başkan’ı Sayın Savaş Abak’ın açıklamalarını okurken aklıma bu sözler geliverdi.

Aklıma gelirken 3 Ocak 2014 tarihinde Sayın Savaş Abak’ın, başkan olmasının ardından yazmış olduğum ‘90 60 90 ‘yazısını hatırladım.( lütfen bu yazıyı okuyunuz, gelmiş olduğumuz noktayı Savaş Başkan’ın açıklamaları ile karşılaştırınız)

90 60 90başlıklı yazımızda, BOLUSPOR GERÇEĞİNİ samimi bir Bolusporlu olarak ifade etmeye çalışmıştım.

1,5 sene de gelmiş olduğumuz noktaya bakalım, daha çiçeği burnunda iken yıpranmış ve yorulmuş Savaş Başkan’ın açıklamalarının ana başlıklarını anlam bütünlüğünü bozmadan okuyalım.

‘Lafa geldiğinde herkes söylüyor. 50 yıllık camia, yanınızdayız, arkanızdayız. Bunu da mı Boluspor kulübü yaptırsın. Bir skor board yaklaşık olarak 50 Bin TL. Değiştiremedik sezonu bitirdik.’

‘Gidişatımız iyi değil. Beni kimse yanlış anlamasın eninde sonunda bu kulüp birinin elinde patlar.’

‘Pembe bir tablo çizmemizin bir anlamı yok. Sonuç olarak kimse inancını kaybetmesin.’

‘Takım iyi olsun. Biz devam edelim bırakalım hiç önemli değil. Biz bir iş aldık elimizden geldiği kadar yapmaya gayret gösteriyoruz ama etimizden kesip kesip veriyoruz. Ona da eyvallah Boluluyuz biz verelim. Ama bir ilgi alaka gösterilsin.’

‘En çok Reha hocayı isteyen bendim.’

‘Kongre anlamında öyle bir karar almadık. Bırakma anlamında değil. Eğer ki şunu diyen varsa bu yönetim bir şey yapamadı, biz bunlardan iyi yaparız diyen varsa yarın gelsinler’

Boluspor gibi yönetilmesi çok ama çok zor bir kuruma daha OLMADAN talip olan,

Ya da şartların durumuna göre kucaklarında BULAN Savaş Başkan ve gençlerimiz şu anda KALMAK için zorlanıyorlar.

Dün büyük bir şevk ile göreve gelen başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz tecrübesizliklerinden dolayı yıprandılar yoruldular.

Şuna eminim ki eğer 3 Ocak 2014 tarihine geri dönmüş olsalar, bırakın kulübe başkan ve yönetici olmayı, Karaçayır’ın semt olarak yakınına bile yaklaşmazlar.

Ama işin aslı ne biliyor musunuz?

Ne kadar bilgi ile dolu olursanız olunuz, ne kadar okumuş olursanız olunuz, ne kadar elinizi cebinize atacak kadar zengin olursanız olunuz, ne kadar saf ve temiz olursanız olunuz, Türkiye’de ki profesyonellik anlayışının beraberinde getirdiği kaygan zeminde oynamasını bilmiyorsanız vay halinize…

Kısacası; Boluspor’u yönetmek bir sanat!

Eğer bu sanata sahip değilseniz hem mali anlamda hem de sportif alanda yöneten değil yönetilen olursunuz.

Ne yazık ki olduk ta… 

 ‘Hoca sen tecrübeden bahsediyorsun ama daha önce tecrübelilerde hem sportif hem mali başarı yakalayamadılar.’sorusu akıllara gelebilir.

Doğru!

2010-2011 sezonundan bu yana her gelen yönetim bir sonraki sezona borçlarımızı artırarak geldi, sportif başarıyı da yakalayamadı.

Ama bir gerçek var ki, hiçbir yönetimde bir sonraki sezona içi boş bir takım kadrosu bırakmadı, gelecek kaygısı yaşatmadı.

Alın elinize kalem kâğıdı 2015-2016 sezonu için bir kadro kurun.

Kuramazsınız! Çünkü kadro yok.

2014-2015 sezonuna başlarken bizler ve Boluspor kamuoyu, ’.Kadronun olduğu gibi değiştirilmesi yanlış, bu kadar kiralık ve 1 yıllık transferlerin çok oluşu önümüzdeki sezon için bizleri zorlar’ dediğimiz zaman ne demişti Reha Hoca,

 “Bu sezon öyle sıkıntılar yaşamayacağımızı şimdiden söyleyebilirim. Biz büyük bir değişikliğe ve yapılanmaya gittik. Yönetim bize bu konuda sonsuz destek veriyor. Önümüzdeki yıllara Boluspor bu anlamda çok rahat bakacak. Seneye burada böyle bir transfer politikası olmayacaktır. Gelecek sezonun iskelet kadrosunu da şimdiden oluşturduk. Seneye 17-15 transfer görülmeyecektir.’ Dedi.

Sonra…

Sonra ‘önümüzdeki maçlara bakacağız’ diye diye devre arasına geldik, hoca da aynı iddialarını devam ettirdi.

Ne demişti?

‘Seneye çok daha iyi bir Boluspor olacak.’ 

‘Camiamız, taraftarlarımız bir kere rahat olsun, iyi bir takım kuruluyor.’

‘Gelecek senenin Boluspor’un da temellerini atıyorum. İnşallah Boluspor, seneye çok daha iyi bir Boluspor olacak.’ 

‘Boluspor’un iskeletini de oluşturacağız. Genç oyuncular kazandıracağız.’

Hoca böyle dedi göz boyamaya devam etti ve ona inanan yönetim kurulumuz da seyretti.

Takım yine kiralık ve 1 yıllık sözleşme yapılan futbolcular ile

Oynamadan gönderilen, ya da para verilen ama faydalanılamayan oyuncular ile dolduruldu.

Şimdi ise 2015-2016 sezonu için kadrosu yok.

Türk futboluna ve Boluspor’a kazandırılan futbolcular yok! Mali yükte azalma yok

Yani hocanın açıklamaları havada kaldı, bu sezon yeniden transferler yapılacak, yeniden para harcanacak.

Borç yükü yine artacak.

‘Transfer komitesi kurun, futbolcuları izlettirin menajerler vasıtası ile alacak olduğumuz futbolcular konusunda bilgili olalım.’ısrarlarımıza rağmen kurulmuş bir transfer komitesi yok.

Yine menajerlerin ağzına bakılacak, yine ezbere futbolcu alınacak.

Sormak hakkımız olsa gerek,

Kendisinden sportif olarak başarı BEKLEMEDİĞİMİZ ama 2015-2016 sezonu için iskelet kadro BEKLEDİĞİMİZ hocamız ve onu destekleyenler neredesiniz?

Başkan Sayın Savaş Abak’ın açıklamaları samimi buldum ama keşke bu mesajları ilgililere birebir iken verseydi.

Çünkü bunu okuyan hiçbir hoca ve futbolcu gelmek istemez.

Bunun karşılığı ya tecrübesizliktir ya da ‘ben burada kapı gibi duruyorum hiç kimse başkanlığa talip olmasın’ anlamına gelir.

Ama Boluspor’u yönetme sorumluluğuna tüm camiayı ortak edecek bir anlayışa getirmeden devam edecek olursa da kendisi bilir.

Çünkü BU ŞARTLARDA şu gerçek ki;

Tecrübesizlikten dolayı sadece ve sadece hocalara ve futbolculara para kazandıran,

2015-2016 sezonu için iskelet kadrosu bile olmayan,

Üretmeyen ama hep tüketici durumunda olan

Başkanı ve kulübü borç batağına sokan, yani borç yükü artarak katlanan,

Ve her şeyden önemlisi camianın gelecek kaygısı yaşamış olduğu Boluspor gerçeği, Çele tepesinden koptu; çığ oldu geliyor,

Nereye?

Belediye önüne…