Badem bıyıklı olması yeter

  • 4.06.2014 00:00

Çıkar mı çıkmaz mı bilmem ama

Eğer yasa çıkarsa ne yapacaklar?

Okul müdürlerini ve müdür yardımcılarını bir havuzda toplayacaklar.

Sonra...

Suyu bırakıp süzgeçten geçirecekler.

Süzgece takılanlara idarecilik verip ödüllendirecekler,

Altına geçenleri, ya da zorlayarak geçirdiklerini gönderecekler.

 

Peki, bu atamalar yapılırken, ölçü ne olacak?

Eş, dost, akrabalık münasebetleri,

Siyasal kayırmacılık, bizden- sizden düşüncesi mi hâkim olacak

Veya

“Badem bıyıklı olması yeter.” den yola çıkıp;

Adama ya da adamına göre iş mi bulunulacak?

 

Yoksa

“Bizden değil, pos bıyıklı/ çengel bıyıklı ya da bıyıksız ama işini iyi yapar.” 

Düşüncesinden mi yola çıkılacak?

Yani

Yapılacak olan bu atamalar; verilecek olan görevin gerektirdiği sıfatlarla, kişinin sahip olduğu sıfatların ne nispette örtüştüğüne bakılarak mı yapılacak,

Yani işe göre adam mı atanacak?

 

Yönetenler;

Yeni Türkiye(!)”adını verdikleri hedeflerine giderlerken,

“Adama göre iş” düşüncesinden hareket ederlerse;

İnsana yapılan en büyük yatırım olan eğitim ve öğretim, çapsız idareciler yüzünden, yerlerde sürünmeye ve de’ yeni görünümlü eski ‘olmaya devam eder.

Lakin

“İşe göre adam.”düşüncesinden hareket ederlerse de;

Bu ülke, adım adım ileri gider.

 

Din eksenli düşünce; Nisa süresinde

“Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi emreder.” İle açıklıyor.

Ama

Bir insan dindar ve faziletli olabilir.

Ancak

“Görev verilmesi düşünülen kişi, o işte; mahir, ihtisas sahibi, hamiyetli, istikametli değilse bile yine de görevi verin.” anlamı taşımıyor.

Yani iyi bir Mümin olmasını ölçü olarak almıyor.

Batılı düşünce ise sadece; aklın ve bilimin rehberliğini kısas alıyor.

 

Ama her iki kültürde de,’ doğru işe doğru insanları getirme hedefini gerçekleştirmek için

‘Yetkinlik ölçümü’ aranması, ülkeleri başarıya taşıyor.

O muhteşem Osmanlının kuruluş ve yükselme devrindeki başarısının altında da, her iki düşüncenin sentezi yani devşirme usulü yatıyor.

Bizden- sizden aranmıyor.

Ne aranıyor?

Üç kıtaya hükmeden ve her alanda başarıya koşturan gerçek hakikat

Yani; liyakat...

Bu bakımdan idarecilik dağıtacak olan etkili ve yetkili insanlar;

Her hak sahibine hakkını vermek hususunda eş, dost, hısım ve akraba gözetmeden herkese eşit davranmalı, koltukları taraftar ve yakınlarına değil, erbabına vermelidirler.

 

Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Çavuşoğlu!

Vallahi işiniz zor, hem de pek zor...

Sayın Vekilimiz siyasi; Adaletli davranmaya çalışsa da, mutlaka kendi seçmenlerini bir ayrı tutacak,

Öbür yanda sendika; O da haklı olarak, kendi üyelerini memnun etmeye uğraşacak,

Sayın Valimiz ise; devlet ile hükümet arasında kalacak.

Ve bu arada olan da bizim Sayın Çavuşoğlu’na olacak.

Sayın Çavuşoğlu’nun önünde iki yol var;

Ya noter görevi yapacak

Ya da Hak’kı tutup kaldıracak.

Şurası kesin ki; sonunda “Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranacak.”

 

Namazımızı ister kılarız ister kılmayız, orucumuzu ister tutarız ister tutmayız.

Ama Kelime-i Şahadet getirdik mi öbür yanda Cennetsiz kalmayız.

Çünkü bu durum bizimle Allah arasında...

Ama

Kul hakkı...

Bir de bu konu toplumu ilgilendiriyorsa

Eyvah ki eyvah!

Çünkü

Öbür yanda haklarını yediklerimizin ağzına bakarız.

 

Sayın  Çavuşoğlu Milli Eğitim Müdürlüğü görevine geldiğinde ŞEREF-ÜL MEKAN başlıklı bir yazı yazmış,(lütfen müdürümüzle ilgili güzel düşüncelerimizi ifade ettiğimiz ve sanki bu günleri anlatan yazımızı, ‘yazarın diğer yazıları’ bölümünden mutlaka okuyunuz.)

O yazımızın son bölümünde;

“Adil kaldığınız süre içersinde ise pazara kadar değil, mezara kadar yanınızdayız.”

Demiş idik.

Şimdi de  Sayın Çavuşoğlu’na diyoruz ki;

Lütfen ve Allah rızası için yüzümüzü kızartmayınız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Nöbetçi Eczaneler

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız