- 7.11.2013 00:00
Rakip Orduspor’du; yani ligin lideri…
Ama ne farkederdi,
Biz de Sertap Erener’in;
“Yeni bir duruş yeni dokunuş
Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat gerisi bayat
Kendime yeni bir ben lazım.”şarkısında olduğu gibi yeni bir duruş yeni bir dokunuş ile olağanüstü kongrede almıştık desteği.
Ve yeni bir şevk ile oyuna çok da güzel başlamıştık.Oyunu rakip sahaya da çok güzel yıkmıştık.
Topu kazandığımızda hatları paslarla geçiyor ve rakip alanda tehlikeli oluyorduk.
Oyunun başında iki defa fırsatta yakaladık..
Ve Fransız Yazar Grillparzer’i,
“Fırsat, nazlı, cilveli bir kadın gibidir. Bir kez kapıyı kapalı bulursa, bir daha gelmez.”
Sözü ile hatırladık.
Yukarı da da dediğimiz gibi iki gol pozisyonu da yakalamıştık.
Ancak atamamıştık.
Futbolcuların özgüvenleri üst noktadaydı, pas trafiği oldukça fazlaydı.
Top rakibe geçtiğinde rakibin yüzünü kalemize döndürmesine fırsat vermiyor ve kazandığımız topları akıllı bir şekilde kullanıyorduk.
Topun kaybedildiği yerde savunma anlayışı,
Atatürk’ün,”Hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır.O satıhta bütün vatandır.”anlayışı ile örtüşüyor,sahanın her yanında büyük bir mücadele örneği veriyorduk.
Ordu ise,” Şaşkın ördek başını bırakır,kıçından dalarmış” misali etkili oyunumuz karşısında apışıp kalmıştı.
Ordu’yu pasifize etmiştik,kafasını kaldırmasına izin vermiyorduk,her alanda kendi köşelerine hapsetmiştik.
Oynanan oyun karşısında yanımda oturan Bülent Çiftçi;
“Hocam hangisi 25 puanlı lider Ordu,
Hangisi 13 puanlı garip Bolu.” Diye sordu.
Sordu da
20-25 dakikadan sonra ne olduysa oldu
Sercan’ın sakatlanıp çıkması ise tuzu biberi oldu
Sercan sakatlandı ve Boluspor’a ilk transfer olduğunda Şampiyon Dergisine bir röportaj veren Dixon oyuna girdi.
Aklıma da Şampiyon’a verdiği röportaj da”…Ben Boluspor’a maceraya(!) geldim.” sözlerindeki inceliği okuyamayanlar geldi.
Ve Orduspor macerası da hep bu kanatta şekillendi.
Maç eksiği ayan beyan belli oluyordu.
Gidiyor gelemiyor,geliyor müdahale edemiyordu. İndiana jones yeni bir macera yaşıyordu.
Boluspor da da oyun düzeni bozuldu ,iyi oynayan takım gitti yerine bambaşka bir takım geldi,
Ardından da Orduspor’un golü.
İkinci yarı oyuna Dimitrov’un yerine Emrah’ı alarak başladık yani forveti ikiledik.
Değişen bir şey oldu’mu?
Hayır!
Pozisyon bile üretemedik.
Oyundan Abdülkadir’i çıkarıp, yerine Orhun’u alınca da seyirciden “Abdülkadir,Abdülkadir “sesleri ile ince ve kibar mesajlar dinledik.
Orta saha ve defans bizim Suriye sınırı gibiydi,önüne gelen geçti.
Cilvegözü sınır kapısında olan ikinci patlama gibi Anıl’ın golü ise kalemizde ikinci defa patladı.
Onlar rahatladı, şaşkın ördeklik ise bize kaldı.
4. ve 5. saldırıları ise ya havalara gitti, ya da Atacan’da kaldı.
Ve Suriyeli’lerin memleketin her yerinde dolaştıkları gibi Orduspor da elini kulounu sallayarak her tarafta dolaşmaya başladı.
Oyunun son bölümlerinde ise İskender ile bulduğumuz gol pozisyonundan sonra biraz hareketlenir gibi olduysak ta,
Oyunu beraberliğe taşıyacak o nazlı ve cilveli kadını bulamadık.
Oynanan oyuna bakınca, liderin bu Orduspor olduğunu canlı olarak saha da görünce,açıkçası kendi kendimize de
“Eğer lider buysa, PTT 1. Lige yazık. PTT 1. Ligin kalitesi buy sa Türk Futboluna yazık!”demeden de edemedik.
Öyle yada böyle bir maç daha bitti ve sonucında da taraftarlarda,
“Elimizdeki malzeme bu.”,
Yada
” Malzeme iyi kullanması bilinmiyor.”diyenlere
“Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?” diyerek hem teknik heyete hen de daha yeni kongreden çıkmış yönetim kurulumuza mesaj verdi.
Biz de Boluspor’a uyarladığımız o güzel cümleyi dersler almak şartı ile ekleyelim ve yazımızı da bitirelim.
“Her hafta lig yeniden kurulur,
Her maç taze bir umuttur.”
Yorum Yap