Ne olur Şehrimizin içine etme…

  • 23.08.2013 00:00

“Adam restorana gidiyor, sipariş verecek garsonu bekliyor.

Garson yandaki masaya geliyor ve soruyor:

—Ne arzu edersiniz?

—Pilav! Üzerine et.

Sıra bizimkine geliyor,

—Beyim, ne arzu etmiştiniz?

—Bana da pilav, ama üzerine etme!

Malum Beyaz et festivali başlıyor, başlıyor başlamasına da biz de diyoruz ki;

Beyaz et, beyaz et!

Beyaz et de… Ne olur şehrimizin içine etme.

Biliriz severiz, destekleriz.

Kazanmanızı isteriz, çünkü siz;

Biz Bolulular için ekmeksiniz.

Nimetsiniz, bizim için kısmetsiniz.

İşsizimizin ilacısınız.

Bolu ekonomisinin tacısınız.

Ancak yaz mevsiminde, beyaz etli sevgililerle romantik geceler yaşanırken,

Ve o Fransız parfümünün dayanılmaz kokusuyla, ihtirasın doruklarında sörf yapılırken,

Burunların direğini kırarcasına gelen tavuk kokuları, sadece o an yaşanılan romantik ortamı değil,

Midelerin beyaz etli sevgiliye olan, o dayanılmaz aşkını da engelliyor.

Biliriz, kuş gribi darbe vurdu, ağır kriz yaşadınız.

Biliriz; kene çıktı, bir darbe daha yediniz.

Biz “Haktandır” dedik geçtik. Siz yaşama, ekmek parası kazananları yaşatma mücadelesi verdiniz.

Sağ olunuz var olunuz!

Dedik ya; sayenizde pek çok Boluluya ekmek parası kazandırdınız ve kazandırıyorsunuz da…

Ama varlıkları, sizlerin varlığına bağlı olan plansız ve altyapısız olarak şehrimizin her tarafına yayılan kümeslerin, bir şekilde bir yerlere bırakılan atıkları ve de kokuları da size darbe vuruyor.

Kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz

Hani horoza sormuşlar.”Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?”diye.

Horoz şöyle anlamlı anlamlı bir bakmış;

— Ben anlamam arkadaş, ister tavuk yumurtadan çıksın, ister yumurta tavuktan. Ben işime bakarım”demiş ya

Ne olur siz de, “ben işime bakarım.” demeyin.

Biz sizi çocuklarımızın ceplerinde harçlık, sofralarımızda ekmek, yüzlerimizde tebessüm, evlerimizde mutluluk olarak görüyoruz.

Sofralarımızın vazgeçilmezi olan beyaz eti;

Ortalığa yayılan o iğrenç kokusu ile değil, romantik gecelerdeki sevgilinin dayanılmaz kokusu ile hatırlamak istiyoruz.

Sizlerin kadrini ve kıymetini biliyoruz. Ama karşılıksız sevilmek de istemiyoruz.  “

Demişiz, 2009 yılındaki bir yazımız da.

Da, 2013 e gelmişiz, şikayet aynı şikayet!

Koku en büyük dert

Değişen tek şey; kümeslere gelip giden tavuklar

Ama horozlar aynı…

                                                                                               

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Davut EKER
    Davut EKER
    2.01.2012 10:42

    Boyacı İbrahim kardeş, marifet iltifata tabi, der eskiler. Güzel işleri görünce tebrik etmemizin gayesi, bu kişilerden güzel işlerin devamını beklediğimizi ifade etmektir. Ayakkabı mı boyuyorsun, duvar ya da araba mı boyuyorsun tam bilemiyorum ama, Eğer ki sen de boyama işini bi hakkın yapıyorsan, sana da sonsuz teşekkürler. Ancak sadece göz boyuyorsan, o zaman teşekkürümü geri ver.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız