GÜLÜM’E GÖL DÜŞTÜ

  • 5.12.2010 00:00

 

   Anlamaz, bilmezsin sen bizim halkı,


   Sevgiyi bulasın, yakına gel ki...

   Kalıplar gerçeği göstermez belki

   Gönül perdeleri sökülsün de gör.

   Abdurrahim KARAKOÇ

   Bakmazsan bilemezsin ki içimde ki yangınları…

   Anlayamazsın, bakıp ta göremezsen karanlıkları… Varlık sebebi, menfaat ve çıkar muhataplığı olanlar, ne bilsinler gönül fersahında güzergâh tutmanın yanmışlığını…

      Yol için yolculanan yüreklere turabken, varlığının meşrulaşması meramında yol bulana düşmanım…

   Ey Yol Ehli..!

   Gülüm göle düşünce parçalanan yüreğim, gülüm-e göl düşmüş nasıl sabreylerim…

   Gönlümden geçtim, ben den geçtim, başımı koyduğum yastıktan, kana kana içtiğim pınardan geçtim.

   Vazgeçtim yelelerine sevdalar mandalladığım asi tayların nal seslerinden.

   Vazgeçmedim yolumdan…

   Yolum Hacı Bektaş-a çıkar, yolum Yunus-a. Yolum Veysel-e çıkar, yolum Mevla-ya…

   Sürgüne vurdular bedenimi yüzyıllar boyu… İpe çekildim Banaz önünde… Ateşe düştüm Urfa çölünde, Nevruz-da ateş oldum doğdum Anadolu’da.

   Haç saplandı göğsüme, kan oldum aktım Antakya-da. Uçarak geçtim boğazı Hazerfen-in gözlerinde. Direndim Gelibolu sırtlarında, sur oldu, dağ oldu bedenim geçit vermedim kahpe gâvura.

   Buğday oldum, başak oldum biçildim Çukurova’da. Yağmur oldum yağdım Karadeniz-in yaylalarına… Duman oldum sardım Bolu’nun yalçın dağlarını. At bindim sarp kayalıklarında, kılıç kuşandım beylerine. Can aldım. Can oldum sonra bedenlerine, döndüm durdum ney sesiyle Konya içinde, yeniden doğdum. Kendimi buldum. Seni buldum. Yolumu buldum… Yolum Sen’sin…

   Zeytininle, buğdayınla besle beni. Yağmurlarınla yıka. Çam ağaçlarının gölgesinde, rüzgârınla ninniler söyle kulaklarıma, uyut beni. Koynunda uyuyup, uyanmışlığınla uyanayım… Büyüyeyim gözlerinde, leş kargalardan koruyayım tarlalarını… Er olayım kavgalarına… Terlesin başkaldırmaya meyilli büyüyen bıyıklarım…

   Gül memelerde değil, kurşunlu yollarında yolcu olayım… Bırak ta bütün birikmişliğimle, senden aldığım her şeyle sana koşayım. Yoluna can koydum, bırak ta yolcun olayım.

   Hemencemde sarkık bıyıklarımın sevdası saklı sana geldim…

   Yolum sensin. Sen yüzyıllardır zaten bensin… Gülüm-e göl düştü derim duymaz mısın Gülüm. Gülüm Sen-sin, Anayurdum, Anadolum, sinene ateş düştü, bırak ta bir damla nefesin olayım… Bırak ta sevdanla eriyip, toprağına karışayım…



Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız