KAMUSAL İÇ DENETİM – 1

  • 4.01.2011 00:00

Öncelikle  bizbolulular.com ailesine ve takipçilerine merhaba demek istiyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte yazılarımla aranızda olucam. Bu nedenle, bana bu imkânı sağlayan Sayın Emin Candan Bey’e ve tabi ki, yazı yazma hususunda beni teşvik edip yüreklendiren SGK İl Müdürümüz Sayın Davut Eker Bey’e teşekkürü bir borç biliyorum. Hayat başlangıçlar ve bitişler arasında devam eden bir macera.. Bolu benim için, hayatımda önemli bir dönüm noktası ve başlangıç oldu. Yaklaşık üç yıldan beridir, insanıyla, doğasıyla ve tarihiyle bana çok şey katan Bolu’nun, hayatımda çok önemli bir yeri olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

 

Bir Alman atasözüne göre, “İtimat kontrole mani değildir”. Evet denetim salt güven eksikliğinden kaynaklanarak yapılan bir faaliyet değildir. Yönetimin fonksiyonlarından biridir. Yönetici kadronun özellikle de kamu kurumlarında görev yapan üst yöneticilerin, en güvenilir desteğidir. Bu itibarla denetim, özellikle de kamusal iç denetim, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu olduğu için, bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.

 

İç denetim, elbette tek bir makalenin konusu olamayacak kadar geniş ve ayrıntılı bir konudur. Bu nedenle konuyu mümkün mertebe herkesin anlayabileceği bir dille ve bir dizi halinde yazmanın daha doğru olacağını düşündüm.

 

Demokrasi söyleminin küreselleşme çerçevesinde yaygınlaşması ve yerleşmesiyle birlikte, ülke yönetimlerinin kamu kaynağını kullanımında yaşanan krizler tepkilere yol açmış, yöneticilerin kaynakları etkili, ekonomik ve verimli kullanma gereği bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu itibarla kamu da yöneticilerin hesap verme sorumluluğu daha da önem kazanmıştır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile birlikte, yönetsel hesap verebilirlik, iç kontrol, iç denetim, performans esaslı bütçeleme, stratejik planlama ve raporlama gibi iyi uygulama örnekleri mali yönetim ve kontrol sisteminin bir unsuru olarak kabul edilmiştir.

 

Yolsuzlukları önlemek ya da asgariye indirmek için, etkin ve sağlıklı bir denetim anlayışının yerleştirilebilmesi gerekir. Üzülerek ifade etmeliyim ki, ülkemizde denetim, ağırlıkla sadece mevzuata uygunluk açısından yerine getirilmektedir. Amacı ve sonuçları bakımından yolsuzluk kapsamına girebilecek bir takım işlemlerin, bu anlayış içerisinde “kılıfına uydurulmak” suretiyle fiili olarak aklanmakta olduğu söylenebilir. İşte tam da bu yüzden, kamu kaynaklarının kullanılmasında etkinlik, ekonomiklik ve verimlilik perspektifini esas alan iç denetim, ülkemiz kamu yönetimi için çok önemli bir mekanizma haline gelebilir.

 

Türkiye’de, kamusal iç denetim kurumunun yasal geçmişine ilişkin süreç kısaca aşağıdaki gibidir.

24 Mart 2001 tarihinde yayımlanan Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı kapsamında, Avrupa Birliğinin bütçe mevzuatına uyum sağlamak amacıyla kanuni düzenlemeler yapılması öngörülmüş; Örneğin, kamu borç stoğunu  disiplin altına almak için 28 Mart 2002 tarih ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Bununla birlikte, Maliye Bakanlığı, 57.Hükümet[1]döneminde Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanun Tasarısını hazırlamış ve ilgili Kanun 3 Ağustos 2002 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuş, ancak seçim sürecinde kadük olmuştur. Tasarı 2003 yılı içinde 58.Hükümet[2]döneminde tekrar TBMM’ne sunulmuş ve 10 Aralık 2003 tarih ve 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu olarak yasalaşmıştır.

 

5018 sayılı Yasa’nın 63’üncü maddesine göre; iç denetim, kamuidaresinin çalışmalarına değer katmak ve geliştirmek için kaynakların ekonomiklik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek ve rehberlik yapmak amacıyla yapılan bağımsız, nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir. Bu faaliyetler, idarelerin yönetim ve kontrol yapıları ile malî işlemlerinin risk yönetimi, yönetim ve kontrol süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek yönünde sistematik, sürekli ve disiplinli bir yaklaşımla ve genel kabul görmüş standartlara uygun olarak gerçekleştirilir. Henüz çok yeni olan iç denetim sisteminin bütünüyle hayata geçirilmesi için biraz zamana ihtiyaç olduğu çok açıktır. Yeni bir zihniyet ve kavramlar dünyası getiren iç denetimin, başta iç denetçiler olmak üzere, üst yöneticiler ve diğer personel tarafından tam anlamıyla içselleştirilebilmesi, sabırlı, gayretli ve iyi niyetli olmaya bağlıdır.

 

İç denetim, iç denetçiler tarafından yapılır. Kamu idarelerinin yapısı ve personel sayısı dikkate alınarak ve İDKK’nun uygun görüşü üzerine, doğrudan üst yöneticiye bağlı iç denetim birimi başkanlıkları kurulabilmektedir.[3]İç Denetim Koordinasyon Kurulunun verilerine göre;  2010 yılı Aralık ayı itibarıyla; genel bütçeli idarelerde 227, özel bütçeli idarelerde 250, sosyal güvenlik kurumlarında 21 ve mahalli idarelerde 272 olmak üzere, 208 kamu idaresinde toplam 770 iç denetçi görev yapmaktadır.

 

[1]Üçlü Koalisyon (DSP-MHP-ANAP)

[2]AKP Hükümeti

[3]5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu Mad.63

 

 İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6’ncı maddesine göre; kamu idarelerinin yurt dışı ve taşra dahil tüm birimlerinin işlem ve faaliyetleri, risk esaslı denetim plan ve programları kapsamında sistematik, sürekli ve disiplinli bir yaklaşımla denetim standartlarına uygun olarak iç denetime tabi tutulur. Aynı yönetmeliğin 11’inci maddesine göre; iç denetim iç kontrol sistemini yeterlilik, etkinlik ve işleyiş açısından değerlendirir; yönetime bilgiler sağlar ve önerilerde bulunur. Bununla birlikte iç denetçiler iç kontrol sisteminin yapılandırılması, uygulanması süreçlerine, alınacak tedbirlerin belirlenmesi işlemine katılmamalıdır. İç kontrol sisteminin yapılandırılmasından üst yönetici sorumludur; iç denetçiler iç kontrol ilkelerine ve sistemin oluşturulmasına yönelik olarak üst yöneticiye görüş verebilirler.

 

Kanunun 55’inci maddesine göre: İç Kontrol, idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini; varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsayan mali ve diğer kontroller bütünüdür.

 

Bu makalede, girizgâh olarak iç denetime ilişkin yasal süreç ve kamusal iç denetim kavramlarına yer verilmiştir. Bu konuya ilişkin ikinci makalede,  iç denetimin amacı ve iç denetçinin görevleri konularına yer verilmesi düşünülmektedir.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız