SEÇİLMİŞLER…

ATANMIŞLAR…

Birisi halkın oylarıyla işbaşına gelenler…

Diğeri yine halkın oylarıyla işbaşına gelen iktidarın atadığı atanmışlar…

Aslında her iki makamın sahipleri de halka hizmet için varlar…

Ama her ne hikmetse SEÇİLMİŞ dediğimiz kişiler devlet yapısını bilmediklerinden olsa gerek, ATANMIŞ olan kişilere nazaran kendilerini sanki daha imtiyazlı gibi hissederler!!!

Böylesi yanlış anlamalar seçilmiş insanları bireysel olarak yanlışa götürdüğü ve sonucunda yanlış işler yaptırdığı gibi, seçildikleri ortamların çeşitli kişisel nedenlerle gerilmesine neden olur…

Bunun en bariz şekildeki örneklerine ne yazık ki Bolu’da yaşayanlar olarak sıklıkla tanık oluyoruz…

Hepinizin de malumu üzerine, bir seçilmiş belediye başkanımız var ki evlere şenlik!!!

*Seçilmiş değil baktığında sanki kral!!!

*Seçilmiş değil yaşantısında sanki hükümdar!!!

*Seçilmiş değil üslubunda sanki derebeyi!!!

*Seçilmiş değil uygulamalarında sanki cunta lideri!!!

*Seçilmiş değil hakkaniyette sanki Bolu Beyi!!!

*Seçilmiş değil kararlarında sanki baş kesen!!!

Sormak isterim Sayın başkanı seçenlere;” Bolu halkı bunları yapsın, böyle davransın diye mi Sayın Alaaddin Yılmaz’ı belediye başkanı olarak seçti?!...”

Bolu’daki huzurun akordunu çeşitli vesilelerle, çeşitli ortamlarda kameraların ve halkın önünde bozsun ve Ak Partiyi ve siyaseti örselesin diye mi Sayın başkana oy verdi?!...

Geçmişten itibaren yapa geldiği ve tasvip edilmeyen fakat hala devam eden bu nahoş tavır ve üsluplar için bir kişinin dahi oy verdiğini düşünmüyorum…

Ama ne yazık ki günden güne dozajı fazlalaşarak ilerleyen ve önü kesilemez bir hızla Sayın Alaaddin Yılmaz seçilmişliğin arkasın sığınarak bundan öncede Bolu’daki diğer seçilmiş siyasi partilerin kendisi gibi seçilmiş olan İl başkanları ve yöneticileri hakkında” Kimse soytarılık yapmasın, yaptıklarıma yanlış diyorlarsa doğruyu önerecekler, dışarıda soytarılık yapmayacak hiç kimse”  dediğini ...

Seçilmiş olan Bolu Mimarlar Odası yönetimine ve özellikle başkanına yönelik çeşitli hakaretlere varan açıklamaları kameralar önünde yaptıklarına…

Yine eski Valilerden Sayın İbrahim Akpınar’a devletin bir valisine” O zaman Manukyanın işini yapsın” demesini…

Bolu’da insanları şark kurnazlığı ile aklınca sindirme ve “BOLU’DA EN YETKİLİ BENİM!!! İmajı vermek süretiyle nefsine hakim olamadığını hepimiz bilmiyormuyuz?!...

Sayın başkanın hangi sivil toplum kuruluşlarıyla fikir alışverişinde bulunarak ortak akıl olarak Bolu’ya bir çivi çaktığı vakidir?!...

Ben yaptım oldu!!! Benim yaptıklarım eleştirilemez!!! Benim karşımda kimse duramaz!!! Fikrinin ötesinde kolektif bir esere imza atıldığını kim söyleyebilir ?!...

Bundan 10 gün önce 30 Haziran tarihinde “ Alaaddin Yılmaz’a çok açık mektup”Diye bir yazı yazarak adeta bugünlerin yakın olduğunun altını çizmiştim…

GELELİM EN SON TERMAL OTELDEKİ NAHOŞ HADİSEYE

Her ne kadar Sayın başkan bu konunun ajitasyonunu yapsa da, kendisi ile ilişkide olan seçilmişleri, bazı yandaş basını, iş ilişkileriyle belediyeye göbekten bağlı olanları kendi yanında olmaya zorlasa da kusura bakmasın bilmeli ki sağduyulu Bolu kamuoyu bunları yutmuyor artık!!!

Acı….

İçler acısı…

Yazık…

Gereksizlik…

Köroğlu diyarı Bolu’ya yakışmayan görüntüler…

VE İŞİN EN ACISI DA; anlamadan dinlemeden sözde Alaaddin Yılmazın yanında olduğunu ona destek verdiğini söyleyen olayın içyüzünü bilmeden, görmeden, duymadan bazı belediye başkanlarıyla Ak Parti il başkanı Sayın Ömer Sayın’ın ve diğer Bolu milletvekillerimizin çalakalem acelece yaptıkları sağduyudan uzak SİYASİ şova ve parti içi dengelere dönük, samimiyetten uzak beyanatları…

Garip ve düşündürücü olan başka bir konu ise,  Termal Oteldeki düğünde söz konusu Sayın Yılmaz Becikoğlu ile Sayın Alaaddin Yılmaz arsındaki nahoş olay sonrası tek taraflı ve yanlı davranarak koşa, koşa Sayın Alaaddin başkanın makamına koşan BTSO Başkanı Emin Semerci ile BESOB başkanı Sayın Tahir Gayret’in sözde Sayın Yılmaz’a destek ziyaretleri!!!

Sayın başkanlar siz belediye başkanlığının özel yetkili sendikasımısınız yoksa Bolu’daki esnaf ve işadamlarının size aidat yatırarak zor günlerinde yanlarında olmanızı istedikleri oda başkanlarımısınız?!...

Madem akil insanlar olarak bir şey yapmak niyetindeyseniz sizlerin temsil ettiğiniz kurumlar adına yansız davranmanız ve şahsi ilişkilerinizi böylesi zamanlarda bir kenara bırakmanız gerekmez mi?!...

OLAY TAMAMEN ŞAHSİDİR BELEDİYE MAKAMINA DEĞİLDİR

Bolu’da hiç kimsenin istemediği fakat ne yazık ki Termal Otelde belediye başkanı ile Becikoğlu arasında gerçekleşen nahoş olay tamamen şahsidir…

Yani takikati şikayete bağlı suçlardandır…

Dolaysıyla kimsenin başkanlar vekiller, oda başkanları ve taraflı bazı basının kişisel menfaatleri uğruna olayları çarpıtarak KIRINTILAR(!) peşinde koşmaması gerekir…

SAYIN VALİYE ALAY KOMUTANINA EMNİYET MÜDÜRÜNE DEVLETİN MEMURLARINA HAKSIZLIK YAPILIYOR

Devletin atanmış olan çeşitli kademelerdeki memurlarına seçilmiş dahi olsalar hiç kimsenin farklı düşünceler içinde olarak, kendi siyasi ve şahsi menfaatleri uğruna onları köşeye sıkıştırmak, halkın nezdinde görevlerini yapmıyormuş intibası vermek, Ankara’daki siyasilere yönelik ,”Neler oluyor Bolu’da ?!”diye sorsunlar düşüncesiyle Alaaddin Yılmaz’a sahip çıkılmadığı intibası vermek doğru bir davranış olmadı..Ama Sayın Alaaddin Yılmaz ne yazık ki böyle bir tavır içerisine girerek Bolu kamuoyunun da hiç tasvip etmediği bir üslup ile söz konusu makam sahiplerini gereksiz yere olayın içerisine çekmeye çalıştı…

Jandarma Bölgesinde yıldızlı bir turizm tesisindeki düğünde vuku bulan bir olaya İl Emniyet Müdürünün bireysel olarak yapacağı müdahale yasalarla bellidir ve sınırlıdır.Keza Jandarma Alay Komutanınında öyle…

O gece yapılması gereken yapılmış, yaka paça insanlar düğün ortamından karga tulumba uzaklaştırma ve ortamı daha da germe yerine, gerekçeli tutanaklar Jandarma tarafından tutulmuş ve ilerleyen saatlerde söz konusu başkanın ve Becikoğlunun karşılıklı şikayetleri üzerine ifadelerine başvurularak konu Cumhuriyet Savcılığına aksettirilmiştir. Bundan sonraki süreç hala üzülerek tanık olduğumuz üzere atışma, sözlü sataşma değil, yargının vereceği kararı beklemek olmalıdır…

Bir kere üst düzey devletin bürokratlarının gözünde Sayın başkanın şahsi pozisyonu ne ise Bolu’daki sıradan  herhangi bir sade vatandaşında aynı komunda olduğumu bilmesi gerekir….

Madem ülkede demokrasinin var iddiasındayız o halde bu demokrasi tek taraflı Sayın başkanın şahsına olmadığını herkesin en doğal hakkı olduğunu artık özümsemesi ve kendince SEÇİLMİŞLİĞİN dokunulmazlık zırhı yaratmaması gerekir…

Dikkat ederseniz Sayın başkanla ve belediye ile bireysel ilişkileri olanlardan başka hiçbir Bolulu vatandaş Sayın başkan oy verenlerde dahil olmak üzere bu olayda tarafsız kalmış en doğru olan tavrı sergilemişlerdir…

Çünkü kamuoyu biliyor ki; Birisi yıllardan beri vergi rekortmeni olan ve Bolu ya elinden geldiğince hizmet etmeye çalışan bir işadamı…

Diğeri de Bolu da yaşayanların kendisine  hizmet etsin diye seçtiği belediye başkanıdır…

Her ikisi de Bolunun değerleridir…

Değerlerin her ikisine de sahip çıkmak gerekir…

Unutmamalı;”Bolu’yu tek kanatlı nefis ile kimse uçuramaz!!!”