- 19.06.2012 00:00
İzzet Baysal Şükran Günleri organizasyonuyla ilgili olarak Kent Konseyi geçtiğimiz hafta içinde Bolu Sanayi ve Ticaret Odası salonunda toplandı…
Gündem maddesi, İzzet Baysal Şükran Günlerinin bundan böyle Valilik, Belediye ve Üniversite yerine, Bolu’daki sivil toplum örgütlerinin katılımıyla Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanlığında yapılması ve etkinlikler hakkında STK’lardan görüşlerinin alınmasıydı…
Katılım tahmin ettiğiniz gibi beklenilen ölçüde olmasa da, konunun açılımına ve anlaşılmasına yeterli sayıdaydı…
Toplantının açılış konuşmasını Mustafa Namdar Hocam yapıldıktan sonra sözü Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Turgut Kalaycıya verdi…
Sayın Kalaycı bundan böyle Şükran Günlerinin daha sivil bir anlayışla yapılacağını söyleyerek halkın katılımının sağlanması için nelerin yapılması gerektiğini, hangi aralıklarla bu toplantıların yapılmasının doğru olacağını kısa kısa maddeler halinde sıralayarak sözü uzatmadan toplantının anlamına binaen salondaki katılımcılara verdi.
Toplantıda genel olarak, halkın katılımını sağlayacak etkinliklerin neler olabileceği üzerinde fikirler ortaya atıldı…
Bu anlamlı toplantıda gözlemlediğim ve rahatsız olduğum iki konu hakkında sizi bilgilendirmek zorundayım diye düşünüyorum…
Birincisi; Bazı katılımcıların yukarı çarşıda düzenlenen, halkın birlik ve beraberliğini sağlayan yemek organizasyonunun içeriğini ve misyonunu anlayamadıklarından dolayı olsa, adeta yapılan anlamlı işe küçümser bir edayla bakmaları…
İkincisi ise; Kent Konseyinin yasal olarak yaptırımının olmaması nedeniyle bazı resmi kurumlarca ciddiye alınmayacağı endişesi…
Toplantıya kısa bir süre katıldıktan sonra ayrılan belediye başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz’ın orada görünme etkisi sanıyorum gittikten sonrada devam etti…
Çünkü belediyenin kamerasının toplantıyı baştan sonuna kadar çekmesi bazı katılımcıların söyleyeceklerini kursaklarında bırakmasına neden oldu diye düşünüyorum…
Bunun en net kanıtı da toplantıda bir gözlemini dile getiren sivil toplum örgütü başkanının, ”Bolu ya gelen misafirler en işlek caddemiz olan İzzet Baysal Caddesinin yollarının ve kaldırımlarının neden bu kadar bozuk olduğunu soruyorlar, inanın ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Bu konuda Kent Konseyinin bir yaptırımı olabilir mi ?”diye sorduğu sorusuna orada bulunan belediye başkan yardımcısı Sayın İsmail Yamantürk’ün;”Alaaddin başkan buradayken bunu söyleseydin ya!!!”diye adeta tehditvârı konuşmasıydı…
Bir kere daha buradan sizle de paylaşmak isterim ki, başkan yardımcısının bu üslubu çok yanlış bir üslup oldu…
Daha birinci toplantıda bu şekilde konuşması belediyenin istekleri dışındaki istek ve görüşlerin dile getirilmesi sonucunda belediye tarafından Kent Konseyi üzerinde adeta bir etkinin ve baskının olabileceğini düşündürdü salonda bulunan katılımcılara.
Ki ondan sonra söz alan bazı katılımcılar sivil toplum örgütlerinin gücünün ve etkinliğinin olamayacağını ima eden konuşmalar yaptılar…
Dernekler masası başkanı Sayın Refik Özçelik’in Bolu da 500 üzerinde sivil toplum kuruluşu olduğunu ve istenildiğinde bu güç ile çok başarılı işlere imzaların atılabileceğini söylemesinden dolayı rahatlayan katılımcılar sonrasında sevindirici bir çoklukla STK ların gücünün yadsınamaz olduğu üzerinde fikir birliğine vardılar…
Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti adına katıldığım toplantıda bende naçizane fikirlerimi katılımcılarla paylaştım…
Bu fikrin ilk kez Bolu’daki her iki gazeteciler cemiyetinin çıkardığı İzzet baysal Şükran Günlerine Özel çıkardıkları gazeteler ile gündeme geldiğini…
Bu gazetelerde yazan bütün yazarların adata söz birliği etmişçesine birlik ve beraberlik içinde bu etkinliklerin Kent Konseyi tarafından yapılmasına dikkat çektiklerini. Bunu da Saygıdeğer Ahmet Amcanın Bolu Kamuoyunun görüşü bu yönde diye düşünerek ve değerlendirerek, Kent Konseyi tarafından yapılmasınıB.T.S.O salonunda ilk kez dile getirerek işaret fişeğini ateşlediğini hatırlattım…
Toplumun her kesimine ve her yaş gurubuna yönelik etkinliklerin olmasının katılımı fazlalaştıracak en etkin yol olduğunu söyledim. İl Genel Meclisi vasıtasıyla ilçelerle irtibata geçilerek belediyeler vasıtasıyla halkın Bolu’ya taşınması ve İzzet Baysal Şükran günlerine sadece Bolu Merkezden değil ilçelerden, beldelerden ve köylerden de katılımın sağlanmasının gerekli olduğunu dile getirdim…
Ayrıca sosyal sorumluluk ödülünün yerel anlamda B.T.S.O tarafından verildiğini buna ilave olarak, Ulusal anlamda da Kent Konseyi tarafından ikinci bir ödülün İzzet Baysal Yolunda giden diğer illerdeki Sosyal Sorumluğunu yerine getiren hayırseverlereverilebileceğini, böylelikle Ulusal anlamda da ses getirilmesinin sağlanabileceğine dikkat çektim…
Verimli bir toplantıydı bunu belirtmeliyim…
Ama…
Tereddütleriniz var mı diye sorarsanız ;VAR!!!
Yorum Yap