Bu seneye kadar Boluspor hakkında yazı yazmak istemediğim sezon olmamıştı. Boluspor.u yönetmeye talip olanların düşüncelerinde ortak fikirlere sahip olsakta her nedense yönetim koltuğuna oturduklarında tamamen farklı bir kişiliğe bürünüyorlar. Bu tesbiti neden yaptığımı söyleyeyim. Başkan olmadan önce altyapının mutlak suretle iyileştirilmesi ve kulüplerin kurtuluşunun altyapıdan çıkacak gençlerle sağlanacağının söylenmesine rağmen, koltuğa oturduklarında tamamen farklı uygulamaların içerisinde olmasının nedenleri nedir. Bilinen bir gerçek var aslında menejerlerin transfer başlamadan önce transfer komitelerini abluka altına alması ve kendi öz kaynaklarına bakmamasını sağlaması, asıl neden bu,  oyuna kuralına göre oynayanları alkışlamak lazım ancak bu oyuna gelen yöneticileri de eleştirmek spor yazarlarının görevi olmalıdır. Biz yazarlar sonuç odaklı baktığımızdan bazen yapılan yanlışları görmezden gelerek yönetenlere  bir nevi cesaret veriyoruz. Yönetenler ise bu gücü yanlarına alarak transfer hatalarını devam ettiriyorlar. Yıllardır söylüyoruz, yazıyoruz kulüplerin kurtuluşu kendi öz kaynaklarından geçer gerisi laftır, günü kurtarmaktır. Bu sezon altyapıdan kadroya alınan isimler ilk haftalarda kadroda yer alsalarda spor kamuoyunun gazını aldığında yine bunlardan bir şey olmaz diyerek unutulmaya başlanır. maalesef geçmişte olduğu gibi bugünde degişen birşey olmadığı görülüyor. 

    Erzurum maçı daha önceki maçlar gibi golü yedikten sonra hareketlenen bir Boluspor örneği olarak görüldü. Hocanın maç sonu açıklamasında dediği gibi rakibe hediye edilen gollerin sonucunda verilen üç puan hatalarımızdan ders çıkarmamızı gerektirmelidir. Reha hoca bu eksiklikleri geçen haftalardada belirtmişti buna yönelik çalişmalarını, bence tam olarak sahaya yansıtamadığı görülüyor. Bir tane Boluspor var bizde bu işin yazarı olarak nacizane fikirlerimizi yazıyoruz 'Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az' atatsözü yeterlıdir umarım.