- 27.03.2013 00:00
Her zaman olaylara iki yönlü bakmak önemlidir. Bir diğer ifade ile bardağın boş ve dolu tarafını görebiliyorsanız, bunu idrak edebilecek bir düşünceye sahipseniz ne mutlu size.
İsrail’in 31 Mayıs 2010 tarihinde yapmış olduğu Mavi Marmara saldırısını hatırlıyorsunuzdur. 9 kişinin öldürüldüğü olay.
Nerede ise üçüncü senesine girmek üzere iken İsrail Başbakanı Netanyahu ufak bir çark ederek TÜRK halkından özür diledi.
Bazılarına göre büyük abi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı bu şekilde olmasını istedi ve oldu. Başkan istese özür dileme olayını telefonla da halledebilirdi. Üç yıl beklemeye gerek yoktu. Neyse kimin istediğinin benim açımdan pek önemi yok. Ben olayın iki farklı yönünü göstermek istiyorum size.
Bardağın dolu tarafından bakarsak siyasi arenada bu bir zaferdir. Bir devletin başka bir devletten özür dilemesi çok sık karşılaşılan bir olay değildir. Hele ki özür dileyen İsrail hükümeti olunca...
Ayrıca İsrail hükümetinin ölenlerin ailelerine tazminat ödeyeceği söyleniyor. Peki ya o mermiler arasında kalan sivil halkın psikolojisini nasıl düzelteceksiniz. Mermiler arasında ölümle burun buruna iken yaşanılan travmanın izlerini nasıl tedavi etmeyi planlıyorsunuz? diye sormak isterim.
Bardağın birde boş tarafı var. Uzun atlama sporunu muhakkak seyretmişsinizdir. Daha uzun mesafeye atlamak için önce geriye gitmek gerekir. Bu korkaklık veya başarısızlık değil, bir taktiktir. Birde bakarsınız ki geriye attığınız adımdan çok daha fazlasını ileriye doğru kat etmişsinizdir, hem de uçarak…
Bana göre zamanlama mükemmel…
Sizce bardağın boş tarafını yoksa dolu tarafımı daha fazla?
Tarih yaprakları bakalım kimi kazançlı çıkaracak? İnşallah ilerde göreceğiz.
Saygılarımla
Yorum Yap